- 450 Okunma
- 1 Yorum
- 4 Beğeni
Bir avuç kiraz
Buyurun sizin olsun dedi!
Akabinde bu nasıl insanlık dercesine
Elmas karası gözlerinin içindeki karanlıktan taş kesilmiş kalplere
Simsiyah bir bakış attı.
Ve "bumudur? "dedi dökülürken bir kısmı kırmızı, bir kısmı henüz olgunlaşmamış pembemsi kirazlar parmak uçlarından!
Adamın gözlerinin bakış açısı kadını taciz edecek derecede üstünde idi.
"Pardon bir sorun mu var?" Dedi kadın!
Adam "Sorun yok ama yeterli miktar da kiraz topladınız fazlasına gerek yok" dedi öfkeli öfkeli.
Genç kadın "burası kamuya ait bir park değil mi?"
Adam "evet Belediye’ye ait, lakin parkta oynayan çocuklar ve benim küçük kızım da arada sırada park’a indikçe yiyor siz biraz fazla aldınız işlem yapılması için ilgili mercileri aramak istemiyorum.
Bence aldığınız kiraz yeterli değil mi?" Dedi.
Kadın avuçlarını açtı "elimde şu an üç beş adet kiraz var
Buyurun bunları da kızınıza götürün" diye uzattı.
Adam "hayır derdim o değil, ben fazla topladığınız için uyardım!"
Kadın "Ne fazlası üç beş adet dedik ya" dedi ve kadın bu defa avuç içlerinde ki kirazları çimlerin üstüne fırlattı.
Genç kadın eşinden yeni boşanmış, iki kız çocuğu ile kendisine sakin sessiz yeni bir hayat kurmuştu.
Babadan aldığı bir kaç kuruş yetim aylığının yanı sıra, yarım gün çalışmak kaydı ile bakıma muhtaç bir bayana yardıma gidiyordu.
Maddi olarak bunlar ile yetinmeye çalışıyor olsa da nafile yetmiyordu.
Her sabah olduğu gibi cep telefonunun alarmı 08.30 da çaldı.
Gözlerini açar açmaz annesinden öğrendiği ilk duasını söyleyerek "bu gün ne yaparsam senin rızan için olsun yarabbi" diyerek kalkıp güne başladı.
Sonrasında kahvaltısını yapıp memnuniyetsiz bir şekilde evden yola çıktı.
Binadan çıktıktan sonra şöyle dönüp evine bir baktı.
Rabbim evim ve çocuklarım sana emanet sen onları koru kolla sahip çık, bana da güç kuvvet ver" diye diye yürüdü.
Bir an "aman yaaa her gün aynı şeyler bu gün Salı, yarın Çarşamba diğer gün Perşembe!
Of sonra yine cuma diye yürümeye devam ediyor du ki,
Birden yorulduğunu hissetti.
Oysaki çok uzun bir mesafe de yürümemişti.
Önüne çıkan ilk parka girdi ve bir banka oturdu.
Gözlerini sağa sola çevreye gezdirirken dallarda ki kırmızı kirazları gördü.
"Bir kaç âdet kiraz çalıştığı evdeki engelli bayana, bir kaç adette minik kızlarıma alsam haram olmaz değil mi?" diye kendi kendine sordu.
"Yok be niye haram olsun zaten Belediyenin parkı" diye ellerini kiraz ağacının dallarına uzattı.
Aynı dakika da yamacında kısa boylu, gri renkte eşofman giymiş orta yaşta bir adam belirdi.
Orta yaşlı Adam da kiraz toplayıp yemeye başladı.
Kadın bir an adamla gözgöze geldi.
Adam da "kiraz yiyor" diye düşündü.
Tekrar adama doğru baktı yine göz göze geldi.
O an sakın dı...
Adamın niyeti kiraz yemek değildi.
Adam ağacın etrafında oradan oraya dönüyor,
genç kadını bakışları ile taciz ediyordu.
Kadın yere düşen kirazları almak için eğildikçe, kadının arka tarafına geçip sinsi bakışlar ile izliyordu.
Genç kadın kendi halin de kirazları koparırken adamın gittiğini fark etti.
Ama o an kendisi adamın onu uzaktan taciz ettiğinden habersizdi.
Aradan çok değil beş on dakika geçti. Şöyle bir etrafına baktı ki, adam az ileride ellerini göbeğinin altında ön kısmında birleştirmiş gözlerini kadının üstüne dikmiş öylece bakıyordu.
Kadın yere düşen kirazları eğilip tekrar aldı ve başını yukarı kaldırdı.
