Kendimi bir kenara çekip tüm samimiyetimle dedim ki, "Her şey daha dün gibi, hatta yarı şaka yarı ciddi, ama gerçek. Yaşamında yarım yüzyılı devirdin. Bir o kadar yıl daha yaşar mısın bilemem. Nefesin sayılı, az bir ömrün kaldı sayılır. Ömür dediğin nedir ki, göz açıp kapayıncaya dek geçip gidiyor. Hem bunun hastalığı var, kazası var, belâsı var, bir ayağın çukurda sayılır. Bu dünyadaki en değerli varlık sensin. Var mı eşin, benzerin? Yok! Senden bir tane daha yok! Bugüne kadar kendini hep ihmal ettin, görmezden geldin. Değer verdiklerinin birçoğu yüzüne gülüp sözde seviyormuş gibi göründüler, aslında seni kullanıp işleri bitince bir kenara attılar. Bu işler böyledir, ne zaman işlerine yararsan ve lazım olursan o zaman aranırsın, sorulursun çok da yorulursun. Biliyorum çok yoruldun, maddi ve manevi kayıpların oldu. En azından bundan sonra ömrünün geri kalanını kendine daha çok zaman ayırarak ve kendini her şeyden çok önemseyerek ve severek geçirmelisin. Bilmez misin, kişinin ölümü aynı zamanda kıyametin de kopması demektir. Senin de bir gün kıyametin kopacak, bir daha istesen de dünyaya gelemeyeceksin ve yarın bir gün unutulup gideceksin. Madem ki sana acımadılar, göz yaşlarına aldırmadılar, bir de utanmadan karşına geçip seyre daldılar, o halde senden başka her şeyin, istisnasız ve ayırımsız herkesin canı cehenneme! Yalnızım diye sakın üzülme, hiç kimseden fayda yok, aynalara gülümse ve dost ol kendinle."

Hz.Ömer’in doslukla ilgili beğendiğim anlamlı bir sözü var. Demiş ki; "Dostun az olanı makbuldür. Önemli olan sayı değil kalitedir." İnsanların çok arkadaşlarının, çok tanıdıklarının olması hiç kimseyi yanıltmasın. Hiç kimse de, "Benim çevrem çok geniş.Demek ki beni çok seviyorlar, bir dediğimi iki etmiyorlar. Ben sevilen, sayılan, sözü geçen birisiyim." demesin. Sizi sadece işleri düştüğünde, başları sıkıştığında arayanlar, şayet sizi zor zamanlarınızda bir başınıza bırakıp arayıp sormuyorlarsa onlar gerçek arkadaş, dost değil, menfaatçi, içten pazarlıklı, karakterleri zayıf insanlardır.

Ben mümkün olduğu kadar etrafımı, sözünü ettiğim sahte dostluklar nedeniyle daraltarak, merkeze kendimi alıp bir güvenlik kalkanı oluşturdum. Sayıları az da olsa karakterleri sağlam, kişilik sahibi, bana ben olduğum için değer veren insanlarla yoluma devam ediyorum. Böylece hem çok az yoruluyorum hem de maddi, manevi her türlü zararlardan kendimi bu şekilde korumuş oluyorum.

Unutmayınız, hayatın kahpeliği değil, insanların sahteliği yıpratır insanı. Türkiye’de doğmuş, bizden biri olmuş, hayata ve insan ilişkilerine dair müthiş gözlemleri ve çok güçlü bir kalemi olan Ermeni asıllı yazar Mıgırdiç Margosyan’ın Biletimiz İstanbul’a Kesildi isimli kitabında geçen beğendiğim bir cümlesi var: "Ev sahibi ile hırsız artık birbirlerinden haberdardırlar."

Vecdi Murat SOYDAN
25 Ocak 2023, Isparta