- 375 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
IŞIKLAR SÖNMESİN
Hanımım uykuyu çok sever. Ben yıllardır yattığım gibi kalkamıyorum. Yatarım yatağa, burada yazacağım yazıyı düşünür, ya da bu yaşıma rağmen geleceğim için hayaller kurarım.
Sabah olur, açarım dolabı varsa bir domatesi ince ince kıyar, kayık tabağa yerleştirdikten sonra, zeytini, peyniri çıkarırım. Çay demleme çok kolaylaştı artık. Fişi takar, suyu ısıtır çayı da demlerim. Gelirim hanımımın yatağının başına:
“Hanımcığım, canımcığım hadi kalk kahvaltı hazır”
Gözlerini ovuşturarak gelir masaya:
“Ekmekte kızartsaydın ya?”
Kahvaltımızı yapar, sohbete koyuluruz:
“Yine çok borçlandın adamım, bir dediğimi iki etmiyorsun, Allah razı olsun. Nasıl ödeyeceğiz borçlarımızı?”
“Takma kafana, takma.” Der, onu ikna ederim.
Bu gün akşam –Allah ne verdiyse- soframız kuruldu yine. Seçim sonuçlarını izleyeceğiz.
Oylar verildi. Kazanan, kaybeden belli oldu. Kimileri sevindi. Kimileri üzüldü.
Peki, nedir seçim?
İnsanlar toplu yaşamak zorundadırlar. Dünyada ne kadar insan varsa o kadar da fikir vardır. Fikirleri bir birine benzeyen insanlar adına parti denilen kuruluşlarda birleşirler.
Gün gelir kendilerine yönetici seçerler.
Seçim yapılır. Kendisi gibi düşünenler kaybeder. Aksini düşünenler kazanır.
Zordur yöneticiliğe soyunmak. Kolay değildir.
– Ben en iyisini biliyorum. Ben en iyisini yaparım, demek kolay değildir. Belki onlar da kişisel tatmin peşindedirler. Kim bilir?
Seçim bitti.
Yarın güneş yeniden doğacak. Yine yağmurlar yağacak. Yine çiçekler açacak. Yine fidanlar yeşerecek.
Ben yarın sabah dolabı yine açacağım. Zeytini, peyniri sofraya koyacak hanımcığımı, canımcığımı kaldıracağım.
Domates mi?
Varsa onu da keserim. Yoksa? “
Bu gün de böyle olsun. Bu dünyada ekmek bulamayanlar da var.” Diyeceğim.
Evimin balkonundan ışıklar görünüyor. Hepsi de ışıl ışıl.
Yeter ki ışıklar eksilmesin Memleketimizden…
YORUMLAR
Bu ne güzel bir yazı böyle.
Nane ferahlığı verdi valla.
Dupduru su gibi.
Seçim mi?
Ben olsam
Sarayın en muhteşem odasını Kılıçdaroğlu’na verir
Kapısına da
“BİZE HER DÖNEM BEDAVADAN SEÇİM KAZANDIRAN ZAT-I MUHTEREMİN ODASI” yazdırırdım.
Bunu 10 yıl önce bile söylemiştim.
Altına da ilave ederdim “Seçimden seçime lazım oluyor. Rahatsız etmeyin!”
Selam ve saygı bıraktım buraya.
Bedri Tokul
Hani bir söz var ya
"Tecavüzü önleyemezseniz... "
Diye başlayan.
Benimkisi de o işte..
Önerin ne kadar yerinde ve
Ne kadar doğru.
NOT: önerdiğin şiiri okudum.
Hayran oldum.
Yazarını da favorime aldım.
Selam ve saygıyla.
Seçim mi geçim mi diye klasik bir soru vardır, aslında ikisi de önemli abim. Hayat boyu bir şeyleri seçiyoruz, eş seçiyoruz, iş seçiyoruz, araba ve ev alırken seçiyoruz, bir de siyasileri seçiyoruz. Bakmayın siz onların ekranlarda kavga ettiğine meclis açılsın yağ bal olurlar meclis lokantasında birbirlerine yemek, çay ısmarlarlar biz ise karşı partiden diye küstürdüğümüz arkadaşlarımızın kalbini yeniden nasıl kazanırız diye arpacı kumrusu gibi düşünür dururuz. Değmez billahi hem de bu siyasiler için, hiç değmez birbirimizi incitmeye... Kutlarım yürekten...
Bedri Tokul
Çok haklısın çoookkk...
Selam ve Saygıyla.
Günaydın Üstad.Allah sağlık versin.
Ne doğan güne hükmüm geçer.
Ne halden anlayan bulunur.
Ah, aklımdan ölümüm geçer.
Sonra bu kuş,bu bahçe ,bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki;
-pervam yok,verdiğin elemden.
Her mihnet kabulüm yeter ki,
Gün eksilmesin penceremden.
Cahit Sıtkı Tarancı
Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
Bedri Tokul
Çok çok teşekkür ederim.
Selamlar
Saygılar...