- 670 Okunma
- 7 Yorum
- 5 Beğeni
Empati
Karşımızdaki insanın düşüncelerine katılmamak ayrı, aşağılamak ayrı bir şeydir. Düşünceye katılmamak ile aşağılamak arasındaki çizgiyi korumak zorundayız. Mesela ben dindar bir insanım diyelim müslümanım. Seküler düşünceyi eleştirebilir, onlar gibi düşünmeyebilirim. Laik, seküler veya ateist birisi de benim gibi düşünmeyebilir. Ama benim onu, onun da beni aşağılama, ötekileştirme, yok sayma lüksü yoktur. Hangi dinden, ideolojiden olursan ol, senin oyunla çobanın oyu eşittir. Mesele bu kadar basit. Denize şort, mayo ile girenle, donla girenin hakları da eşittir. Sürünün peşinden giden çobanı, mahallemizi temizleyen çöpçüyü hakir göremezsiniz. Hepimiz bir çarkın dişlileriyiz.
Ben oy vermeyi itikadi bir mesele olarak görmüyorum. Benim onaylamadığım bir liderin partisine oy veren dinden çıkmaz. Bunu bir defa kafamıza sokmamız gerekiyor. Ak Parti’ye oy verdi diye depremzedeye verdiği iyiliği başa kalkan bir iradenin sağlıklı ve insani olduğu söylenemez. İyiliği menfaate odaklamak zaten başlı başına sıkıntılı bir davranış. Millet ittifakına oy verecek olanlar da bu ülkenin vatandaşı ve kardeşimizdir. Eleştiri hakkımız bizle aynı düşünmüyor diye birbirimizi aşağılaştırmamızı, cahil bulmamızı gerektirmiyor. Kendinizi bütün hata ve günahlardan ari görüp, karşımızdakine bütün olumsuz faturayı yüklemek insani ve vicdani değildir. Gücünüzü altta gördüklerinizi ezmek için kullandığınızda zalim olursunuz. Sürekli mazlumu kollayınız. Zalim, babanız da olsa karşısında olunuz ama karşılıklı herkes zalimlikte birbirini suçlamaktan öte gidemeyip bazı güç odaklarına oyuncak oluyor.
Üst kattaki sefa, alt kattaki fakirlik ve cefadan bihaberse, o toplumdan adalet beklenemez. Ben düşünüyorum da bizlerin dava olarak gördüğümüz şey, aslında lider için güç olgusundan başka bir şey ifade etmiyor. Ne davası kardeşim, atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Sağcılık da solculuk da hikaye. Daha doğrusu ideolojinin alayı hikaye. Alt kattaki çalışıp eziliyor, üst kattaki sefasını sürüyor.
Üsttekinin sefasını düşündüklerinden bi haber insancıklar gerçekten vatanını düşündüğünü sanıyor.
O çabaladığı liderin haberi bile olmayacak senin öldüğünde tabutunu taşıyıp dua edecek insanlarla münakaşa edip kötü olduğundan..
Hangi partiye oy verirse versin kişileri olduğu gibi kabullenip illa benim fikrim doğru sen düşünceni değiştir yanılgısı insanların arasını açıp belki çok iyi anlaşabilen insanlar olabilecekken araya mesafe giriyor ve karşısındakine uzaylı gibi bakıyor, sonra da medeni demokratik bir insan olduğunu savunuyor.
Avrupa’daki bulunan bazı yakınlarımdan duyduğum kadarıyla diyor ki orda herkes gider oyunu kullanır kimse Türkiye ki gibi birbiriyle tartışmaz burda ne kadar çok siyaset konuşuluyor diye yadırgıyor.
YORUMLAR
Evet kesinlikle çok konuşuluyor. Herkes bildiği alanda konuşmalı gerektiğinde susmayı bilmeli. Görüşlerinden dolayı insanları suçlayanlar hayat devam ettikçe nefreti sevgiye tercih etmeye başlıyorlar ve ipler böyle kopuyor. Çok değerli bir düşünceyle bezenmiş, gerçekten gerekli bir yazı. Paylaştığınız için teşekkürler.
Dilek pınarı
"Nefreti sevgiye tercih etmek"
Ne güzel ifade ettiniz.
Çok teşekkür ediyorum
Saygılar şair.