Bu defa dayanamayıp
“Bir sorun mu var? Beyefendi diye sordu.
"Yok, hayır bir sorun yok" Dedi adam
"Peki, dakikalardır etrafımda dolanıp durdunuz o nasıl bakmak!
Bundan daha kötü ne sorun olabilir ki?
Sapık mısınız?
Karşıya geçmiş duruşunuzla ve bakışınızla rahatsız ediyorsunuz beni" dedi.
Sapık ruhlu adam "ne rahatsız etmesi, siz beni yanlış anladınız ben filan okulda öğretmenim!
Sizin ihtiyaç fazlası kiraz kopardığınızı fark edince uyarmak" istedim.
Genç kadın "ha öyle mi?
Say bakalım madem öğretmensiniz matematiğin iyidir senin, avuç içimde kaç adet kiraz var" dedi.
Sapık ruhlu adam "ne alakası var, ne sayması, bence kapansın bu konu dedi.
Genç kadın " Bence kapanmasın bu konu sizin öğretmen olmanız kişisel sapkınlıklarınızın üstünü örtmez.
Kaldı ki hareketleriniz ve tavırlarınız bir eğitimciden çok bir tacizci karakterinde.
Ve burası halka açık bir park, haliyle bu ağaçlarda kamuya ait.. Bir kaç adet kiraz aldım bu sizi
hiç mi hiç ilgilendirmez!
Şimdi kimi arayacaksanız arayın" diye cevap verdi.
Adam kadına "yürü git be kadın yoluna insan gibi uyardık anlamadınız
Bir de beni sapık ettiniz" dedi.
Kadın "evet çünkü sen bir sapıksın!
Hemde eğitimli sapık!
Kendinden utanmıyorsan yaptığın onurlu meslekten utan!
Bir de öğretmenim diye o kimliğin arkasına sığınıyorsun
Pu Allâh belânı versin" derken kadının gözlerinde ateş çıkıyor ve devam ediyor du sözlerine
"Belediyenin parkında meyve ağaçları var ve herkes istediği kadar yiyebilir…
Sizin derdiniz kiraz değil taciz
Madem eğitimci bir adamsınız size bir şey diyeyim mi?" dedi kadın
"Buyrun" dedi adam
"Ben bu kirazlardan bir kaç avuç almış olsaydım
yani siz müsaade etmiş olsaydınız taciz etmek yerine
Gözlerinizi üstüme dikmiş olmasaydınız
Minik kızlarıma götürecektim
Belki de onlar bu yıl hiç kiraz yememişti
Benim maksadım evlatlarıma tattırmak
Sizin derdiniz bir kadını tatmak" dedi ve arkasını dönüp yoluna devam etti.
Yarın sabah oldu.
Kadın mecburen işine aynı yoldan gitmek zorunda idi.
Bu defa kiraz ağacının altından değil de, parkın etrafını dolanarak geçti.
Yine o adam yoluma çıkarsa diye
Uzaktan kiraz ağacına baktı.
Gözleri ılık ılık gözyaşı ile doldu. Vücudundan soğuk bir ter boşaldı.
Çünkü!
Sapık ruhlu adam kiraz ağacının altında aynı yerde taciz edeceği birileri gelsin diye
dört gözle bekliyordu.
Kadın "yarabbi beni bir kaç adet kirazı koparmaya muhtaç eylediğin neyse de!
Şu başıma musallat ettiğin sapkın kuluna ne demeli!..
Yoluma kiraz ağacını diktin de,
bari dibinden sapık büyütmeseydin diye" kaderine sitemli bir dua ile yoluna devam etti.
#hüzünlükent
YORUMLAR
Mehmet AKİF OLMAK ZORUNDA MEMLEKETİN HER BİREYİ
KORKMA DİYE BAŞLAMAK BESMELE ÇEKİP HER İŞE
YÜREĞİNDE TAŞIMALI SIKMALI YUMRUĞUNU
OLMALI DİŞİ BİR CANAVAR!
SURATINA AHLAKSIZLARIN SAPIKLARIN HIRSIZ ARSIZLARIN
BİR BALYOZ GİBİ VURMALI...
Yazınızı okuyunca celallendim doğrusu değerli şair
Tüylerim diken diken oldu
ETRAF GERÇEKTEN ÖYLE TARZ KİŞİLERLE DOLU
yazık ki yazık güzel memleketimize
Tebrikler NİCE Saygılarımla.
hüzünlükent
İnsanlar mı yanlıştı
Anlayamadım
Sevgiler saygılar değerli üstad