- 181 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Blake ve Mâkus Talihi
"Blake ve Mâkus Talihi"
Kitabı Üzerine Derkenar
"Blake ve Mâkus Talihi" Yazar H. Kübra Ganbari’nin ilk öykü kitabı. Epona Edebiyat etiketiyle, 2021’de okurla buluşturulmuş. Yetmiş iki sayfa hacminde ve on iki öyküden oluşmaktadır. Son zamanlarda okuduğum öykü kitaplarının içinde farklı bir tarzda, farklı biçem ve teknikte ele alınıp işlediğini söyleyebilirim. Bu farklılıklara yazımda yer vereceğim.
Yazım tekniği olarak cümleler çok kısa olmasa da daha çok keskin cümleler kullanıldığını söyleyebilirim. Yazar, betimlemeleri kararında yapar ama ne gereksizdir ne de sıkıcı. Teşehhüt bir zaman dilimini aşmayacak kadar kararında bir betimleme ile öykülerin tezyinatı yapılmış gibi duruyor. “İnci dudak, amber gözler, tiz bir kavga sesi, füme palto” gibi tanımlamalar, sıfatlandırmalar isimlere ayrı birer estetik değer katmış gözüküyor. Öykülere ses olarak daha çok dış anlatıcı ve birinci tekil şahsın görev aldığını söyleyebilirim.
Bazı öykülerde kahramanlar fludur. Bu durumda yaşanmış – yaşanmamış arafta öyküler hissini uyandırıyor okurda. Bir şüphe halinde bir his veriliyor. Mesela "Beklenmeyen Konuk" öyküsünün finali şu şekilde sonlandırılmış; "...Ne güzel inandırdın kendini. Gelenin o olduğuna mı? Öyle birisinin var olduğuna" (sayfa 13) gibi. Bununla beraber birçok öykünün aniden sonlandığını da görüyoruz. Bu durum hem okuru şaşırtmakta hem de okurun merak duygusunu beslemektedir. Öykülerde yer yer az kullanımda olan bazı kelimelerle de karşılaşıyoruz. "Evye, pötikare, jaluzi, samsa, dresuar, ilelemek" gibi kimisi yabancı dillerden dilimize girmeyi zorlayan kelimelerden seçildiğini de görmekteyiz. Mesela bunlardan birisinin anlamını verecek olursak; ‘evye’ bulaşık lavabosuna verilen bir isimdir. Fransızcadan dilimize geçen bir sözcüktür.
Öykülerde yer alan kahramanlara bir göz atacak olursak; "Metin, Şehnaz, Elif, Mehmet Amca, Ayten, Nazmi, Berber Ali, Yusuf Usta, Rişod (Özbek), Tuhafiyeci İsa, İhsan Bey, Fehim Abi, Ahmet, Selim, Rıza Abi, Haydar, Orhan, Emlakçı Celal, Blake, Miss Dent, Louise, Charlie, Chase, Komşu Mrs. Compton, Mr. Watkins, Mr. Cheever" şeklinde isimleri sıralayabilirim.
Bazı öyküler de öykü içerisine öykü iliştirilmiş. Yani öykü içinde bambaşka bir öykü okura okutturuluyor. Rüya içinde bir rüya görme veya rüyada olduğunu bilerek bir rüya görme gibi ilginçlikleri ve şaşırtmaları taşıyan bir durum gibi bir hal yaşanıyor bu öyküler de.
Öykülerde alıntılanan kimi sözler de dikkat çekicidir. "Gerekmediğinde direnin, direnmek gerektiğinde ödlekleşin. Kim bilir, belki kazanan siz olursunuz" (E.M. Cioran), “Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız” (Bir şairin şiir mısrası) Gibi.
İyi bir öykü kumaşının özelliklerinin olduğunu görüyoruz. Aynen hayatta da olduğu gibi kovalamak hem kaçırmayı hem de kayıpları beraberinde taşıyacaktır ama eklenerek, sindirerek alımlamak, çoğalmak bereketi ve muhkemliği getirecektir. Söylendiği gibi "Hikâye kelime kusarak değil kelime yutarak yazılır" keskin bir bakış açısı kadar olmasa da kararında, köpüğü alınmış bir tarz daha makbul olsa gerek. Okurken, Sisifos işkencesine maruz kalmadan keyif alınabilirlik sağlanıyor. Heyecan, duyulara dokunma kendini hissettiriyor. Sürprizler, şaşırtmalar, zuhurat gibi çokça heyecan taşınmaktadır. Bunlar bir taraftan müdavimlerini bulacak ve yenilerine tevarüs edecektir. Bunları görmek için de farklılıkları, çeşitliliği çok okumakla mümkün olacaktır. "Et görmemiş, ciğere bayılıyor" durumuna düşmemek elzem olacaktır. Böylelikle her yeni bir öykü ile yeni yeni yüzlerle mülaki olacaktır okur. Öyküler, hüzün ağrısını da huzur duasını da hercümerç çok duyguyu yaşatmalıdır ki irtifa kaybına uğramasın. Burada olduğu gibi yer yer de olsa öykü sesini de yüksek tutmak gerekecektir. Okur, yalnızlığıyla sokak cadde gezmek yerine, öykü kahramanlarıyla dost, yanlarına ilişen olacaktır asıl.
Son tahlilde öykülerin rasyonel bir bakıştan ziyade daha çok bütüncül- sezgisel muhakeme üzerine yol aldığını söyleyebiliriz. Okuru sürükleyen remzi, kelime kelime cümle cümle aklı ve daha çok da kalbi odağa almaktadır. Ve ayrıca kitap isminden mülhem, yazılanların hepsi mâkus talihle hemzemin olmaktadır bir anlamda. Başka bir ifadeyle nesnellik ve gözlem içeren çok güzel öyküler okudum desem yeridir. İyi okumalar.
İlkay Coşkun
09.06.2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.