- 246 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MİLLİ KALE MUHKEM, MİLLİ ŞUUR UYANIK, DİNİ HEYECAN AYAKTA ÇEKİLİN ÖNÜMÜZDEN
Her zamanın her mekânın her aklın ve kişiliğin bir dönüm noktası vardır. Liderlerin devletlerin, milletlerinde birer dönüm noktaları vardır. O dönüm noktalarının öncesindeki yaşanmışlıklarda vardır. Sonrasında da yaşanacaklar vardır. hayatımda en korkulu merhaleyi yaşadık ve güzel atlattık, şükür ki. Milletlerinde bir dönüm noktası var demiştim ya işte o dönüm noktasını yaşadık ve sağ selim atlattık. Zira 21 yılının kazanılmışlıkları heba olabilirdi. Hapsinden de önemlisi geleceğimiz birilerinin ve bazı güçlerin boyunduruğuna girebilirdi. Nerden biliyorsunuz diyeceksiniz. Elbette dayandığım bazı dayanaklar var.
ABD’nin düşe kalka yürüyen Alzaymır hastası Joe Biden ne demişti: Biz Tayyib’i başka türlü yenemeyeceğiz. Ancak muhalefeti birleştirip destekleyerek indirebiliriz dememiş miydi? Onun için diyorum ki 14-28 Mayıs günleri türkiye yüzyılının dönüm noktasıdır. Dikkat ederseniz 6lı ya da yedili masa biden ’in bu söyleminden sonra kuruldu. Görülüyor ki ABD hem para yönünden hem taktik yönünden muhalefeti birleştirip güç birliği yaptırdı. İkincisi ve en tehlikeside terör örgütleri bu masayı her yönüyle destekledi. Her nasıl oluyorsa, ABD’nin Türkiye’ye karşı alenî bir şekilde desteklediği terör örgütleri bu ittifakın yanında yöresinde yer aldı. Anlaşıldı ki, saflar Türkiye’nin iktidarına, milletin seçtiği kişilere karşı sıklaşıyordu.
Seçimlerden aylar önce ABD’nin, Almanya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın, Yunanistan’ın, İsrail’in ve başka ülkelerde emellerini gerçekleştirmek üzere tetikçilik yapan medya kuruluşlarının da sıklaşan saflarda yerini aldıklarını gördük; O kuruluşların manşetleri, seçimler yaklaştıkça görülmeye başlandı. Abdül Hamit döneminden sonra ilk kez bu kadar alternatif bir araya gelmiş subversion uygulanıyor. Yıkmak devirmek, yok etmek, uzaklaştırmak gibi anlamlara gelen bu kelime tam da yerinde olacak. Siyasi olarak düşünecek olursak: Tayyibi devirmek, iktidardan uzaklaştırmak, alaşağı etmek dolayısıyla ülkemizi içten yıkmak gelişmesini durdurmak gücünü kırmak içeriyi karıştırıp yönetimi ele geçirmek için her yönüyle düşülmüş proje uygulanıyor.
Osmanlı’nın yıkılışından bu yana bu kadar güçlü ve şiddetli bir şekilde ilk defa karşılaşıyoruz. Peki, sırf düşmanlık olsun diye yapmıyorlarsa, bunu dışarıdakiler niçin yapıyor diye sorular aklımızı kurcalıyor. Bugün Türkiyenin siyasi gelişmesini uluslararası diyolaklarını gördükçe korku dalgaları bastı. İlk defa ABD Türkiyenin duruşundan bu kadar çok tedirgin oldu. Bence yüreklerine korku emareleri düştü. Düşmanlarımız şunu iyi biliyorlar. Nerede ne kadar madenimiz var, hangi dağda ne kadar petrolümüz var, Mavi Vatan dediğimiz Doğu Akdenizde ne kadar karbon yataklarımız var. Eğer iktidarı değiştirip kendilerine bir köle yaratmazlarsa türkiyede bu zenginleri bulup çıkarıp kullanıma sokar güçlenirse onlara boyun eğmeyeceğini iyi biliyorlar.
