Hece vezni üzerine derleme
HECE VEZNİ
Bu çalışmada, hece veznine ilgi duyan ancak konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan şiir severlere, hecenin temel kurallarını bir arada sunmaya çalıştım. Konuları yüzeysel ve detaylı olmak üzere birkaç kez tekrarlayarak ele aldım ki örnekler çoğaldıkça anlaşılması kolaylaşsın..
Tüm çaba, işe yarar bir şeyler sunabilmek adına.. Bir kişiye bile faydalı olabilirsem ne mutlu..
HECE VEZNİNE GENEL BAKIŞ *
1. Şiirde mısralar arası hece sayısı eşitliğine dayanır.
2. Türkçe kelimelerde hemen hemen bütün heceler eş değerde söylenir. Hecelerde kalınlık, incelik, uzunluk, kısalık farkı gözetilmez. Bu bakımdan hece ölçüsü Türk dilinin yapısına da en uygun ölçüdür.
3. Milli ölçümüzdür.
4. Hece ölçüsüne parmak hesabı da denilir.
5. Hece ölçüsü, Türk edebiyatının başlangıcından bu yana kullanılmıştır. İslamiyetten sonra Divan edebiyatında aruz ölçüsü kullanılırken, Halk edebiyatında hece ölçüsü kullanılmaya devam etmiştir. .
6. Hece ölçüsünün “hece sayısı” ve “duraklar” olmak üzere iki temel özelliği vardır.
a. Hece Sayısı: Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirin bütün mısralarında eşit sayıda bulunur. Hece sayısı aynı zamanda o şiirin kalıbı demektir.
Bu va tan top ra ğın ka ra bağ rın da
Sı ra dağ lar gi bi du ran la rın dır
Bir ta rih bo yun ca o nun uğ run da
Ken di ni ta ri he ve ren le rin dir
Bu dörtlükteki bütün dizeler 11 heceden oluşmaktadır. Dolayısıyla bu şiir Hece ölçüsünün 11’li kalıbıyla yazılmıştır.
Bu da ğı a şam de dim
A şam do la şam de dim
Bir ha yır sız yâr i çin
Her ke se pa şam de dim
Bu dörtlük 7’li hece kalıbıyla yazılmıştır.
Baş ka sa nat bil me yiz, kar şı mız da du rur ken
Söy len me miş bir ma sal gi bi A na do lu’muz
Bu şiir Hece Ölçüsünün 14’lü kalıbıyla yazılmıştır.
b. Durak: Hece ölçüsüyle yazılan şiirlerde, ahengi artırmak amacıyla mısralar belli yerlerinden ayrılır. Bu ayrım yerlerine durak (durgunlanma) denir.
1. Durak, ahenk sağlayan bir çeşit ses kesimidir.
2. Sözün gidişi zorlanmadan şiir okuyucusuna bir nefes payı bırakılmıştır.
3. Duraklarda kelimelerden ortalarından bölünemez. İyi bir durakta kelime mutlaka bitmiştir.
Not: Bir şiirde, bütün dizelerin durakları aynı olabileceği gibi, belli dizelerde farklı duraklar da kullanılabilir. Bir şiirin her dizesinde farklı duraklar kullanılmışsa, o şiir duraksız kabul edilir.
4. Hece ölçüsünde ikili, üçlü, dörtlü, beşli, altılı duraklar kullanılmıştır.
Kalıplar:
1. Hece ölçüsüyle yazılmış bir şiirde, bir mısradaki hece sayısı o şiirin kalıbıdır.
2. Hece ölçüsünde “ikili” den “yirmili” ye kadar kalıp vardır.
3. Türk şiirinde en çok kullanılan kalıplar yedili, sekizli, onbirli, ondörtlü kalıplardır.
Yedili kalıp:
Gi de rim-/yo lum ya ya 3+4 duraklı 7’li hece ölçüsü- (durak olabilmesi için kelimenin tam bitmiş olması gerekir)
Ce mâ lin-/ben zer a ya
E ri dim-/ha yal ol dum
Gün le ri-/sa ya sa ya
Sekizli kalıp:
Gel dil be rim-/kan ey le me (4+4 duraklı -8’li hece ölçüsü)
Se ni kan dan-/ sa kı nı rım
Do ğan ay dan / e sen yel den
Se ni gül den / sa kı nı rım
Âşık Ömer
Hece ölçüsünün on birli kalıbı:
İptida Bağdad’a / sefer olanda (6+5 duraklı -11’li hece ölçüsü)
At la dı hen de ği / geç ti Genç Os man
Vu rul du san cak tar / kap tı san ca ğı
İ let ti, be de ne / dik ti Genç Os man
Kayıkçı Kul Mustafa
Baş ka sa nat bil me yiz / kar şı mız da du rur ken (7+7 duraklı -14’lü hece ölçüsü.)
