- 1178 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Haklı Olmak
HAKLI OLMAK
Sevgili dostum,
Okuduğum kitapta, romanın kahramanı devamlı gttiği psikiyatrise “haklı değil miyim” diye sık sık soruyordu. Doktor ise hastasına “Peki iyi düşün hayatına giren insanlarda kendi açılarından haklı değiller mi?” diye soruyordu.Bunun üzerne kahramanımız “ haklılar” diyordu. Ben de “tabii ki haklılar” diyorum okurken romanı içimden.
Sevgili dostum,
İnsanoğlu genelde bencil olduğundan hep kendini haklı olarak görmek ister. Bunu da çevresinde insanlara onaylatmak gereği duyar. Habbuki esas olan haklı olmamız değil, hayatımızdan memnun olup olmadığımız ve inandığımız değerleri savunup, bu değerler ve inançları savunarak yaşayıp yaşamadığımız, yani kendimiz olup olmadığımız.
Sevgili dostum,
Hayatta da bizim muhatap olduğumuz çok insan “haklı değil miym? Diye sorarlar. Bunu sordukları zaman aklıma şu fıkra ve hisse gelir. Nasrettin Hoca hanımı ile evde otururken bir kişi gelmiş derdini anlatrmış. Hoca “haklısın “ diyerek yolcu etmiş, sonrasında adamın hasmı gelmiş o da derdiini anlatmış. Hoca ona da “haklısın” demiş. Hanımı şaşırarak “hem ona, hem hasmına haklısın dedin anlamadım” hoca hanımına gülerek bakmış ve “galiba hanım sen de haklısın” demiş. Çok insan başımız ağrımasın diye kendini haklı görenlere “haklısın” der.
Sevgili dostum,
Bir gün Peygamberimiz Kabe gölgesinde otururken Ebu Cehil gelmiş ve “sen dünyada gördüğüm en çirkin adamsın” demiş. Peygamberimiz “Haddini aştın ama doğru söyledin,haklısın “demiş. Bir süre sonra Ebubekir gelmiş ve “sen dünyada gördüğüm en güzel yüzlü insansın” deyivermiş. Peygamberimiz de “Doğru söyledin , haklısın” demiş. Bunun üzerine orada bulunanlar şaşırmış ve “ikisi de ters şeyler söyledi ama ikisine dehaklısın dedin.” Diye açıklama beklemişler. Peygamberimiz “ Ben Allah’ıun cilaladığı bir aynayım. Kim bana bakarsa kendisini görür” demiş. “Haklısın” demeden önce bu durumu da göz önüne alalaım.
Sevgili dostum,
Muhatap olmadığımız insanlar tabii ki bizlere “haksız değil miyim? Diye sormazlar ve ancak sevdiğimiz insanlar sorar bunu. Bizden de onay beklerler. Bazen haksızdırlar bazen haklı. Onlara “Haksızsın “ demek yürek ister ve gerçek dost haklı ve haksızı görerek gerçeği söyler.
Sevgili dostum,
Başka bir dostum da bana “ ben de haklıyım ama sende haklısın” derdi. Yani haksız kimse yoktur dünyada. Herkes olaya kendi bilgisi , kültürü ve sevgisi ile bakar. İnsanoğlu duygusal olduğundan bunu da başkalarına onaylatarak kendisne bir tatmin sağlamak ister.Halbuki herkesin bakış açısı farklıdır. Ne kadar dost olsak da belki de dostumuzun bakışı yanlıştır, bizim bakışımız doğrudur ya da tam tersi. Bu yüzden insnalar ile pek şakalaşmak veya muhatap olmak yürek isteyen bir iş günümüzde.
Sevgili dostum,
Bu soruyu bir zamanlar bende sorardım dostlarıma ama baktım ki, “haksızsın” diyen yok ya da biz bir olayı anlatırken daha bir şey sormadan “haklısın” diyen çok. Haksız olduğumuzda bile “haksızsın” diyen yok bu yüzden böyle sorular sormanın manasızlığını görerek soru sormayı bıraktım. Huzurlu olduğum ortamlarda ve çok soru sormayan ve mantıksız sorular sormayan insanlarla muhatap olmaya baktım.
Sevgili dostum,
Sana bunları yazarken sosyal medyada su söze rastladım “ sırf kalp kırmamak, kendime yakışanı yapmak için cevap vermediğim herkes kendini haklı sandı” Dostoyevski . Bu da susmanın bir olumsuz yönü işte. “Sussam gönül el vermiyor, konuşsam çare değil” sözü de tam bunu açıklıyor işte.
Sevgili dostum,
İnsanları kırmamak için kibarlıkta bulunduğumuz zaman onlarda işte haklı sanıyorlar ama onlar” inanmadığımız halde “haklsıın” demek ile de hem kendimizi hem muhatabımızı kandırmış aldatmış oluyoruz. Halbuki gerçek dost, dostuna sadece doğru olanı söyler. Bugün “haklısın” dersen Sevinir ama yarın aslında “haksız” olduğu ortaya çıkarsa üzüntüsü sevincinden çok olacaktır. Biz zamanında ve gerçekleri anlatmalıyoz dostlarımıza.
Sevgili dostum,
Ne kadar haklı olsak da haksız olsa da hayat devam ediyor ve hayatta yaşadığımız olumsuzluklardan fazla etkilenmeyerek gereklı gereksiz “haklı değil miyim?” diye sormadan hayata güçlü yönlermizi daha güçlendirerek ve zayıf ve korktuğumzu yönleri güçlendirmeye bakarak devam edersek mutlu oluruz ve kimseye de “haklı değil miym” diye sormaya gerek duymayız.Biz doğruyu yaalım isteyen haklı bulsun isteyen haksız.
Sevgili dostum,
Okuduğum romanda da doktorun hastasına tavsiye ettiği yöntem aşağı yukarı böyle anlama geliyordu.
Sevgili dostum,
Bu mektubu sana neye yazdım. Demem o ki, her zaman kendimizin dostu ve doktoru olacağız sevgimizde ne aşırıya kaçacağız ne de cimri olacağız. Severek evlenen, kavga ederek, öldürerek ayrılanları gördükçe ibret alalım. Hayatımızı kendimize göre ayarlayalım ki sonrasında pişmanlıklar yaşamayalım. Hayatta biz varız insanlar hayatımıza girip çıkacak ama biz her zaman ölene kadar bizleyiz. O yüzden yanımızdakiler yok olacak biz nasıl ayakta kalacağız bunu da düşüneceğiz. Yaşlı ve yalnız insanların hayatı bunu da düşünmemiz için var ama ibret alan nerede?
Sevgili dostum,
Günlük olayları ve olaylar üstüne düşündüklerimi seninle mektuplar aracığı ile paylaşmak beni çok aydınlatıyor hem öğrenen , hem yazarak öğreten hem konuşarak dertleşen bir dostumun olması ne mutluluk verici. İyi ki varsın ve iyi ki dostumsun. Senin heykelini dikmek ve “en iyi dost” yazmak lazım önüne .
Haksız mıyım yani?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.