Bunca yeraltı zenginliklerimizin üzerinde oturduğumuz bu kaynaklardan. Havaalanları, köprüler, organize sanayiler, yollar, hızlı trenler, hastaneler, üniversiteler, okullar hep bizim meydana getirdiğimiz ve anamızın ak sütü gibi helâl olan imkânlarımız. Her sene yüz binlerce icat yapıp kullananıma sokuyoruz. uçaklarımız, helikopterlerimiz, İHA ve SİHA’larımız, tanklarımız, otomobillerimiz, beyaz ve kahverengi ürün sanayimiz ve milyarlarca dolarlık ihracat yapan tarım sektörümüz bizim enerjimizin son kalorisine kadar harcayıp edindiğimiz birikimimizdir. Her şeyden evvel Türk şuuru vardır. Bu şuuru bireysel toplumsal ve devlet olarak üzerimizde bulundurursak Dünyada etkileyip değiştirmeyeceğimiz şey yoktur. Yeterki Türklük şuur ve guruyla hareket edelim.
Türk Milli şuuru Türkiye’nin ve dünyanın kaderini değiştirmeye muktedir bir şuurdur! Fertlerin dünyaları ayrı ayrı, devletlerin şuuru ayrı ayrı düşünürsek. Neyi benimser, neye yönelir, kimin yanında yer alırsak orayı değiştirecektir. Libya ile yapılan anlaşma ile Libya’nın kaderi iyi yönde değişti. Ama buralara parazit gibi yapışan batınında durumu değişti ama kötüleşti o yönüyle değişiklikler iyi ve kötü olarak değerlendirilebilir.
Yakın günlerde kosavaya askerimiz gitti. Oralarda iyi ve kötü yönde değişecektir. Suriye’ye bu şuur girdi. kuzey Suriye halkı yönünde değişti. PKK Ve ABD aleyhine kötü yönden değişti. Ermenistan ile Azerbaycan’ın dünyası, biri kötü, biri de iyi yönde değişti. Türk Devletleri Teşkilatı aracılığıyla üye ülkelerin dünyaları değişiyor. Balkanlar, Afrika ve Basra ülkelerinin de değişimi, gelişimi sırada. Buraların dünyaları olumlu değişiyor da buralara kene gibi yapışmış emperyalistlerin dünyaları değişmiyor mu? Türk şuurunu Ukrayna -rusya savaşında taraf olmaya zorladılar. Taraf olmadı ve iki devlet içinde ilaç gibi dokunduğunda yaraları iyileşiyor. Bu Milli şuur dünyayı sömüren parazitlerin işine gelmiyor. İslam ülkelerini sömürüyorlar onlardan elde ettikleri paralarla yine islam ülkelerine ve özelliklede Türkiye’ye karşı kullanıyorlar.
Ne acıdır ki: PKK VE PYD’yi kullanarak her iki taraftan da ölen ve şehit olanın kendinden olmadığı bir tezgâh kurarak vatanımızı yıkmaya, dize getirmeye çalışmadılar mı? Elbette çalışıyorlar ve çalışmaya da devam edecekler. İhanet şebekeleri biletlerini aldılar onlara göre her şey güzel olacaktı. Türk milli şuurunu hiç hesaba katmadılar. Askeri darbe imkanları kalmadı, gezi gibi sivil kalkışma imkanları kalmadı, tek ümitleri 14 Mayıs seçimiydi. Ama olmadı. Milli şuur onlara bu fırsatı vermedi. Valizleri tekrar boşaltmışlardır herhalde. Kapılar kırılıp bazı teröristler azat edilecekti. Hatta heykelleri dikilecekti. Hepsi suya düştü. Türkiye’de 15 Mayıs’ta güneş doğmuştu, 28 Mayıs’ta net şekilde yeniden doğdu. Gelin görün ki ne gelen var ne giden. Haber de yok cezaevlerinden. Anlaşılıyor ki, havluyu atmışlar.
Dedik ya Milli şuur nereye nüfuz ederse orada iki türlü değişim olur Dosta karşı güzel değişimler, düşmana karşı kar boran olan fırtınalar şeklinde değişimler olur.28.05.2023 akşamı balonları söndü bavulları kapandı, biletleri iptal edildi, havlular atıldı. Bunlarla beraber emperyalistlerde havlu attılar.
