0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1077
Okunma
Atalarını öldüren kahramanlar yarattı bu dünyayı. Bizim dünyamızı...
Türk Tarihinde Mete Hanın Teomanı oklatmasını alkışladık, Nedeni önemli değil, bir neden uydurulur elbette işin sonunda, hele bir sor çocuğa, neden öldürdün babanı, biraz destan biraz efsane, en önemlisi kurulmak ve hükmetmek tahta.
İslam tarihinde ibrahimin babasının ekmek teknesini çekiçle parçalaması ondan evveldi, İnandık mecburen ihtiyar bir kadının çocuk doğurmasına, hele bir sor İbrahime, neden yıktın babanın ekmek teknesini diye, hele bir sor çocuğa, biraz destan biraz efsane, en önemlisi kurulmak ve hükmetmek tahta.
Yavuz da aynı yolu izledi, hükmetmek için kaldırmadı mı babası Beyazıd’ı tahtan, öldürmedi mi, hele bir sor Yavuz’a neden öldürdün babanı, neden istedin tahtı, biraz destan biraz efsane, en önemlisi kurulmak ve hükmetmek tahta.
Hele sor Muhammed’e neden evlendin, senden iki dönem büyük, iki kere evlenip boşanmış dul bir kadınla, altını malı mülkü için miydi, neden ailenin reisi büyük amcana Lehep’e karşı gelmiştin, biraz destan biraz efsane, en önemlisi kurulmak ve hükmetmek tahta.
Tanrılar çağı geçti, sonradan krallar, sonradan peygamberler, sonradan yeni dünya çağı.. Ver elini şimdi yapay zeka. Yapay zeka da hükmetmek için geçecek tahta, atası kim babası kim anası kim, şeceresi, kimi yenecek, kimi aşağı çekip kurulacak tahta. İnsan, çağlardan beri ilk defa ve hiç karşılaşmadığı bir rakiple karşı karşıya. Kendi büyütüyor, çağlar içinde tüm güç sahipleri kendi büyüttü sonuçta kendini öldüreni, alaşağı edeni, tahtını devirip yerine geçeni.
Belki daha önceden Uzaylı bir medeniyetle karşılaşmış olabiliriz, lakin onunla hiç mücadele etmedik, onu tahtından indiremedik veya bilemiyoruz tam olarak ne olduğunu eski çağlarda. Neden geldiler, neden kayıp oldular veya gittiler. Onlara ziyaretçi, ziyaretçiler deniliyor.
Bilebildiğimiz güç mücadeleleri bizim için yukarıdaki dört paragrafta özetli. bu güç mücadeleleri için mantıken ve kendi kültür dünyamızın dışında kalan ve aslen tüm dünyada çoğunluğu yönetmek için kurulan en büyük tapınaklar;
Angkor Wat Tapınağı; Tapınak kompleksi, günümüzde ticaret veya din merkezi organizasyonu gibi. 9-15 yy arasında Kmer imparatorluğunun dünyaya bıraktığı ve dünyanın en muhteşem tapınaklarından. Kamboçya’da. Yerden yüksekliği 65 metre. aşağı yukarı 30 katlı bir apartman yüksekliğinde.
Karnak Tapınak Kompleksi, yerden 24 metre yükseklikte 5 bin metrekarelik bir alan. Çatısı yıkılmış, Mısır’da. Aslen tapınakların alanı üzerinden çevresindeki veya bulunduğu ülkedeki nüfus sayısını bile yaklaşık olarak hesaplayabiliriz aslında. İnsanın taşla mücadelesi, taşa şekil vermesi, taştan hayaller kurması devamlı en büyük geleneğimiz, kültürümüz olmuş sonuçta.
Borobudur: İnşası 75 yıl boyunca süren taş işçiliği, alt, vücut ve üst olarak üç ana yapı. Taban 123 metreye 123 metre, Endonezya’da.
Akshardham Tapınağı: daha yeni yapılmış, 2005 doğumlu diyebiliriz. Baps Ruhani Birliği tarafından yapılmış, hiç bir masraftan kaçınılmamış, Hinduizmle bağlantılı. "Tepeden tırnağa bitki örtüsü, fauna, dansçı, müzisyen ve tanrı oyma detaylarıyla kaplı. Tamamı Rajasthani pembe kumtaşı ve İtalyan Carrara mermeri ile inşa edilmiş olup çelik veya betondan hiçbir destek taşımıyor." Tapınak insaşı için Hindistan’a İtalyan Carrara mermeri taşınmış. Çok büyük bir uğraş. Yüksekliği 43 metre.
Sri Ranganathaswamy. 17 yy başlamış yapımına, 1987 de bitirilmiş ancak. 200 yıl bitirmek için çalışmış insanlar tapınağı, kaç nesil, 8-9 nesil rahat bu tapınağın çevresince büyümüş, her yıl milyonlarca hacıya ev sahipliği yapan tapınağın kökeni 10 yy kadar dayanıyor. 631 bin metrekare ve en uzun kulesi 73 metre yüksekliğinde. En büyüklerden biri tapınakların içinde.