Söy len me miş bir ma sal / gi bi A na do lu’ muz
Ar ka daş, biz bu yol da/ tür kü ler tut tu rur ken
Sa na u ğur lar ol sun / ay rı lı yor yo lu muz ( Faruk Nafiz Çamlıbel)
Duraksız şiir: (Hece ölçüsünün on birli kalıbı):
Bir dü şün sen, ya rı yı geç ti öm rüm 11
Genç lik böy le dir iş te, ge lir gi der; 11
Ve kı rı lır son ra ko lun ka na dın; 11
Ko şar sın pen ce re den pen ce re ye 11 (Cahit Sıtkı Tarancı)
Yukarıdaki dörtlüğü oluşturan bütün dizelerdeki hece sayısı 11’dir. Fakat bütün dizelerde duraklar aynı yerde değildir. Kelimeler ortadan bölünemeyeceğine göre bu dörtlüğü duraksız kâbul etmek zorundayız. Bu durumda yukarıdaki şiir hece ölçüsünün 11’li kalıbıyla ve duraksız olarak yazılmıştır diyebiliriz.
FARKLI BİR ANLATIMLA;
REDİF
Mısra sonlarında yazılışları, okunuşları, anlamları ve görevleri aynı olan eklerin, kelime ve kelime gruplarının tekrar edilmesine "redif" denir.
Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin bir kimsesi.
Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi.
Yukarıdaki beyitte "kimsesi" sözcükleri rediftir.
KAFİYE
Şiirde mısra sonlarındaki ses benzerliklerine denir. Kafiyeyi oluşturan eklerin ya da kelimelerin; yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı olmalıdır.
*...derinden.
*...kederinden.
KAFİYE ÇEŞİTLERİ
YARIM KAFİYE:
Tek ses benzerliğine dayanan kafiyedir.
*...kaş
*...hoş
Mısraların sonundaki Ş harfi aynı olduğundan yarım uyak (kafiye) olur.
TAM KAFİYE:
İki ses benzerliğine dayanan kafiye türüdür.
*...ben
*...yelken
Mısraların sonundaki ’en’ -iki sesin benzeşmesinden dolayı tam kafiye olur.
ZENGİN KAFİYE:
Üç ya da daha çok ses benzerliğine dayanan kafiye türüdür. -luk- 3 ses benzeşmesi ya da daha fazlası zengin kafiye olur.
*... yolculuk
*...soluk
CİNASLI KAFİYE:
Anlamları ayrı, fakat yazılış ve okunuşları aynı olan kelime ve kelime gruplarının mısra sonunda tekrarı ile oluşan kafiyedir.
*...vakit çok geç
*...nasıl geçersen geç.
’geç’ kelimesi ilk mısrada zaman anlamında, ikinci mısrada geçmek anlamında. yani yazılışları aynı ama anlamları farklı.
KAFİYE ÖRGÜSÜ
DÜZ KAFİYE: Dörtlüğün, birinci dizesiyle ikinci, üçüncü dizesiyle dördüncü dizelerinin kendi aralarında kafiyeli olmasıdır.
… yazın uyumak→ a
… beyaz bir yumak→ a
… hülyaya varmış→ b
… teller ağarmış→ b
ÇAPRAZ KAFİYE: Dörtlüğün, birinciyle üçüncü, ikinciyle dördüncü dizelerinin kendi arasında kafiyeli olmasıdır.
… böyle çılgınlara→ a
… başladı aynalar→ b
… aşkın peşi sıra→ a
… bu kumar→ b
SARMA KAFİYE: Dörtlüğün, birinciyle dördüncü, ikinciyle üçüncü dizelerinin kafiyeli olmasıdır.
… bu memleketin→ a
… temiz gönüllerine→ b
… nuru yerine→ b
… kara kuvvetin→ a
KONU HAKKINDA BİRAZ DAHA DETAYA GİRMEMİZ GEREKİRSE; ( **)
1. Şiir Tekniği.
