- 679 Okunma
- 5 Yorum
- 4 Beğeni
KIY (ASLA) MAYIN
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir çoğumuz hayatımızın bazı dönemlerinde,
birileri ile kıyaslanmış,bundan rahatsız olmamıza rağmen biz de bir başkasını muhakkak kıyaslamışızdır.
Hatta bunu kendimize bile yapmışızdır.
Oysa ki bunun mantıklı bir açıklaması olamaz.
Çünkü kıyaslama iki tane eşit nesne üzerinde yapılır.
Farklı şartlarda, ayrı özelliklerde doğmuş, büyümüş, yaşamış, öğrenmiş iki insanı eşitmişçesine karşılaştırmak...
Hiç de akılcı değil .
Bu durumda ne kıyaslayan ne de kıyaslanan asla mutlu olamaz.
Biri beklentiden,
diğeri ise yetersiz olduğunu düşündüğünden dolayı hep huzursuz olur.
Bunu en başta kendimize yapmayalım .
O iki duygu arasında ki gelgitler hayatımızı yaşanmaz kılar.
Kendimizi sürekli bir başkası ile kıyaslamak bizi hem yorar, hem biz de haset duygusu oluşturur, anlamsız bir yarışın içinde kaybolmamıza sebep olur . Yetersizlik duygusu kendi potansiyelimizin farkına vardırmaz.
Takdir erdemini yok eder.
Biz.de olmayan her haslete hırslanır,
o haslet sahiplerini de hep rakip görürüz kendimize.
Halbuki herkes ve her şey kendi haliyle özel ve güzeldir.
Kıyaslamayalım.
Hele de sevdiklerimizi.
Çocuğumuz mesela.
Bizim en kıymetlimiz.
O her haliyle en güzelimiz.
Maalesef en çok da onları maruz bırakırız bu kıyıma.
Bir başkasının çocuğu daha mı akıllıymış.
Sınıfta süper, okulda mükemmel, en iyi üniversiteyi kazanmış,
en gözde mesleği seçmiş,
en elit yerden ev almış,
son model arabası varmış,
en doğru seçimle en uygun evliliği yapmış ...
Falan filanmış...
Okurken bile sıkıldınız, gerildiniz değil mi ?
Peki ya bunları söylediğimiz çocuğumuz, nasıl hisseder kendini?
Ezilmez mi, üzülmez mi?
Yada eşimiz, anne babamız , kardeşimiz, arkadaşımız , çalışanımız hatta kendimiz .
Bence hiç kimse kıyaslanma altında ezmemeli, ezilmemeli
Çünkü herkes kendi haliyle özel.
Kapladığı alanla, hayatta ki var oluşuyla;
yetersizliği,fazlalığıyla
olduğu kadarıyla güzel.
Bunu anlamanın en kolay yolu da
EMPATİ yapmak.
Açıkcası ben kıyaslanmak istemem hiç bir şekilde.
Çünkü bu durumda, kıyaslayan beni değil de kıyasladığı kişiyi görmek istiyordur bende .
Bu yüzden kimsenin kimseye bu travmayı yaşatmaya hakkı yok.
’Ben’ olarak ,
’Sen’ olarak,
’O’ olarak kalmalı yerli yerince,
kendi yerinde
Velhasıl
Hayatımız da var olan herkes ve her şey bize en uygun şekilde taksim edilmiştir zaten.
Başımız üstüne, amenna .
Gönderenin hatrına..
KIY (ASLA) MAYIN
KIYMAYIN ASLA !
YORUMLAR
evren kıyas götürmez değerli şair
insanoğlunun eksikliğidir kıyas.
şaşı bakar hayata
kendi dev aynasında...
güzel bir konu
özel bir yazı güne düşmüş
tebrikler
saygılarımla
Hatice Kılınç
Evet kıyas insanoğlunun eksik yanı maalesef
zaman zaman kendisine avukat başkasına yargıç kesildiği davranış biçimlerinden biri.
Kıyasların İnsaflı olması duasıyla..
Hürmetle
"Büyük beyinler fikirleri tartışır, orta halliler olayları, küçük beyinler ise insanları." sözü sizin işlediğiniz konuya göre daha cihanşümul hususlara karşılık gelse de, fikir verebilir kanımca
Eleştiriyi fikirler ve kavramlar, ola ki hadiseler üzerinden yapmalı, kişiler üzerinden yapmamalı bence de
Artı bazı kıyaslamalar tümden sakatlık arz eder, bir şeyin iyisiyle bir başka ögenin kötüsünü mukayese etmek söz gelimi
Kabul edilen bir fikir, siyasi ideolojik anlayışın müspet yönünü, reddedilenin menfi yönünü baz almak mesela
Sevilen bir kişinin pozitif görülen davranışlarını, sevilmeyenin negatif yönlerini örneklemek, halbuki herkesin meziyetleri olabilir, sevilmeyen birinin de meziyetleri, artıları olabilir, objektif olmalı, hakkaniyeti sarsmamalı
Birde hocam suizan hüsnü zan, sui misal kavramları vardır da, "sui misal emsal olmaz" sözüyle meşhur olduğu üzere negatif örnekleme kişilerin haklarını ihlal edebilir, hukukta özellikle pek geçerli bir kıstastır bu
Birisi bir haktan faydalanmakta biz faydalanmıyorsak, ben yararlanmıyorum o da faydalanmasın denemez, o yararlanıyor ben de yararlanayım şeklinde emsal gösterilir ancak
Hukuk rasyonel düşüncenin hakim olduğu bir alan olarak insan düşüncesine rehberlik edebilecekken, insanlar bireysel dünyalarında mantıksız olana teşne olmaya kalkıyor maalesef, bunun da ardında ön yargılar, yetişme şekli, kompleksler var ne yazık ki
Söz gelimi birisi konuyla alakalı fikrini söylüyor, karşısındaki fikirden mustarip, hadii kişinin kişilik özelliğini tenkide kalkıyor
Kuşkusuz fikir beyan edenin de “Üslûb-û beyan aynıyla insan” sözü misali üslubu dairesinde hareket etmesi beklenir
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Günün yazısını tebrik ederim
Hayırlı Cumalar dilerim
Selam ve saygılarımla.
