HERŞEY ÖLÜMÜMLE BAŞLAYACAK
Her şey ölümümle başlayacak… Sen de çok yoruldun hayallerimden, gerçeğe dönüşmemesinden çok yoruldun belki de, o yüzden senin için kurtuluş kaçıştı. Terk etmeyi seçtin sende, zaten ben sana hiçbir zaman senin “Alyazmalım” filmindeki Kadir İnanır’ın olamayacağım demiştim. Sen karakterini ve sevdiğini seçmiştin zaten. Sen yokken ben, o kadar çok acı çektim ki, en çokta o sesinde üşüdüğüm anların acısı ağır geldi bana. Sesin gidişinin habercisiydi. Ben insanların arasında bana attıkları çirkeflerle, kalabalık bir yalnızlığın orta yerinde tek başıma kaldım. Mevsimlerden yaz ve beni ayazların ortasında bırakıp gittin sevgim, ben sevgisiz kaldım. 31 Mayıs oldu ve ben bu tarihi unutmayayım diye yazmaya vurdum kendimi kederimi azaltmak için, ama umudumu yitirmedim. Sen gittin, çekip hayalini, alıp başını bir hoşça kal demeden gittin. Şimdi düğün gecem bu gece ve ayrılıkla nikahımızı kıydın sen, nikah şahitlerimizde hazırdı zaten; doğruluğu kabul etmeyen iğrenç bir dünya ile, yalansız bir sevda idi şahitlerimiz…
Oysa ben, seni delice sevmekten başka ne yaptım diye düşünüyorum. Beni sırtımdan vurmaz dediğim, Ferhat’ın Şirin’i sevmesinden öte bir aşkla sevdiğim bir insandın sen sevdiğim. Zor adamdım ben sana göre , oysa en kolay yanımı sana sunmuştum ben, seni delice sevmekten başka ne yaptım.ihanet mi ettim, vaz mı geçtim senden, yoksa senin gözlerine bakarken, bir başka kadını düşünecek kadar ahlaksız mıydım? Ben kendi içimde yalnızlaştım, tek tutkum vardı seninle bir aile olabilmek, sana kavuşabilme, kızımızın ismi “İclal” olsun demiştik hani, ona sarılıp uyuyabilmekti ama sen hayalinle birlikte alıp tüm umutlarımı, sevdalarımı alıp gittin. İyice yalnızlaştım ben, hayalinsiz kaldım, kızımız olmadan yaşayamazdım, yine zor sınavlardan geçiyordum, sen hiçbir şey hissetmeden, yorgun geçen günün için uyumayı düşünüyordun, bugün ne acılar yaşadım bildin mi hiç, haberin oldu mu sensiz içtiğim zehirlerden, haklısın senin için imkansızlaşmayı hak eden sefil bir ruhtum ben. Gözün aydın olsun ilhamım, aşkım gözün aydın olsun, öykümsü kadınlarım sizi seviyorum bile demedim hiç birinize, çünkü benim sevdiğim vardı. Anladım ki senin hayalini de kaybedince, sende gidince her şeyini yitirmiş bir insan gibi iflas bayrağını çekti duygularım. Yani ben duygularımsız, ilhamsız kaldım. Yani ben öldüm sayende sevgili.
Bir omuza o kadar çok ihtiyacım vardı ki bu sıralar, o kadar bunalmıştım ki, sen olmasan da yanımda, senin varlığını hissetmek ötesi yaşıyor ve sana kavuşmak arzusuyla gece demeden, gündüzüme geceme katıp çalışıyordum ama fazla iyi niyetliyim ben, fazlayım bu dünyaya biliyorum. Annem beni fazladan dünyaya getirmiş zaten. Allah kahretsin, senin için imkansız görünen hayallerimi, sırf sana layık olabilmek adına, kimliksiz kalsa da ruhum senin yanında kimliksiz kalmayayım diye savaşmaya başlamış gerçeğe taşımaya çalışmıştım, kitabım çıkacaktı yakında, en yakınımdaki insan bana çamur atsa da, ben savaşıyordum hala…. Ne için?
Anladım ki bu dünyaya fazla olan bu ruh için her şey ölümden sonra başlayacaktı. Git sevgili, yorgun bedenini kendi karakterine ver, düğününden de haberim olmasın, kızın olursa adını “İclal” koy ama beni asla hatırlama, unut beni ama benden bunu bekleme, çünkü ben seni unutmak için sevmedim sevgilim. Bu dünyada ayakta kalabilmek adına ille de yalancı, dolancı mı olmak lazım, birilerinin bedenini elde ettikten sonra duygularına beş kuruş değer vermeden, kağıt gibi atmak mı lazım, hayallerini çiğnemek, gerçekçilik hırkasını giyip, sömürmek mi gerekiyor yaşayabilmek için. Ben seni beyazdan daha ak bir sevdayla sevdim. Ama sen gitmeleri yeğledin sevgili, sırf öykümsü kadınlarımı kıskanarak, bahaneleri koyup cebine bana geldin, hayalini alıp yüreğimden çekip gittin. Seni seviyorum, ölene dek seni seveceğim ve her şey ben ölünce başlayacak.