----------------------
Şiir tekniğinde düşüncelerimizi ve duygularımızı anlatmak ve duyurmak için sözcüklerden yararlanılması gerekir ,ancak, sözcükler yardımıyla şiir yazıp oluşturabilirsiniz. ne var ki, şiirde yine en büyük tehlike sözcüklerin yanlış kullanılmasıdır, uygunsuz bir sözcüğün en güzel şiiri dahi berbat etmesi ve verilen emeğin zay olmasına sebep olabilir.
Hece şiiri kendine özgü kurallarıyla dizeler halinde yazılır. Buna nazım denir. Nazım sanatı ise, dizelerden oluşan ölçülü ve uyaklı anlatım biçimidir. Demek ki, hece şiirinde ölçülü kafiye, durak ve redif olmak üzere temel öğeler vardır.
a Dizelerin hece sayısı,
b Duraklar,
c Kafiyeler
d Aşıklık geleneğine göre ayaklı şiirler
e Dizelerin tercih edilen tekniğe göre bentler veya dörtlükler halinde düzenlenmesi gibi kurallar vardır.
Buna rağmen nazım sanatının dayandığı bu kuralları uygulamanın iyi şiir üretileceği anlamı taşımayacağı unutulmamalı, şiirin kendine has farklı özelliklerinin olduğu göz ardı edilmemelidir.
2. DİZE: Nazımın anlam taşıyan en küçük birimidir.
-----------------------------------------------------------------
Divan Edebiyatında nazım birimi “beyit’’ olup aynı ölçüyle yazılmasına rağmen uyaklı olması şart olmayan, anlamları ile birbirlerini tamamlayan iki dizeden oluşur.
Türk edebiyatımızda şiirlerimiz nazım biriminin en yaygın olanının dörtlükler olduğu görülmektedir. Bunun yanında 3+2 şeklinde yani 5 dizeli kümelerden oluşan mani türü şiirler de görülmektedir.
Özellikle Tanzimat’tan sonra gelişen Türk şiirinde de dize temel birim olma özelliğini korumakla birlikte, cümlelerin uzunluğuna göre birkaç dizeye ayrılabilmektedir.
3. Aşıklık geleneğine göre halk edebiyatında Ayak
-----------------------------------------------------
Ayak : Dörtlüklerin ikinci mısraları ve son mısralarında önünde, ortasında ve sonunda yer alırlar, hecelerin ve harflerin ses benzerliğidir.
Ayaklar : Yarım, tam, zengin olmak üzere üçe ayrılır.
-------------------------------------------------------------------
Yarım ayak, iki dize sonunda ünsüz benzerliğidir. Yani ünlü harf benzerliği ayak oluşturmaz. Örnek verelim - Sar,Kır,Dur, burada yalnız bir harfin benzerliğini görüyoruz bu harf R harfi buna da yarım ayak diyoruz.
Tam ayak, iki dize sonundaki bir ünlü ve bir ünsüz benzerliğidir Örnek: Han, Cihan Çakıl ,takıl gibi ayaklardır.
Zengin ayak, toplamda en az üç ünlü ve ünsüz ses benzerliğidir
---------------------------------------------------------
Örnek verelim: bakıyorum,çakıyorum ,akıyorum,takıyorum şakıyorum ….gibi sözcükler Burada ayağı oluşturan ana kök harf K harfidir.
bak, çak, ak, tak, şak… Bu köklerin önüne gelenler ayak değildir rediftir yani, bakıyorum –çakıyorum-akıyorum-takıyorum da yorum
sözcüğü redif oluyor. Kısaca; kafiyeden sonra gelen sözcükleri kümesine redif diyoruz.
Bir dörtlükle örnek verelim.
Gönül limanıma uğrarsa gemin,
Çiçekli dalıma bağla sultanım!
Beni sevdiğinden olursan emin,
Sevdamla yüreğin dağla sultanım! –Burada Ayağı oluşturan sözcük –Bağla, dağla
Kafiye ve redif nedir kafiye çeşitleri ve örnekleri:
Yarım kafiye, tam kafiye, çapraz kafiye, cinaslı kafiye, tunç kafiye, sarma kafiye,
---------------------------------------------------------------------------------
Örnek boş, taş, kış, düş …Burada yalnız bir harfin birbirine benzediği için yarım kafiye diyoruz sözcüklerde ortak olan harf ise sadece Ş harfidir.Dikkat ederseniz diğer harfler o, a, ı, ü’ dür.
