- 139 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
CİSMANİLER 4-İnsanlar
Cismani varlıkların son halkasını insan oluşturmaktadır. İnsan yaratılış sıralamasında son sırayı alsa da her şeyin yaratılış sebebi olmasından dolayı gerçekte ilktir. Özellikle Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam yaratılanların hepsinin yaratılışının ilk sebebidir. Cenab-ı Hak Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselama hitaben "Levlâke levlâk lema hâlaktül eflâk” yani, ”Sen olmasaydın (ya Muhammed), sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım" 1 İfadesiyle bu gerçeği gayet net bir şekilde bizlere bildirmişlerdir. Bu ifadeden de anlaşılan o ki, kâinatın ve içinde yaratılanların hepsi beklenen son misafir için yaratılmışlardır.
Bütün yaratılanlardan üstün olma kabiliyetine sahip, Allah’ın sanatının ve sanatkârlığının farkına hakkıyla varacak ve elinden gelenin en iyisini yaparak bu yüce sanatkâra karşı görevini hakkıyla yapacak olan ancak ve ancak insan olabilir. Bu sebepledir ki, Allah’ın yeryüzündeki halifesi, bütün yaratılanların emrine verildiği bir sultan payesi, Allah tarafından kendisine layık görülmüştür. 2 Fakat ne derece buna layık olmaktadır, bu nokta tartışılabilir. Çünkü herkes buna layık harekette bulunmamaktadır. Bu açıdan sadece bunu hak edenlere bu paye uygun görülmüştür. Hak etmeyenlere ise Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de "Sonra da onu en aşağı seviyeye indirdik." 3 Buyrulmaktadır. Yani insan öyle kabiliyetlerle donatılmıştır ki, bunları kullanıp, kullanmama tercihinde bulunarak makamı itibarıyla meleklerin üstüne de çıkabilir, şeytanlardan hayvanlardan daha aşağı duruma da inebilir. Tercih insana bırakılmıştır.
Bu noktada insanoğlunun yaratılışına geçmeden, insana "insan" isminin neden verilmiş olduğuna bir pencere açmak istiyorum.
İnsan kelimesinin lügat âlimlerine göre aslının "ins"den geldiği ifade edilmektedir. Ayrıca Kamus da Kufiuna göre "Nisyan" kelimesinden geldiği bildirilmektedir.
Nisyan ise, unutmak, hatırdan çıkarmak anlamında kullanılmaktadır. Acaba insan neyi veya neleri unutmuştur da, kendisine "insan" ismi verilmiştir. Benim anladığıma göre:
İnsanlar, ebetler tarafında ve zerreler âleminde iken, ezel yönünden gelen "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" hitabını işiten ruhlar "Evet, Rabbimizsin " 4 demişlerdir. Yani ruhlar, Cenab-ı Hak’kın bu sorusuna evet diyerek, Rabbimizin bütün verdiği nimetlere teşekkür edip, Cenab-ı Hak’kın Rab’lığını kabul ettiklerini ve emirlerine harfiyen uyacaklarına dair söz vermişlerdir. Fakat ruhlar cesetlere bürünüp geçici mekânları olan dünyaya teşrif ettiğinde, insanların büyük bir çoğunluğu ruhlar âleminde Allah’a vermiş olduğu bu sözü hatırına bile getirmeyip, unutmuş Rab’bimizin emrettiği gibi hareket etmemişlerdir. Kısacası, Al- lah’a verdikleri sözü unutmuşlardır. Böylece "insan" ismini almaya layık görülmüşlerdir.
Cenab-ı Hak bizleri verdiği sözü unutmayıp, gereğini yapan halis kullarından eylesin.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1- (Hadis-i Kudsi)Keşfü’l-Hafa 2:164, No:2123
2- Bakara Süresi, 30
3- Tin Süresi, 5
4- Araf Süresi,172
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.