levent taner tarafından 23.6.2023 13:31:26 zamanında düzenlenmiştir.
MÜSLÜM BAYRAM
Yorum dediğin de böyle olmalı
SEZARIN HAKKI SEZARA DIR BENDE her daim.
EYVALLAH
SAYGILARIMLA
Hatice Kılınç
Konu ile ilgili görüşleriniz çok yerinde hatta yazdığım yazının ana fikri hükmünde olmuş.
Dediğiniz gibi kişiler üzerinden değil de eylemler üzerinden değerlendirmeye gitse insanoğlu
ne kırılan olur,ne incinen
hatta yanlışların çoğu doğruya bile döner diye düşünüyorum.
Ve hatta Hüsnü Zan meselesi o kadar derin bir konu ki
ilk başladığı nokta orası işte
düşünce ve duygu alanı.
O yüzden derler ya düşüncelerinize dikkat edin kaderiniz olur diye.
Hüsnü niyet ve güzel üslubun olduğu yerde kıyaslar bile yerinde olurdu muhakkak
İlginize çok teşekkür ederim hocam
Bilginize hürmetle
Selamlar
Sizce kıyas kişinin kendine muhtemel midir?
Yoksa özgünlük asıl mesele midir?
Tuhaflık olan durum sizce kusuru açmak mıdır kapatmak mı?
İnsan doğrulukta özverisel davrandığı durumda mukayeseli bir savaşın içinde bulur kendini?
Sizce aynı olmaktan kasıt nedir?
Çok riskli bir tutum neden mi?
İkiside bir mücadele ? Kıyaslanmak kıyas olmak!
...
Hatice Kılınç
Şahsına münhasır olmak deriz ya hani.
Yani özgün olmak kendi olmak.
İşte herkes bir donanım üzre yaratılmış.
Balık uçamaz, kuş yüzemez misali
Kıyaslamadan buradaki kastım bu donanımın dışına çıkartılma zorbalığı, psikolojik şiddet bir nevi
Sizin de değindiğiniz nokta da hem kıyas olmak hem kıyaslamak ikiside doğru değil
Birinde ego beslenir diğerinde var olan kapasite yerilir
İkisi de yanlış...
Bu durumda olana saygı yoktur ortada .
Olunması istenileni var etme baskısı vardır.
Ve hep farklı koşullarda ki bireyler üzerinde gerçekleşir bu
Ki aynı bile olsa kıyas yapmak kalıcı kişilik bozuklukları duğurur.
Çokca duyarız;
iyiyi güzeli örnek veriyoruz der ebeveynler, çocuklarının olmaları istedikleri konularda.
Ancak kişilerle mukayeseden ziyade güzel takdir görülen davranışları ,nasihat babında işlerlerse daha etkili olur kanısındayım.
Kişiler bulundukları haliyle kabul görmezlerse kişilik sahibi olamazlar.
Ve kıyas bir süre sonra husumet de doğurur.
Hem kıyaslayana hem kıyaslanana karşı.
En güzeli var olanı fıtratına uygun haliyle geliştirmek,
değiştirmemek...
Yorumunuzdan dolayı da çok teşekkür ederim
muhabbetle ve sevgiyle selamlar.
Türk Kızı(Emine Sezek Akb
İki şıkkı bulunan ve her iki şıkkın neticesi aynı olan kıyas kıyası mukassim
Nefsini misal alarak kendine kıyaslamak kıyas ı binnefs
Zikredilen kıyas güneş doğmuşsa mutlaka sabah olmuştur.Müstesna
Kıyas bir nevi nefse inme suretiyle kişi kendine bağdaştırmışsa ve diğer bir başkasına mukayese durumuna girmişse nefsi dahilinde Ziynet’ine girer . Bu durum saptırıcıdır. İlletlik bir mevzu .
Doğru kabul edilen iki hükümden bir üçüncü hükümü çıkarmak
Hatice Kılınç
Benim bahsettiğim mukayese kıyası olumsuz olan yani
Siz kıyaslamanın İslam hukukunda ki ölçmek, karşılaştırmak, iki şey arasındaki benzerlikleri tesbit ederek , bilinene bakarak bilinmeyenin keşfedilmesini yani olumlamaya yönelik kıyaslardan da bahsetmişsiniz.
Keşke herkes bu ilme vakıf olsa..Ve hep yapıcı olsa kıyasları.
Çok teşekkür ederim katkınız için