Şimdi tam kafiyeden örnek verelim.
Taş, baş, yaş, kaş burada iki harfin birbirine benzediğini görüyoruz buna da tam kafiye diyoruz. Yani aş, aş ,aş iki harfin buluşmasına tam kafiye.
Şimdi zengin kafiyeden örnekler verelim
Tarak, varak, çırak, kırak gibi yani üç harfin benzemesi ortak nokta rak sözcüğü dür.
Şimdi Tunç kafiyeden örnekler verelim:
Mısra sonundaki kafiyelerden birinin tamamı diğer bir kafiyenin içindeyse buna da tunç kafiye diyoruz.
Örnek verelim: Kına-yakına burada kına sözcüğü yakına sözcüğünün içindedir yani bakına, sakına gibi sözcükler olup; ortak noktamız kına.
Cinaslı kafiye :
Ortak hecelerden oluşan farklı anlamlar taşıyan sözcükler arasındaki ses benzerliğidir. Bir örnek verelim –güle naz -gülen az- burada az sözcüğü kafiye güle geldi – gülüm geldi gülen geldi , gibi– burada geldi sözcüğü kafiye
Şimdi çapraz kafiyeden örnekler verelim:
Bir dörtlükte birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü satırlar birbirleri ile kafiyeli ise buna da çapraz kafiye diyoruz .
Aşkın bana güneş oldu.
Yeşertti gönül dağımı.
Bu gönlüme neşe doldu.
Güldürdü vahdet bağımı.------------------Buna da çapraz kafiye diyoruz.
Sarma kafiyede;
Bir dörtlükte birinci satır, dördüncü satırla ikinci satır üçüncü satırla kafiyeli ise buna da sarma kafiye diyoruz örnek verecek olursak
Bu yalan dünyada, bu can kafeste,
Yaprak döker dalın kış olur dağı,
Güllere bezense gönlünün bağı,
Azalır ömrümüz her bir nefeste,.----------------------Buna da sarma kafiye diyoruz.
Türk müziğinin ana kaynağı genelde hece şiirleridir.derken kastım Türk sanat ve Türk halk müziğini kastetmekteyim. Halkımız bu zamana kadar sanat ve halk müziği ile yaşamış ve yaşamaya devam ediyor. Hece şiirleri ve aruzla yazılan şiirler bu müzik dallarının mayasıdır yaşamasıda şiir yazan ellerin marifetine bağlıdır Özellikle Türk Halk muziği ve Türk Sanat Müziği bizim öz muziğimizdir bu kültüre sahip çıkmalıyız ve güzel şiirler yazarak yaşatmalıyız.
Hece vezinli şiirlerde en önemli öğeler şunlardır:
Sayısal eşitliktir.Yani hece vezni, mısralardaki hece sayısı eşitliğidir. Hece vezniyle yazılmış bir şiirde ilk mısra kaç heceden meydana gelmiş ise, ondan sonra gelen bütün mısraların da aynı hece sayısında olması gerekir. Hece vezninde mısraları meydana getiren heceler, sayı bakımından bir düzene bağlıdırlar. Mısradaki hecelerin toplamı o mısranın sayısını verir buda mısranın ölçüsünü gösterir.
Hece vezni ile yazılan şiirler en önemli ögeler hecelerin sayısı mısradaki duraklar.
Hece sayısının bütün mısralarda eşit olması gibi, durakların da aynı olması gerekir her durakta kelime sona erer, bölünmez. Birinci mısradaki duraklarda heceler kaçar kaçar kümelenmişse, diğer mısralarda da aynı sayıda olması gerekir zaten şiiri okurken durak hatası varsa dilinize dokunur .
Kulanılan ölçülerden örnekler verelim: Yedili 4+3;3+4, Sekizli 4+4; Onlu 5+5 ve 6+4; On birli 6+5, 4+4+3, 7+4; On ikili 4+4+4, 7+5, 6+6; On üçlü 7+6, 8+5; On dörtlü 7+7;On dörtlü
Bu ölçüler içerisinde en çok kullanılanlar şiir kalıplarından örnek verelim 7’li, 8’li, 11’li ve 14’lü olanlardır. 7’li daha çok manilerde, 8’li semai, varsağı, destan ve türkülerde, 11’li ise koşma ve destanlar
olmak üzere aşık ve tekke edebiyatı şiirlerinde kullanılmıştır. 14’lü hece ölçüsüne ise yine tekke ve çağdaş Türk şiirinde sıkça rastlanır.