Hele durun bu milli şuur size ne manşetler attıracak ne haberler yaptıracak ne çöplükler eşelettirecek! Bu süreçte tek kurtulacak olanlar, sahtekârlığı bırakıp alın teriyle kazandığıyla yetinenler, milletlerin saf ve temiz gençleriyle oynamayanlar, ahlâksızlıkla milletleri uyuşturmaya çalışmayanlar olacak. Birlik beraberlik içinde milli şuur kılıcını kuşanıp öyle mücadele etmeliyiz. Bize bu düşer ve bize bu yakışır. Türkiye yüzyılı başladı. Bütün söylemlerimiz ve bütün eylemlerimiz buna göre şekillenmeli. Para fonumuz ve para birimiz hazır, türk keneşi hazır, bu devletler arasında dolarsız kendi paralarıyla alışveriş yapılacak Dünyada enerji kimde ise o diğerlerine etkin ve yetkin üstünlük kurar.
Dünya ekonomisinin üçte birinin resesyona girmesi bekleniyor. (‘’ Resesyon, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması nedeniyle reel gayri safi yurt içi hasılanın düşmesi, ekonomik faaliyetlerde duraklaması, negatif anlamda istikrarlı bir konjonktür dalgasında doruğu izleyen reel ekonomik faaliyet düzeyinde ılımlı daralma aşamasıdır. Ekonomideki daralma ılımlı değil şiddetli olursa buna depresyon denmektedir’’)
2023 geride bıraktığımız yıldan daha zor olacak. Siyasi iktidarın başarısının yolu önce milli şuurdan daha sonrada paradan geçer. Siyasi söylemlerimizin gerçekleşmesi parayla olur. Devletler arası mücadele ekonomik silahlarla yapılır. Buradan bir başarı alamazlarsa teröre ya da iç karışıklığına bölgesel savaşlara baş vururlar. Türk milleti kendini bilir ve kendini duyar. Milli şuur bir milletini kendini bilmesi ve kendini duymasıdır. Türk Milletini koruyan bu şuurdur. Bu şuur Türk Milletinin manevi kuvvetlerinden en önemlisidir. Milletlerin hayatını koruyan en mühimi Milli şuurdur. Milli şuur şu dört unsurla ifade edilebilir Milli ordu, bağımsızlık, dil birliği ve milli şuur bizim dört büyük kalemizdir.
Milli kale muhkem, Milli şuur Uyanık, dini heyecan ayakta çekilin önümüzden. Mazlum milletler, yetim kalmış devletler bekleyin adaletin timsali Türk geliyor.MİLLİ KALE MUHKEM, MİLLİ ŞUUR UYANIK DİNİ, HEYECAN AYAKTA
ÇEKİLİN ÖNÜMÜZDEN
Her zamanın her mekânın her aklın ve kişiliğin bir dönüm noktası vardır. Liderlerin devletlerin, milletlerinde birer dönüm noktaları vardır. O dönüm noktalarının öncesindeki yaşanmışlıklarda vardır. Sonrasında da yaşanacaklar vardır. hayatımda en korkulu merhaleyi yaşadık ve güzel atlattık, şükür ki. Milletlerinde bir dönüm noktası var demiştim ya işte o dönüm noktasını yaşadık ve sağ selim atlattık. Zira 21 yılının kazanılmışlıkları heba olabilirdi. Hapsinden de önemlisi geleceğimiz birilerinin ve bazı güçlerin boyunduruğuna girebilirdi. Nerden biliyorsunuz diyeceksiniz. Elbette dayandığım bazı dayanaklar var.
ABD’nin düşe kalka yürüyen Alzaymır hastası Joe Biden ne demişti: Biz Tayyib’i başka türlü yenemeyeceğiz. Ancak muhalefeti birleştirip destekleyerek indirebiliriz dememiş miydi? Onun için diyorum ki 14-28 Mayıs günleri türkiye yüzyılının dönüm noktasıdır. Dikkat ederseniz 6lı ya da yedili masa biden ’in bu söyleminden sonra kuruldu. Görülüyor ki ABD hem para yönünden hem taktik yönünden muhalefeti birleştirip güç birliği yaptırdı. İkincisi ve en tehlikeside terör örgütleri bu masayı her yönüyle destekledi. Her nasıl oluyorsa, ABD’nin Türkiye’ye karşı alenî bir şekilde desteklediği terör örgütleri bu ittifakın yanında yöresinde yer aldı. Anlaşıldı ki, saflar Türkiye’nin iktidarına, milletin seçtiği kişilere karşı sıklaşıyordu.