Yani saygı kabullenmek anlamına gelmez saygı seviye işaret fişeği gibidir doğru kutluyorum çalışmanızı
Dilek pınarı
Teşekkür ediyorum .
"senin oyunla çobanın oyu eşittir. " bu düşünce değişmek zorunda yakın gelecekte. örneğin; önümüzdeki 20 yılda eğitim ve öğretim durumuna göre bir oy değerlendirilmesi yapılmasının önü açılır
mesela;
ilkokul-ortaokul mezununun oyu 1
lise 2
önlisanslar 3
lisanslar 4 olarak vb vs.. sadece örnel.
veya
yaş gruplarına göre de;
çünkü 65 yaşında oy kullanan bir insanın nşa da yaşamda kalma süresi 15 yıl ise; 18 yaşında oy kullanan bir kişinin nşa da yaşamda kalma süresi 60 yıl değil midir?
bu demokrasiye biraz da ilim irfan adalet hukuk katmalı.
sonuçta demokrasiyi kaval zannedenler de çok. demokrasi kavallıktan çıkarılmalı.
zenginin demokrasisi fakirin kılavyesini yorarmış:) sonuçta yüzde 3 lük kesim yüzde 97 yi köle gibi sömürüyor.
robotlar piyasaya çıkınca fakirler oksijenimizi çalıyor diye gebertmeseler veya oksijen hırısızı deyü hapse atmasalar iyi ...
fikir yürütmek güzeldir...
saygılarımla..
Dilek pınarı
Saygılar efendim.
Empati !
Ülkemin insanlarının yıllardır özellikle son 21 yıldır karanlığın derinliklerindeki saplandığı bataklık!
İnsanların iletişimlerinde karşısındakini algılamadaki bitmiş eğitim sistemimizden gelen cehaletin en yalın eksiklik.
Ben hem sağlık eğitimlerimde hem de sosyal hayatımda alenen üst düzeye yakın bir algıyla hassas olduğum konu.
Her hangi zorlu bir hastaya müdahale edilirken , kaza geçirmiş ,ağır şoktaki kişiye yaklaşılırken izlememiz gereken çok hassas kritik zihinsel eşik.
Rutin servislerde öyle çok hastayla içli dışlı oldum ki okulu uzatmaya gitme noktasına geldiği anlar oldu.
Ama önemli olan insan sağlığı ki bu konu mütevazi yeri değil.
Siyasi olarak ülke de zaten tamamen politize olmuş durumda.
Zaten ülke de bir din tüccarlığı , bir de siyasi tüccarlık zirvelerde dünya da en tepelerde.
Bizler kendi zihinsel ,bilişsel gelişimlerimize emek harcayacağımıza particilik ki Türkçesi "fırka " peşinde koşan kısacık ömrü saplantılı dışardan ayarlı kukla fırka başkanlarına ayıran nesillere evrildik.
Bu çok can alıcı bir konu.
Ben senelerce üniversitelerde her yer de bu işin temelini anlatmaya arkadaşları uyandırmaya çalıştım.
Ama bilinç altı beyin yıkamanmışsa boşuna ömür eskittim!
Her yer cemaat yurtlarıyla ülke mahvolmuş durumda.
İçlerinde neler gördük ki birer mürid olmuş durumdalar.
Atatürk'ün emanet ettiği vatan ne halde kimse farkında değil.
Bu daha iyi günler bilesiniz.
Türk EİNSTAIN'ı Kuramsal Kimyacı ve Moleküler Biyolog Prof .Dr.Oktay Sinanoğlu hocamızın tüm kitaplarını ,videolarını 20 yıldır takip eden birisi olarak çok ağır yerdeyiz.
Ya bizi kesecekler ya da akıllanıp yeniden ülkemizi kurtaracağız.
Empati konusunda siyasi algı tam bir propaganda aracı.
1960-70 de milleti sağ-sol diye ayrıştırdı küresel vahşi devlet ve ülkedeki vatan haini ayarlı adamları sonra etnik ve dinsel ayrıma geldi iş.
Bundan sonrası çok acı.
Geçen "kılçık " adlı şiirde sanırım yorum yapmıştım ki Osman hocanın her halde ama kimse ne okudu ne de cevap geldi.
Bu saatten sonra kimseye akıl ,irfan öğretilmez ama biz de atalarıma olan borcumuzla bir şeyler yaptık ama sonucu tam cehalet.