Yedili 4+3, 3+4
-----------------------
Çık tım dağ lar + ba şı na.
O va yı + sey ran et tim.
Gül ler aç sın + ta şı na!
Bül bü le + se lam et tim.
Sekizli 4+4:
--------------------
E zan se si + i le u yan!
Bül bül sa na + yol daş ol sun!
Me lek ler le + ol sun a yan!
Se nin gön lün + ne şe dol sun!
On birli 6+5- örnek verelim
---------------------------------------
Gön lü mün sul ta nı + ey a hu göz lüm…
Gel o tur ya nı ma + dil bay ram et sin!
Du da ğı şe ker lim + e da lı söz lüm…
Çal gö nül sa zı nı + tel bay ram et sin!
On birli 4+4+3- örnek verelim
--------------------------------------
Sev di ğin den +ay rı kal mış+ ca nan lar,
Sev da la nıp+ aş ka dü şüp+ ya nan lar,
Gur bet el de +ken din yal nız+sa nan lar,
Bu yurt se ni+bek ler ha di+gel dos tum!
On birli 7+4 örnek verelim
---------------------------------------
Gez dim dün ya yı za man + e rit tim de,
Gön lü me ya kı şır dost + bu la ma dım.
Ben bu yol da çok pa buç + çü rüt tüm de,
Gön lü me ya kı şır dost + bu la ma dım.
On ikili 4 + 4 + 4, örnek verelim
-----------------------------------------
Sev da lan dık + yü rek le ri + dağ la ya rak.
Fer hat la rın + şi rin le rin + ge lsin di le!
E rir kar lar + de re ler den + çağ la ya rak.
Ba har gel sin + bül bül uç sun + kon sun gü le!
On ikili 6 + 6 örnek verelim
------------------------------------
Gül ve rir di gö nül + bah çem da lım i le.
Dö kül dü yap ra ğım + çö le dön düm şim di.
İlk ba har da çağ lar + i dim Sa lım i le
A rın dım du rul dum + gö le dön düm şim di.
On üçlü 4 + 4 + 5, örnek verelim
Se her vak ti + e zan i le + kalk tı e li miz.
Ge mi le ri + in dir me den + ak tı se li miz.
Al lah Al lah + ni da sıy la + yak tı di li miz .
Hü cum de di + Fa tih Meh met + U lu bat lı ya.
Da yan ma dı + şer ka le si + be yaz at lı ya!
On dörtlü 7+7: örnek verelim
--------------------------------------
Bah çem de ki gon ca nın + o lu şu na ne de yim!
Sö nük ge çen sev da mın + so lu şu na ne de yim!
A lın ya zı sı der ler + bu lu şu na ne de yim!
Mev la’m dan yar is te dim + bu hoy ra tı gön der di!
6 + 5 örnek verelim
Zincirbent ayaklı koşma
Seher vakti gelsem koynuna girsem.
Gönül bahçesinin sırrına ersem.
Bağrında açılan gülünü dersem.
Aşk ile öpünce ballanır mısın
Ballanır mısın sen çiçekse özün,
Yollara bakıp da beklerse gözün,
Özlemle kavrulup olmasa sözün,
Alev alev yanar pullanır mısın?
Pullanır mısın can karşına çıksam…
Tanır gibi olsam yüzüne baksam…
Gönül sarayına kandili yaksam…
Benimle oynayıp sallanır mısın?
Sallanır mısın gam heybesi dolsa,
Yolumuz hem batak hem diken olsa,
Mevsimler karışsa yaprağım solsa,
Baharı beklemez allanır mısın?
Allanır mısın yar uğrarsa yolum,
Sarmadan koynumda kalırsa kolum,
Ya da Ramazanı alırsa ölüm,
Benimle mahşere yollanır mısın?
Kaynaklar;
• Edebiyat fakültesi ders notları
• Ramazan KURT makale
• İkinci bölümde kullanılan dörtlükler ve şiir R.KURT’a aittir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.