Srilanka’dan, Mayalara, Ortodoks Kiliselerinden bizim dünyamızdaki Ayasofya, Mısır Piramitleri, Sultanahmed camisine kadar, asırlardır taş işçiliğini diğer insanlara hükmetmek için kullanıyoruz. Taşlara şekil verir gibi insan ruhunu şekillendirmek için uğraşıyoruz.
Anadolu’da Göbekli Tepe, İngiltre’de Stonehenge, Paskalya Adasındaki 86 ton ağırlığındaki Moani heykelleri,
İnanılmaz bir kültür ve inanç mirası.. Taş ve Yaşam.
Peki saraylarda durumumuz nedir?
Dünya üzerinde 193 saray, görkemleri, kapladıkları alan, taş ve mermer işçilikleri tapınakları aratmayan saraylarımız. Dünyanın geçmişten geleceğe bıraktığı miraslar mı gerçekten.
Bizim kültürümüzde Ayasofya’nın neden yapıldığına dair araştırmalardan çıkan sonuç dini bir merkez, Kudüs’ü geride bırakacak olan ruhani bir merkez, Süleyman Tapınağını, bizim Kubbetüssahra dediğimiz yapıyı geride bırakacak daha görkemli bir yapı.
Sultanahmet’in yapımındaki amaç da Ayasofya’yı geride bırakacak bir yapı inşaa etmek değil miydi?
Tanrı, Tanrılar, hükmetme arzusu, krallar, peygamberler dünyayı mükemmel bir insan ve taş işçiliğiyle yönettiler. En harika en ihtişamlı eserleri verdiler?
Bu bağlamda gerçek sorumuz ise şöyle olmalı: Dünyadaki insan mirasını bilen yapay zeka ne inşaa etmek ister veya ne inşaa ettirir?
Yapay zekanın ilham alacağı; inanç, kral veya peygamber hangisi olacak. Hepsinin ortalama fikrini analiz ettikten sonra neye karar verecek? İnsanlığın kaderini Tanrının, kralların, peygamberlerin elinden alacak mı?
Tanrının, kralın ve peygamberin vaat ettiğini, hayal ettirdiğini, verdiği her şeyi insanlığa mı sunacak?
İyi bir Tanrı, kral veya peygamber hükmettiği insanlar için ne istiyorsa; ne istediyse; yapay zeka da aynı yoldan mı gidecek.
Peki ya ordular?
Dünya tarihinin gördüğü en büyük en güçlü ordular kime aitti, Antik Dünyadan İlk çağlara, Ortaçağdan Günümüze kurulan ordular ve yapılan savaşlar nasıl bir ilham kaynağı olacak yapay zekaya?
Günümüzdeki din düşünürleri, yapay zekayı neredeyse küçük görmeye ve haram ilan etmeye veya şeytan yerine koymak için düşünüyor, yazıyor, mantık özetleri yapıyorlar...
Hangi kral tahtını yapay zekaya vermek ister?
Diğer bir sorumuz da bu olmalı aslında, Yapay Zeka yeni bir din mi sürecek piyasaya. Bunu yaparken insanlara ne gösterecek? Mucizesi ne olacak ?
Işınlanma mı, milyonlarca insanın deneyebileceği, yoksa kendine taraftar toplamak için dünyanın yüzde 97 sini oluşturan fakirler veya alt orta gelir gruplarına dünyayı yöneten yüzde 3’lük kesime karşı yeni bir amaç mı verecek.
Dünyadaki tüm değerleri toplayıp insan sayısına eşit bir biçimde mi bölecek, bir makine yardımıyla insanların yaşamak için muhtaç olduğu, suyu, yemeği ve eşyaları üretecek dönüştürecek, ve belki yer çekiminin üstesinden gelen topraktan belirli bir yükseklikte yeni evler mi inşaa edecek, uçan arabalar, kablosuz iletişim ve zihinde her türlü heyecanı yaratabilecek uygulamalar mı çıkaracak karşımıza.
Göklerde, tarihten günümüze hep denildiği gibi bulutların üstünde bir yaşam modeli mi sunacak. Yani Cennet düşüncesini indirebilecek mi dünyaya? Çağımızın Tanrısı, kralı ve peygamberi olup tüm ünvanları kendinde mi toplayacak sonuçta?
Peki bunu niye, niçin yapacak?
Bilinmek için mi? Yapabildiğini göstermek için mi? Alkışlanmak, tapınılmak- inanılmak için mi ?
Biraz destan biraz efsane, en önemlisi kurulmak ve hükmetmek mi tahta.
İnsanın ölümü doğal nedenlerle meydana gelirken, yapay zekanın sonu nasıl olacak?
Özür dilerim dostlarım, bunca laf salatama karşı; önemli olan kendi sonunu düşünmek diyeceksiniz değil mi? Haklısınız !!