Cenab-ı Allah kâinatı yarattıktan sonra orada yaşayacak sakinlerini de yaratmıştır. Bu yaratılan varlıklar iki ana gurupta toplanmıştır. Bunlar ruhaniler ve cismanilerdir.


RUHANİLER

Yüce Allah sonsuz kudret ve ilmiyle kâinatta görünen ve görülmeyen birçok varlık yaratmıştır. Bunlardan bir gurubunu elle tutup, gözle göremeyiz. Çünkü bu varlıkların bizim bildiğimiz ve anladığımız manada maddi yapıları yoktur. Kendilerine has vücutları olan bu tür varlıklara ruhani varlıklar adı verilmiştir.

Cenab-ı Hak’kın yarattığı bu tür varlıkların görülememelerinin o varlıkların olmamaları için bir delil oluşturamayacağı aşikârdır.

Ayrıca kâinatın büyüklüğü yanında çok küçük kalan şu dünyamızda bunca varlık yaşadığına göre diğer gezegenlerin boş olduğunu söylemek çok yanlış olmaz mı?

Bediüzzaman uzayın, semanın, yıldızların, şuur sahibi, hayat sahibi ve ruh sahibi varlıklarla dolu olduğunu bildirmiştir. Bu varlıkların hayat şarları, yedikleri, içtikleri dünyadakilerden elbette farklıdır. Bu tür varlıkları görememek onların olmamalarına hiçbir vakit delil olamaz.
Gözle görülemeyen bu varlıklar ateşten, nurdan, ışıktan, karanlıktan, havadan, sesten, güzel kokudan, kelimelerden, esirden ve hattâ elektrikten ve akıp giden hoş ve şeffaf varlıklardan yaratılmışlardır. Bu hayat ve ruh sahibi, şuurlu varlıkları, büyük parlak ve nurlu İslâm dini, melek, cin ve ruhaniler olarak isimlendirmiştir.
İfade edildiği gibi Cenab-ı Hak birçok şeyden melekleri ve ruhani varlıkları yaratmıştır. Bunları çeşitlere ayırmış ve her birine ayrı vazifeler vermiştir. Bunların yapıları, yaşadığı şartlar, gıda şekilleri hep farklıdır. İnsanların bunları görememesi veya hissetmemesi bu tür varlıkların yokluğunu gerektirmez. Ayrıca zaten insanların görme ve duyma gibi organları, birçok organları gibi sınırlı yaratıldığından, ruhani varlıkları kendi şekilleriyle görmeleri mümkün değildir. Tabii Peygamber Efendimiz Aleyhis- selâtü Vesselâm gibi insanları Cenab-ı Hak istisna tutmuştur. Onlar ruhani varlıkları kendi şekilleriyle görebilirler.

Ayrıca bugün ruhaniler dışında insanların göremediği daha birçok şey vardır. Mesela, rüzgârı, elektriği, havayı, radyo ve TV dalgalarını, ısıyı vb. şeyleri görememektedir. İnsanlar gö-remiyor diye hiç bir zaman bunların varlığı inkâr edilmemiştir. Görememek bu açıdan inkârı gerektirmez.


Ahmet TULGANER