- 391 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Ah… Aysel… Ah…
Hafif çekik gözleri
Kar gibi beyaz teni
Bülbüllerin kıskandığı sesi
Küt kesilmiş saçları ile
Mahallenin bir tanesi
Ah… Aysel… Ah…
Yavuz Selim İlk okulunun beş d sınıfında
Karın kışın sogunda yazın kavurucu sıcağında
Derslerden bunalar öğrencilerin imdadına güzel sesiyle yetişen Aysel
Zehra öğretmenin susun çocuklar uyarısından sonra dinlenilen sanat müziği yorulan ruhumuza küçücük
bedenlerimize derman olurdu.
Aysel aynı zaman da Babamın çalıştığı fırının duvarına komşu bir evde yaşlı anne ve babasının tek çocuğu olarak
yaşayan komşu kızıydı.
Okul dışında bazen karşılaşırdık fırının civarlarında
Konuşurduk ayak üstü
Güzel tebessümüyle anlatırdı gün içinde yaşadıklarını.
İlk okul bitiyordu artık gün geçtikçe güzel Aysel daha da güzelleşip serpiliyordu.
Bazen Dua ederdim Aysel için
Ne güzel yüzü var sesi başka bir güzel Ya Rabbim bahtını da güzel yap dediğim olurdu
Günler geçti okul bitti
Ben Ziya Gökalp lisesinin orta bölümüne yazıldım
Aysel okumadı veya göndermediler okula
Birkaç yıl pek görüşemedik habersiz geçti seneler Aysel’den
Evimiz Fatih Paşa polis karakoluna komşu olduğundan karakola intikal eden olaylardan dolayı bazen sokağımız çok kalabalık olurdu.
Okuldan geldiğim bir gün yine kalabalıktı karakolun önü
Sordum nöbetçi polisten Hayırdır amca olay nedir?
Nöbetçi polis: Kızın birine tecavüz etmişler dedi
O günlerde Diyarbakır da olmayacak bir olaydı bu
Aldığım bilginin şaşkınlığı ile karakola doğru yürürken karakol kapısında Aysel’i gördüm
Şaşkınlıkla Aysel’e bakarken tecavüze uğrayan kızın Aysel olduğunu anlayamamıştım
Mahallenin itlerinden Muzaffer denilen biri tecavüz etmişti Aysel’e
Yaşlı anne ve babası Aysel’i aralarında tutarak ifade vermek için sıra bekliyorlardı
Ne kadar üzüldüm Ne kadar utandım ve Ne kadar içim yandı anlatamam
Ah…Aysel…Ah…Güzel yüzlü kara bahtlı Aysel…
O günden Sonra göremedim Aysel’i
Taşındılar mahalleden kaybolup gittiler
Muzaffer iti olaydan ceza almadan kurtarmıştı paçasını
Aradan onlarca yıl geçti askere gittim geldim iş kurdum evlendim baba oldum
Bir gün iş yerinin önünde etrafı seyrederken gördüm Aysel’i
Allah’ım bu o mu diye bir an bile tereddüt etmedim
O güzel gözler görülürde tanınmaz mı
Gelişini seyrediyorum yaklaşıyor tam yanımdan geçerken seslendim ona Aysel
Bir an irkildi olduğu yerde durdu boynunu çevirdi ve bana baktı bir yabancı gibi
Tedirgin bir ses tonuyla
Aysel: Sen kimsin adımı nereden biliyorsun ?
Aysel benim Selçuk
Aysel: Hangi Selçuk
Ya benim Yavuz Selimden Zehra hocanın öğrencisi Selçuk
Yüzünde ki gergin ifade bir anda değişti
Hafif bir tebessüm ile
Aysel: Selçuk senmisin dedi
Evet Aysel nasıl tanıyamadın beni
Buyur gel içeri bir çay içelim dedim
Sağ olsun kırmadı beni geldi oturdu bir köşede
Halinden çok yıprandığı anlaşılıyordu o demese de belliydi duruşundan zor zamanlar geçirdiği
E.. Aysel ne var ne yok görüşmeyeli yıllar oldu yoksun diye başladım söze
Aysel
Anne ve babasını kaybetmiş
Bir evlilik yapmış bir kızı bir oğlu olmuş
Sonra boşanmış
Tek başına hayat mücadelesi içinde bulmuş kendini
Birkaç yerde çalışmış çocukların nafakası için
Sonra eski güzel günleri konuşuyoruz
Çaylar içildi Aysel izin istedi
Aysel giderken ben onu kapıya kadar yolculadım
Aysel: Yerini öğrendim daha sonra yine gelirim dedi ve gitti
Biz Aysel ile dükkanın içinde konuşurken arada komşu esnaftan birkaç kişinin içeriye çaktırmadan baktıklarını gördüm
Pek bir anlam veremedim bu hareketlerine çokta önemsemedim
Aysel gittikten sonra yanıma gelen bir esnaf bıyık altından gülerek bana
Esnaf: Hayırdır ne işin vardı bu kadınla senin
Diye sordu benden
O Bayan benim okuldan arkadaşım dedim
Esnaf: He he öyledir
Diyerek alaycı bir cevap verdi
Esnafın bu tavrına kızmıştım
Hayırdır kardeşim ne ima etmeye çalışıyorsun
Esnaf: Ya bu kadın buraların en ünlü telekızlarındandır dedi
Allah’ım ben sana Aysel için o kadar dua ettim bahtı güzel olsun diye
Üzülerek bi o kadar da utanarak yok kardeşim bildiğin gibi değil o benim arkadaşım dedim ve arkamı dönüp iş yerine girdim .
Daha sonra beni ziyarete yine geldi Aysel yaşlı teyzesiyle
Oturduk hoş beş sohbetler ettik ama bu defa dükkan’ın etrafında dolaşan esnaflar yoktu
Geçmişi yad ettik
Hatır ile sevgi ile yolculadım misafirlerimi
Yıllar sonra dün yine gördüm mahallemizin en güzel kızını
Bedeni yorgun düşmüş
Bakışları çelik gibi sertleşmiş
Çok hırpalanmış
Her şeye rağmen ayakları üzerinde durmaya devam etmiş
Olsun
Her ne olursa olsun
O her zaman benim arkadaşım olsun.
Mahallemizin en güzel kızı Aysel
YORUMLAR
Mualla'yı hatırladım.
Aynı beşinci sınıf küt kısa saçı beyaz tdni çilli yüzüyle Mualla.
Öğretmen tahtaya kaldırır şarkı okuturdu.
Türk Sanat Müziği okurdu yetişkinler gibi.
Sesi güzeldi icrası güzeldi.
Yetişkin kadın okur gibi okurdu.
O ne yapıyor Allah bilir. Mezun olduktan sonra görmedim.
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
İNŞALLAH Mualla Selamettedir
Cümlemizin akıbeti hayrolsun.