Seçimlerden aylar önce ABD’nin, Almanya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın, Yunanistan’ın, İsrail’in ve başka ülkelerde emellerini gerçekleştirmek üzere tetikçilik yapan medya kuruluşlarının da sıklaşan saflarda yerini aldıklarını gördük; O kuruluşların manşetleri, seçimler yaklaştıkça görülmeye başlandı. Abdül Hamit döneminden sonra ilk kez bu kadar alternatif bir araya gelmiş subversion uygulanıyor. Yıkmak devirmek, yok etmek, uzaklaştırmak gibi anlamlara gelen bu kelime tam da yerinde olacak. Siyasi olarak düşünecek olursak: Tayyibi devirmek, iktidardan uzaklaştırmak, alaşağı etmek dolayısıyla ülkemizi içten yıkmak gelişmesini durdurmak gücünü kırmak içeriyi karıştırıp yönetimi ele geçirmek için her yönüyle düşülmüş proje uygulanıyor.
Osmanlı’nın yıkılışından bu yana bu kadar güçlü ve şiddetli bir şekilde ilk defa karşılaşıyoruz. Peki, sırf düşmanlık olsun diye yapmıyorlarsa, bunu dışarıdakiler niçin yapıyor diye sorular aklımızı kurcalıyor. Bugün Türkiyenin siyasi gelişmesini uluslararası diyolaklarını gördükçe korku dalgaları bastı. İlk defa ABD Türkiyenin duruşundan bu kadar çok tedirgin oldu. Bence yüreklerine korku emareleri düştü. Düşmanlarımız şunu iyi biliyorlar. Nerede ne kadar madenimiz var, hangi dağda ne kadar petrolümüz var, Mavi Vatan dediğimiz Doğu Akdenizde ne kadar karbon yataklarımız var. Eğer iktidarı değiştirip kendilerine bir köle yaratmazlarsa türkiyede bu zenginleri bulup çıkarıp kullanıma sokar güçlenirse onlara boyun eğmeyeceğini iyi biliyorlar.
Bunca yeraltı zenginliklerimizin üzerinde oturduğumuz bu kaynaklardan. Havaalanları, köprüler, organize sanayiler, yollar, hızlı trenler, hastaneler, üniversiteler, okullar hep bizim meydana getirdiğimiz ve anamızın ak sütü gibi helâl olan imkânlarımız. Her sene yüz binlerce icat yapıp kullananıma sokuyoruz. uçaklarımız, helikopterlerimiz, İHA ve SİHA’larımız, tanklarımız, otomobillerimiz, beyaz ve kahverengi ürün sanayimiz ve milyarlarca dolarlık ihracat yapan tarım sektörümüz bizim enerjimizin son kalorisine kadar harcayıp edindiğimiz birikimimizdir. Her şeyden evvel Türk şuuru vardır. Bu şuuru bireysel toplumsal ve devlet olarak üzerimizde bulundurursak Dünyada etkileyip değiştirmeyeceğimiz şey yoktur. Yeterki Türklük şuur ve guruyla hareket edelim.
Türk Milli şuuru Türkiye’nin ve dünyanın kaderini değiştirmeye muktedir bir şuurdur! Fertlerin dünyaları ayrı ayrı, devletlerin şuuru ayrı ayrı düşünürsek. Neyi benimser, neye yönelir, kimin yanında yer alırsak orayı değiştirecektir. Libya ile yapılan anlaşma ile Libya’nın kaderi iyi yönde değişti. Ama buralara parazit gibi yapışan batınında durumu değişti ama kötüleşti o yönüyle değişiklikler iyi ve kötü olarak değerlendirilebilir.
Yakın günlerde kosavaya askerimiz gitti. Oralarda iyi ve kötü yönde değişecektir. Suriye’ye bu şuur girdi. kuzey Suriye halkı yönünde değişti. PKK Ve ABD aleyhine kötü yönden değişti. Ermenistan ile Azerbaycan’ın dünyası, biri kötü, biri de iyi yönde değişti. Türk Devletleri Teşkilatı aracılığıyla üye ülkelerin dünyaları değişiyor. Balkanlar, Afrika ve Basra ülkelerinin de değişimi, gelişimi sırada. Buraların dünyaları olumlu değişiyor da buralara kene gibi yapışmış emperyalistlerin dünyaları değişmiyor mu? Türk şuurunu Ukrayna -rusya savaşında taraf olmaya zorladılar. Taraf olmadı ve iki devlet içinde ilaç gibi dokunduğunda yaraları iyileşiyor. Bu Milli şuur dünyayı sömüren parazitlerin işine gelmiyor. İslam ülkelerini sömürüyorlar onlardan elde ettikleri paralarla yine islam ülkelerine ve özelliklede Türkiye’ye karşı kullanıyorlar.
