- 1239 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Sabah Dilekleri
SABAH DİLEKLERİ
Sevgili Oğlum,
Bir süredir sana her sabah “verimli, mutlu ve başarılı günler dileklerimi” ileterek telefondan mesaj atıyorum. Bunu samimiyetle ve içten yapıyorum. “Babanın evladına duası peygamberin ümmetine duası gibidir” diyen bir dinin mensubu olarak bu dileklerimin sana faydalı olduğunu her sabah umut ve neşe olduğunu görmek de beni mutlu ediyor.
Sevgili oğlum,
Genelde iyi niyetli dostların olduğu ortamlarda insanların birbirine hayırlı ve bereketli günler dilemesi gerekirken günümüzde insanlar sabahları asık suratlı ve keyifsiz, uykudan uynamanın zorluğu ile birbirlerine bu dilekleri iletmiyorlar. Ama “güne nasıl başlarsan öyle devam eder” inancımız her zaman var ve sabah neşeli olan insanlar günü de verimli ve başarılı tamamlarlar genelde. Tabii ki “ istisnalar müstesnadır”
Sevgili oğlum,
Sadece sana değil de herkese sabah iyi günler dileklerimi sunmak benim şiarım ama bazen öyle ortamlarda bulunuyoruz ki insanlar, “bir şey söylese de hemen dalgamızı geçsek” şeklinde bekliyorlar ya da önemsemedikleri insanların selamını bile almıyorlar. Hatta selama bile ya kayıtsız kalıyor ya da kötü cevaplar verebiliyorlar. Bu yüzden dilek sunma arzumuz havada kalıyor.
Sevgili oğlum,
Bunları eleştiri olarak algılayan çok insan olur ama bizimkisi eleştiriden çok durumu tespit etmek ve kimseye zarar vermeden dileklerimizi sunmak. Eğer güzel dikleklerimizi sunduğumuz cevap vermez, anlamaz ve tersten anlarsa o zaman onları görmemezden gelmek de bir güzel niyet dileğidir. Çünkü kötü söz ve davranışları engellemek de bir erdemdir. Sen söylemezsen onlarda kötü cevap vermeyeceğimne göre onları da kötülüklerden korumuş oluyoruz onlara cevap vermemekle.
Sevgili oğlum,
Sana yazdığım mektuplar ile doıstlara yazdığım mektuplar ne kadar özenle , kimseye zarar vermeden yazmaya çalışsak da “her şeye bir kulp takma” işini kendine görev edinmiş insanlar gene de mektuplara bir kulp takacaklar ki , “oğluma kulplu mektuplar” diye sana mektuplar yazasım geliyor.
Sevgili oğlum,
Sadece sana değil, bize saygı duyduklarına inandığım gençlere de her sabah iyi günler dileyen mesajlar atmaya başladım ki, mesaj attıklarımın geri dönüşleri bu dileklerin insanları ne kadar sevindirdiğini ve bu dileklerin dua gibi etkisini gördüklerinin ispatı.
Sevgili oğlum,
İnsanlara ne kadar iyi dileklerimizi sunsak da bazı insanların bize karşı “kalıplaşmış önyargılarını ve olumsuz davranış tarzlarını “değiştiremiyoruz. Bazı insanlar dünyaya “insanları sevindirmek “ için gelmişse ne yazık ki çoğu da sevgi adı altında” insanları üzmek için “ gelmişler nerede ise.
Sevgili oğlum,
“Doğru bildiğimiz davranışlar” ı her zaman yapacağız ama başkalarını üzmeden incitmeden. Bizim sevgi adı altında yaptığımız davranışlar karşımızdak insanı üzüyorsa artık ona öyle davranışta bulunmamak lazım. Bazıları ısrarla bu davranışı yapıyorsa bu hastalık belirtisidir ve böyle insanlar ile muhatap olmamak en iyisidir.
Sevgili oğlum,
Yaşı küçük insnaların da bir ortama girince yaşça büyük insanların yanına giderek ellerini sıkması hal hatır sorması da “iyi dilekler” sunması demektir. Büyüklerin elini sıkmamak ve saygı gösterisinde bulunmamak mezaret kabul edilmeyecek bir kötü davranıştır. Bu davranışta bulunan insanları da her zaman yaptığımız gibi uyarmak da görevimizdir. Biz bunları yaptıkça “eleştirme” sitemleri alsak da doğru olanı yapacağız.
Sevgili oğlum,
Bu mektupları herhangi birilerini itham etmek için yazmıyoruz. Bazı insanlar yazdıkalrımızdan alınganlık göstererek “bundan şu kişiyi mi anlatmış, yoksa bu kişiye mi mesaj vermiş” gibi anlamlar çıkararak eleştirmeye başlıyorlar. Onlara da saygımız var. İsteyen iyi isteyen kötü der ama kimse “şunu yazmışsın da bunu yazmamışsın “ diyemez. İsteyen sevdiği insanları meth eden yazılar yazabilir ve ama bizden de o insanları meth etmemizi bekleyemez. Onun sevdiği insan olabilir ki zamanında bizlere çok kötülüğü dokunmuş ve bizi çok üzmüş olabilir. Bizi üzeni biz üzmeyelim tabii ama meth etmek istemiyorsak da buna saygı duyulması gerekir. Aynısı bizim içinde geçerli, Bizim sevdiğimizi herkesin sevmesi gerekmez ve bizim sevdiklerimiz veya değer verdiklerimizi de başkaları eleştirebilir. Kimseye bizim sevdiğimizi seveceksin, sevmediklerimizi de sevmeyeceksin deme hakkımız olamaz. İnsanlar bizim emir erimiz değil sonuçta.
Sevgili oğlum,
Sana uzun zaman mektup yazmamıştım. Yazmayı özlemişim. Bu mektup bu özlemin ürünü. Sana karşı güzel dileklerimiz büyüyerek bir mektuba dönüştü. Bu dilekleri keşke her insan her sabah sevdiklerine yakındaysa sözlü, uzaktaysa mesajla yapsa. Ama toplu değil, bizzat isimlere tek tek yazınca daha samimi ve etkili oluyor. Buna şahit olmak beni de mutlu etti.
Sevgili oğlum,
Mektuplarımı sana yazıyorum ama aslında “oğlum sana yaızyorum torunum sen de oku” temennisi ile yazılan yazılar. Kimi bu mektupları olumlu yorumlar kimi olumsuz, kimi dalgasını geçer , kimi de “iyi ki okuduk” der. Artık yazdıklarımdan kim nasıl yorum çıkarırsa. Yaradan herkesin gönüne göre anlamasını nasip etsin.
Sevgili oğlum,
Hayat iyi dilek temennileri, olumsuz yorumlar, güzellikler kötülükler, insanlarla alay etmeler, boş konuşmalar aklına ne gelirse devam ediyor ve biz faydalı olana yaklaşmak, zararlı olandan uzaklaşmak ve hep ama hep iyi dileklerde bulunan insan olarak yolumuza devam etmek azminden hiçbir şey kaybetmeden yola devam edelim. Bizim amacımzı en güzel yaradan anlar.
Sevgili oğlum,
İyi günler dileklerimiz gibi, iyi ve güzel mektuplar ve eserlerde de her zaman bir arada olmak en büyük temennimizdir..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.