Celal Şengör hocanın deyimiyle Afganistan bile bizim yanımızda daha modern daha kültürlü ,daha çağdaş.
Herkes kendi kişisel gelişiminine odaklanmalı , kültürel evrimini başlatmalı ve de sonrasında ülkesine faydalı işlerle uğraşmalı.
Ben yapıyorum ki son nefese namuslu atalarıma yeminle sürdürüyorum ufaktan da olsa .
Ya sizler !
Buradan yazı yazmakla bilinçlenme olmuyor .
Daha çok şey derdim de boşuna suya yazı yazsam daha kültürlü olurdu.
Yine de iyi geceler sizlere...
Dilek pınarı
Bir baktım ki herkes çalışıyor üretiyor
Boş durana ceza yazılıyor
Ateş parçası olmuş kadınlar ve adamlar
Gelişmiş ama eski üretim bitmiyor
Arpa buğday baklagiller
Tahıllar turunçgiller
Dolu dolu bütün iller
Zaten corona yangın sel gibi
Afetler hiç olmamış
Eskisinden daha zengin bir ülke
Türkiye..
Dışarı bağımlılık kalmamış
Tüm mağazalarda Türk bayrağı ve türk isimleri yer alıyor
Hiç yabancı isim yok
Küçükler büyüğü sayıyor büyükler küçüğe hep iyi davranıyor
Kadına çocuğa kimse ilişemiyor
İnanamadım gözlerimi araladım
Gerçek gibi..
Netanyahu ile baydın
Karşımızda el pençe divan
Bütün yabancı devlet adamları
Emir bekliyor dizi dizi
İnci mercan yeraltı
Ve yerustu zenginlikleri
Türkiyeden tahsisleri
Öğrenciler ha gayret çalışıyor
Eğitimciler
Yeteneklerine göre onları eğitiyor
Sağlıkta devrim..
Yaşlı ve özrü olanı evinde tedavi ediyor doktorlar
Olamaz dedim ben bir kaç yüzyıl sonraya mı ışınlandımki
Herkes ülkesine aşık
Sallamaz başka ülkenin malına kaşık
Kapris kompleks bitmiş
Yok artık yabancıya hayranlık
Belediyeler işverenler liyakat arıyor
Adam kayırma tedavülden kalkmış
Tüm millet çok mutlu umutlu
Ben zaten bulutlardayım
Sevgi ile çemberlenmiş bir dünya dayım
Biraz dedim gözümü ovuşturayım
İnanamadım
Şoktayım !
Meğerse hayali bir Türkiye rüyasıymış ...
Bir ara böyle bir yazı paylaşmıştım bunu önce bir iliştimek istedim buraya.
https://youtube.com/watch?v=IgRCeRiL6wM8
Yılmaz bey bu videoyu mutlaka izlemişsinizdir.
Bende Oktay Sinanoğlu hocamın kitaplarını hep hayranlıkla okumuş youtu.be da bazı videolarını dinlemişimdir.
Bana göre "adam" dır çünkü benim vermek istediğim mesajlar da kişileri konuşmak değil fikirleri konuşmak güzeldir ama Oktay hocamı kişi olarak konuşabiliyorum çünkü hep fikir yaymak peşindedir adam asla kişilerle uğraşmaz. Ve son yirmi yıl değil herşeyin başlangıcı 45 li yıllarda der hocamda . Fulbrayt antlaşması ile eğitimimiz bu hale geldi.
Şu günümüze bakıyorum herkes birilerini övüp birilerini karalama peşinde ve bu şekilde bir yere varılamayacağını anlatmak benim gayem, ne kimseye düşmanlık ne kimseye yandaşlık aslında.
Fakat insanlar kendi dar penceresinden bakarak her zaman önyargısını kullanır ve birinin iyi bir özelliğinden sözetseniz oncu olursunuz veya birilerine taş atsanız onun düşmanı olarak bakarlar benim karşı olduğum şey de budur. Bizim özümüze dönerek batı hayranlığının oluşturduğu aşağılık kompleksinden kurtulmamız gereklidir hocam videolarında kitaplarında hep bunu aşılamaya çalışırken asla kişilerle uğraşmaz .