İnsanlar mutlu olacak ben ölünce, kötülük kazanacak, devir dönecek, devran tavaf edecek ben öldüm diye, sen bir başka ruhun dudaklarına ölümsüzlük sunacaksın, ben senin hayalini kuracağım yine gerçekliğinle gelmesen de, sen yorulmayacaksın artık bu bedenin varlığından, ben kızımızın hayalini alıp göğsümde her gece uyutacağım ama bu gece son olsun istiyorum sevgili. Bu gece son, hayaller gerçekleşecek, çarşaf çarşaf sayfalara yazılarım basılacak, önsözünde intihar eden deli bir yazar yazılacak, sevgiler evlenecek, aşklar mesut olacak, insanlar mutluluktan uçacak özellikle bana leke sürmeye çalışan insanlar, annem üzülecek bir, babam belki bu acıya dayanamayacak, bana katılacak belki de ruhuyla, sevgisini bana belli etmese de, annemde durmaz ve o ev korkularımdaki gibi karanlık bir bahçenin içinde kalacak bir başına… Anahtarı paspasın altına bırakmak isterdim, sevdiğinle yolun düşerse gelirsin belki diyerekten ama sen asla gelmeyeceksin, ben asla gitmeyeceğim o memlekete, hayallerimi gömüp bu kara toprağa, ölümüm başlatacaksa bir şeyleri, seçimimden asla pişman olmayacağım sevgili. Sen gittin, öldüm zaten ben.
Çocuklarım, bir sürü çocuğun babası olma hayallerim ve seninde yanımda annesi olman hayallerim, tükendi sevgili. Onlar şimdi hem yetim, hem de öksüz kalacak ben ona üzülüyorum. Seni anlatamıyorum, anlatacak bir kelime bulamıyorum, senin öykünü, romanını yazacak bir yazar yok içimde, çünkü seni hayat denen acımasız canavara karşı, ne kadar elimden almaya çalışsa da daha çok seviyorum. Sen benim olmayacaktın bunu biliyorum. Bir iyi niyete kurban gitti büyük bir aşk onu da biliyorum, şimdi sen Ali, Veli, Zeki, Mustafa, Umut, Ufuk adı her neyse o insana koş ve ne olur mutlu ol. Mutluluğunu ben hissederim, ama beni de yaşat sevgili, adımı yaşat oğlun olursa… Sorarlarsa sana, nerden aklına geldi bu isim diye, bir takvim yaprağının ardında yazıyordu de, yırttım, günü doldu, attım o yaprağı, o yapraktan bir isim kaldı.
Bu gidişle ben, sabaha çıkmam sevgili, bu ruh bu sefer o kadar savaşmasına rağmen, savaşın bir kutsallığı olan seni kaybettikten sonra, yazmakla bu ruhun kurtulması imkansız bir tanem. Hakkını helal edersin umarım, helalleştim ben hayat sahnemde rolü olan herkesle… Seni seviyorum. Hisset, son nefesimde söylediğim bu iki kelimeyi sevgili. Kızımızı ve beni düşlerinden düşürmüşsün zaten. Mutlu ol, mutlu kal, beni öldürdün yüreğinde ama gerçekçiliğinle, gerçekliğinle en azından yaşat. Adıma yazılı bir mezar taşı arama, zahmete girersin sevgili, kimsesizlerin mezarı da, adına ait mezar taşı da olmazmış. Kitabımı da al oku, ben öldükten sonra en azından benim adımı yaşatmak için birileri tarafından basılacaktır, al oku ki seni nasıl yaşadığımı anlarsın. Her ne kadar bu ruh, aşksız sakat, sevgisiz bir hiç olduğunu defalarca söylese de demek beni anlamadın. Umarım yüreğimi elinde tutunca anlarsın. Hakkım benden yana helal olsun canım, sende helal et ve unutma bu asla bir son değil sevgilim, her şey ölümümle başlayacak.
BAKİ EVKARALI ®
YORUMLAR
Bu gidişle ben, sabaha çıkmam sevgili, bu ruh bu sefer o kadar savaşmasına rağmen, savaşın bir kutsallığı olan seni kaybettikten sonra, yazmakla bu ruhun kurtulması imkansız bir tanem. Hakkını helal edersin umarım, helalleştim ben hayat sahnemde rolü olan herkesle… Seni seviyorum. Hisset, son nefesimde söylediğim bu iki kelimeyi sevgili...
saygılarımla...
ümit yaşar oğuzcan....
öyle sesiz öldümki defalarca,hiçbirzaman anlaşılmadı yokluğum...
"Her ne kadar bu ruh, aşksız sakat, sevgisiz bir hiç olduğunu defalarca söylese de demek beni anlamadın. Umarım yüreğimi elinde tutunca anlarsın. Hakkım benden yana helal olsun canım, sende helal et ve unutma bu asla bir son değil sevgilim, her şey ölümümle başlayacak."
Tebrikler...