- 261 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Öykü Yazanlara İpucu
Öykü yazanlar için her yerde bulamayacakları bir ipucu vermek istiyorum.
İlkokuldan başlayarak anlatılan Giriş, Gelişme, Sonuç dizilimi hepimizin aklına kazınmıştır. Ancak yazma işi bittikten sonra nereden başlayıp nereye nasıl ulaştığına bakmak gereklidir. Anlatıda başlangıçla son arasındaki ilişki önemlidir. Bu konuda değişik yöntemler vardır.
1. Tezat Tekniği:
Yazar, başta düşündüğünden veya düşündürdüğünden bambaşka bir sonuca ulaşır.
2. İlişkilendirme Tekniği:
Alakasız olaylar en sonda birbirine bağlanır. Genelde iki tane bağımsız olay anlatılır. Ama sonuç bölümünde bağlayıcı (tabiri caizse sihirli) bir cümle veya bir paragraf ile aralarında ilişki kurulur. Gerçekte böyle bir ilişkinin var olması da gerekmeyebilir bu yazarın kendi düşüncesi de olabilir.
3. Sonradan Öğrenme Tekniği:
Öyküyü anlatan yazar, gerçeği veya önemli bir bilgiyi aradan uzun bir zaman geçtikten sonra, örneğin yıllar sonra öğrendiğini söyler veya buna dair bir kısım anlatır.
4. Yanıtsız Bırakma Tekniği:
En başta oluşturulan bir soru hikayenin sonunda yanıtsız bırakılır. Tamamen yanıtsız bırakılabileceği gibi olası sonuca dair ipucu da verilebilir.
5. Duvardaki Tüfek Tekniği:
Çehov, "tiyatroda ilk sahnede duvarda bir tüfek asılıysa son sahnede mutlaka patlar" diye anlatır bu yöntemi. Hikayenin giriş kısmında fark ettirmeden anlatılan bir durum en sonunda temel belirleyici konuma getirilir.
6. Yanıltma Tekniği:
Gerçek, en sonda herkese ters köşe yaptıracak biçimde şaşırtıcı bir unsur olarak ortaya çıkar. Bunun için de anlatı boyunca tersine izlenimler oluşturulur.
7. İkinci Son Tekniği:
Ulaşılan sonuçtan sonra yeni gelişmelerle başka bir sonuca daha ulaşılır.
8. Yer Değiştirme Tekniği:
Ulaşılacak sonuç öykünün en başında verilir.
9. Dağıtma Tekniği:
Sonuç hikayenin iç kısımlarına çekilir. Aralardaki gelişmeler daha sonra anlatılır.
Bunların üzerine başka yöntemler de eklenebilir hatta yazar kendi tekniğini oluşturabilir. Ancak öykünün başlangıcı ve sonu arasındaki ilişkinin etkileyicilik ve akılda kalıcılık açısından son derece belirleyici olduğu hiçbir zaman gözden kaçırılmamalıdır.
YORUMLAR
Okuldan aklımda kalan hikayenin bölümlerinin serim, düğüm, çözüm olduğuydu. Her ne kadar 'Giriş, gelişme, sonuç' tan farklı değilse de bu dizilim daha çok ortaokulun beylik 'Atatürk'in şu sözünü açıklayınız' kompozisyonları için kullanılırdı. Gayet güzel bir yazı olmuş. Belki her tür için bir örnek (En azından bir link) verilse daha renkli olabilirmiş. Kendim için alıştırma olarak bahsi geçen her tekniği ayrı bir öyküde denemyi düşünüyorum. Saygılarımla.