Batının bizi sağ sol diyerek ayrıştırıp oyunlarına gelmişiz onların bizi kolayca yıkmalarına meydan veriyoruz artık psikolojik savaşlar var ve biz ler bu oyuna gelmemeli birbirimizi düşman olarak görmemeli sevmeliyiz ancak bu şekilde güçlenebiliriz.
Bizi yıkmak için yetiştirdikleri aydın görüntüsü verdikleri insanlarla savaştırıp seyrediyorlar onların savaşmasına gerek bile kalmıyor.
Vesselam söylemek istediklerim zaten Oktay hocanın kitap ve videolarinda var .
Teşekkür ederim yorumunuza
Saygılar ..
Kavramsal Empati Yılmaz S
Bu Oktay Sinanoğlu ile ilgili en gerekli youtube linkini de ben size iletmek istedim.
Gürkan Hacır ile "ŞİMDİKİ ZAMAN".
Sizin paylaşımınızı seneler önce ve hatta canlı izlemiştim.
Bir de https://youtube.com/watch?v=rRUlyGfYd4s TURGAY GÜLER ile "Önemli Meseleler " SIRADIŞI programı ve daha nicesi.
Ben Oktay hocanın tüm yayınlarını zamanında ulusal kanal dahil sabaha kadar canlı izlemiş biriyim.
Evimde tüm kitapları mevcut .
Sizin de hocayı tanımış olmanız ayrı bir güzel ama hoca ne kadar iyimser dahi olsa ben o kadar değilim.
Ülkenin tapuları verilmiş ve bize alenen ya biyolojik -kültürel soy kırım ya da bizi kesecekler .
Bizi Türk adını tarihten silmek adına her şey yapılmakta.
Bana da lütfen kimse Ak mak vs. parti ismiyle kimse gelmesin.
Onlar Amerika'nın kurduğu ve tepelerine ajanlarını yerleştirdiği dışardan iyi görünümlü alenen yıkım fırkaları.
Ama millet derin anestezi.
Ben o yüzden televizyon hiç izlemem.
Ama ki millet beyin ciğer ameliyatıyla zihni gönlü götürülmüş durumda.
Size belki de ilk defa okuyacağınız hocanın gençlere sesleniş metnini sunuyorum.
Bir ATATÜRK'ün "GENÇLİĞE HİTABE " "NUTUK " ve OKTAY SİNANOĞLU "TÜRK GENÇLİĞİNE SESLENİŞ " .
Bu üçünden başka çıkış yok.
Saygılarımla;
...Gençler, Türkiye' de adet haline gelmiş göstermelik işlerden kaçının.
Sırf 'üniversite bitirdi' desinler diye, ananız babanız 'Amerika'da mastır yaptı' diye öğünebilsin diye yükseköğrenime gitmeyin. Sonunda ancak kendinizi kandırırsınız.
Temel gayeleriniz, kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk dünyası, Avrasya, insanlık için olsun.Yüksek hedefleriniz için çalışın. O zaman, kendi durumunuz da kendiliğinden düzelecektir.
Maddiyat ile maneviyatı dengeleyin. Formülünüz 'bilim' + 'gönül' dür. Bu iki kanadın biri eksik olursa ne kendinize ne de insanlığa hayrınız dokunur.
Gündelik, siyaset , çıkar grupları, dışardan güdümlü gizli veya açık 'cemiyet'lerden uzak durun.
Atatürk'ün dediklerini bol bol okuyun, onları işte bu günler için demiş, yazmış. Türkiye'nin şerefli, refahlı, itibarlı ve bağımsız geleceği için Atatürk yolumuzu çizmiştir.
Dış ülkelerden, onların yerli kuyruklarından medet ummayın. Gayeleri bize yardımcı olmak değil, Türk adını tarihten silmektir.
Dünyanın neresinde olursanız olun, kimliğinizi, Türk dilini, Türk tarih bilincini, binlerce yıllık geleneğini kaybetmeyin. Dış ülkelerde ne kadar kimliğinizi korursanız yabancılar da size o kadar itibar edecektir.
Başkasını taklit etmeyin. Kendi yolunuzu çizip azimle yürüyün. O zaman herkes sonradan sizi taklit edecektir.
Eğitimde önce bir meslek gerçek bir beceri bir altın bilezik sahibi olmaya bakın Ne yaparsanız yapın en iyisini yapın. Siyasetçinin bilimcinin en kötüsü olunacağına tamircinin parmakla gösterilen en iyisi olmak yeğdir.