Ne acıdır ki: PKK VE PYD’yi kullanarak her iki taraftan da ölen ve şehit olanın kendinden olmadığı bir tezgâh kurarak vatanımızı yıkmaya, dize getirmeye çalışmadılar mı? Elbette çalışıyorlar ve çalışmaya da devam edecekler. İhanet şebekeleri biletlerini aldılar onlara göre her şey güzel olacaktı. Türk milli şuurunu hiç hesaba katmadılar. Askeri darbe imkanları kalmadı, gezi gibi sivil kalkışma imkanları kalmadı, tek ümitleri 14 Mayıs seçimiydi. Ama olmadı. Milli şuur onlara bu fırsatı vermedi. Valizleri tekrar boşaltmışlardır herhalde. Kapılar kırılıp bazı teröristler azat edilecekti. Hatta heykelleri dikilecekti. Hepsi suya düştü. Türkiye’de 15 Mayıs’ta güneş doğmuştu, 28 Mayıs’ta net şekilde yeniden doğdu. Gelin görün ki ne gelen var ne giden. Haber de yok cezaevlerinden. Anlaşılıyor ki, havluyu atmışlar.
Dedik ya Milli şuur nereye nüfuz ederse orada iki türlü değişim olur Dosta karşı güzel değişimler, düşmana karşı kar boran olan fırtınalar şeklinde değişimler olur.28.05.2023 akşamı balonları söndü bavulları kapandı, biletleri iptal edildi, havlular atıldı. Bunlarla beraber emperyalistlerde havlu attılar.
Hele durun bu milli şuur size ne manşetler attıracak ne haberler yaptıracak ne çöplükler eşelettirecek! Bu süreçte tek kurtulacak olanlar, sahtekârlığı bırakıp alın teriyle kazandığıyla yetinenler, milletlerin saf ve temiz gençleriyle oynamayanlar, ahlâksızlıkla milletleri uyuşturmaya çalışmayanlar olacak. Birlik beraberlik içinde milli şuur kılıcını kuşanıp öyle mücadele etmeliyiz. Bize bu düşer ve bize bu yakışır. Türkiye yüzyılı başladı. Bütün söylemlerimiz ve bütün eylemlerimiz buna göre şekillenmeli. Para fonumuz ve para birimiz hazır, türk keneşi hazır, bu devletler arasında dolarsız kendi paralarıyla alışveriş yapılacak Dünyada enerji kimde ise o diğerlerine etkin ve yetkin üstünlük kurar.
Dünya ekonomisinin üçte birinin resesyona girmesi bekleniyor. (‘’ Resesyon, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması nedeniyle reel gayri safi yurt içi hasılanın düşmesi, ekonomik faaliyetlerde duraklaması, negatif anlamda istikrarlı bir konjonktür dalgasında doruğu izleyen reel ekonomik faaliyet düzeyinde ılımlı daralma aşamasıdır. Ekonomideki daralma ılımlı değil şiddetli olursa buna depresyon denmektedir’’)
2023 geride bıraktığımız yıldan daha zor olacak. Siyasi iktidarın başarısının yolu önce milli şuurdan daha sonrada paradan geçer. Siyasi söylemlerimizin gerçekleşmesi parayla olur. Devletler arası mücadele ekonomik silahlarla yapılır. Buradan bir başarı alamazlarsa teröre ya da iç karışıklığına bölgesel savaşlara baş vururlar. Türk milleti kendini bilir ve kendini duyar. Milli şuur bir milletini kendini bilmesi ve kendini duymasıdır. Türk Milletini koruyan bu şuurdur. Bu şuur Türk Milletinin manevi kuvvetlerinden en önemlisidir. Milletlerin hayatını koruyan en mühimi Milli şuurdur. Milli şuur şu dört unsurla ifade edilebilir Milli ordu, bağımsızlık, dil birliği ve milli şuur bizim dört büyük kalemizdir.
Milli kale muhkem, Milli şuur Uyanık, dini heyecan ayakta çekilin önümüzden. Mazlum milletler, yetim kalmış devletler bekleyin adaletin timsali Türk geliyor. Ne diyelim, yol ver Türk’ün bayrağına ey dünya, eski fatihlerin sancak elde geliyor!
===========================AR===============================
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.