Sevgi dostlarım…
Bir seçimi daha geride bıraktık… Bana düşen önce sonuçları sindirip sonra ne yapabileceğime dair düşünmek oldu… Ve bu yazıyı kaleme almaktan başka bir şey elimden gelmedi… Niye mi yazıyorum bu yazıyı… Öncelikle oğullarım ve yeğenim Fetiye kendimi borçlu hissetmemdir… Umarım gönüllerini alabilirim…Onların istediği gibi bir yazı olmayacak ama yine de onlara özel bir parentez açmak istiyorum…
Şimdi bir şey itiraf edeceğim… Seçimi eğer kılıçtaroğlu kazansaydı Özü ititbarı ile şunları söyleyecektim… Kılçtaroğlu bu seçimi kazandı ama korkarım ki başarılı olamayacak… Çünkü çok seslilik ve bunların düzgün bir biçimde yönetilmesi çok zor olacak… Buda ister istemez çatışmaları beraberinde getirecek… Küskünlükler, kırgınlıklar yaşanacak ve hükümetin ömrü uzun olmayacak… Bu durumun sonucu da sola yüklenecek ve sol sittin sene bir daha iktidar yüzü görmeyecek… Bu durumun belki de en iyi yanı solun hala bir alternatif olma umudunu taşımasıdır…
Kim ne derse desin kılıçtaroğlu zoru başardı… Hükümetin tüm olanaklarına rağmen iyi direndi… Kolay değil basını ile yargısı ile uğraşmak…bir de göçmenler sorunu varki dillere destan…Olmazları bir araya getirdi… Toplumda bir hoşgörü kültürünü yarattı… En sağ kesimle ve en muhafazakâr kesimle bir araya geldi… Toplumun mutluluğu adına bu birliktelik hiç azımsanmayacak bir başarıdır… Kim ne derse desin bunu görmemiz lazımdır… Biz görmesek bile yapılanları tarih bir gün yazacaktır… Şimdi gençliğim geliyor aklıma… Bir mhp li bir dinci bizim için ne kadar tu kakaydı… Aynı şekilde onlar içinde öyle… Bırakın solcu olmayı sosyalıstler ne kadar canavar, görüldükleri yerden ezilecek ve yok edilecek kişilerdi… Yıllarca kardeş kavgası hiç bitmedi… Çok insanlarımız öldü, öldürüldü… Şimdi bu seçimin en büyük kazançlarından biri karşı düşüncedeki inanların da bir araya gelebileceği ve ortak amaçlar için kenetlenebileceğini göstermiş oldu… Bu kazanım hiç yabana atılacak bir kazanım değildir… Kendi adıma söylüyorum ben İyi partinin sandık görevlisi oldum ve pişman değilim… Benim için mutluluktur, nokta…
Şimdi siyasette çok çalışmış olmak başarıyı getirmiyor… Bu kişiyi de haklı yapmıyor… Eninde sonunda iktidar olamıyorsanız yaptıklarınız unutuluyor, unutulurda… Siyasette taktik ve stratejik davranmak gerekiyor… Kılıçtar oğlunun en büyük hatası aday olmasıydı… Yerine İmamoğlu veya Yavaş tan biri olmalıydı… Ancak onlarında aday olmasının olumsuz yanları vardı… Bunları biliyorsunuz zaten… İnce eleyip sıkı dokunması gerekliydi… Gerçi sonra denklemin içine bu iki adayda girdi… Gördük ki sonuç değişmedi… Hem de canla başla girdiler… İmamoğlu’nun seçim performansı yadsınamaz… Yavaş ında öyle… Akşener’in de oyle…
Her ne olursa olsun halk iktidarda memnunmuş… Yapabilecek bir şey yok… Kararlarına saygı duymaktan başka… Ama benim bildiğim bir şey var, daha doğrusu ümit ettiğim bir şey diyelim… Bu hükümet uzun ömürlü olmayacak, ola bilemeyecek… Ben en fazla iki yıl ömür biçiyorum… Bundan sonra muhalefet ne yapacak, bizler ne yapacağız… Eteklerindeki taşı döküp bir muhasebe yapacaklar… Kılçtaroğlunu yaşı bir seçimi daha kaldırabilecek yaşta değil… Ona düşen görevi yapabilecek birine bırakmasıdır… Ben bunu yapabileceğini düşünüyorum… Kendisi iktidar yüzü göremeyecek ama partisinin iktidarına da tanıklık edecek…
Bize düşen görevde umut etmek…Üzerimize ne düşüyorsa da yapmaktır…Solun en iyi yaptığı şey umut etmektir…Biz görmesek te motorlar bir gün maviliklere sürülecektir….Umudumuz budur…her yenilgi bir kazancıda beraberinde getirir… biraz sloganvari olacak ama,kurtuluş yok tek başaına,ya hep beraber ya hiç birimiz…Sevgimle…