Bulabilirseniz Türk okuluna, eğitimin Türkçe verildiği okullara gidin. Konulara merak sarın not için çalışmayın. O meslekte yararlı olacak bir yabancı dili öğrenin. Bülbül gibi konuşup yabancıdan ayırt edilemez hale gelmek hiç şart değil.
Unutmayın ki Türk olmak bir kafa, gönül işidir. Türk; kültürüyle, diliyle, ata sevgisiyle Türktür. Soy sop meselesi karıştırarak, o her şeyimizi borçlu olduğumuz şerefli atalarımızı karalamaya çalışan iç düşmanların kitaplarına, yaygaralarına kulak asmayın.
Kültür genleri, ırk genlerinden daha önemlidir. Vatanı, milleti için her türlü fedakarlığa hazır bir taban gerekiyor. Bu taban son elli yılda hayli eritilmiş, kafası, gönlü karıştırılmış, birbirine düşen kesimler, dışa bağımlı sahte aydınlar, içinde vatanının geleceğini düşünmeyen, daha da acısı vurdum-duymazlaşmış kalabalıklar oluşturulmuştur. Bu durumda gerçek bir önder çıkabilse bile başarılı olması pek azdır.
Şimdi yapılacak iş hızla bu toplumun yeniden kaynaşmasına, bilinçleşmesine, vatanını, milletini kendisinden önce düşünen insanların çoğalmasına önayak olmaktır. Türkiye’yi tekrar Kuvayi Milliye ruhu, Atatürk ruhu kurtaracaktır..."
Zamanlaması mükemmel bir yazı
Kemal derecede de özet geçmişsiniz
Dilek, pınar olup akmış akmış
Ve akmış karaymış demeden herkese saygı duymalı elbette
Milletçe asıl ihtiyacımız olanı vurgulamışsınız hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.
Dilek pınarı
En derin saygı ve selam ile
Çok teşekkür ediyorum..
Aynen katılıyorum kıymetli dost
bizim ülkemizde parti meselesi sanki din gibi algılanıyor bir partiyi bıraktığın zaman başka bir partiye geçtiğin zaman sanki din değiştirmiş gibi algılanıyor.
müslüman gözüken bir partiye oy vermediğin zaman dine muhalif bir şey yapmışsın gibi algılanıyor
Böyle bir şey olabilir mi? ne alakası var.
aynen dediğiniz gibi Avrupa'da seçimden birkaç gün önce seçim konuşulur hangi partiye oy vereceklerine karar verirler seçimde gider oyunu kullanır netice belli olduktan sonra kimse seçim konuşmaz herkes işinde gücüne bakar.
Biz Bir yıl önceden başlıyoruz bir yılda sonradan devam ediyoruz iki yılımız seçim münakaşası ile geçiyor.
yazık geçen zamanımıza yazık yani böyle olunca zaten insan işte yapamıyor ne bir Atılım yapabiliyorsun ne bir çalışma yapabiliyorsun işimiz gücümüz hamasi nutuk başka bir şey bilmiyoruz bildiğimiz tek şey hamasi nutuk...
Nutuk atarak da kimse Terakki etmemiştir.
Bizim daha çok fırın ekmek yememiz lazım Avrupa standartlarına gelmemiz için. Maalesef üzülerek diyorum maalesef.,
Selam ve saygılarla
Dilek pınarı
Deprem bile aklımızı başımıza getirmedi malesef bu bile fırsat olarak değerlendirildi.
En çok birliğe beraberliğe ihtiyacımız olan bir dönemken en çok konuşulan konu bir anda seçim konuşmalarına dönüşüverdi.
Yaralıyız çok kayıplar verdik maddi manevi.
Git kime istiyorsan oyunu kullan ne bu nefret ne bu kin nasıl bu hale geldik şaşkınlıkla izliyorum.
Ve kimse aslında olayların perde arkasında neler döndüğünü bilmezken herkes herşeyi bilir oldu birden unutuldu deprem.
O kadar herkes kendinden emin ki haliyle şu sözler kulağımda dönüyor
Akıllılar şüphe halindeyken cahiller her şeyi biliyor.
Teşekkür ediyorum objektif düşünen yüreğinize saygılar