- 254 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Dünyada Varolmak
Hepimizin dünyaya gelişi birdir. Bir ebe, bir şaplak ve ardına “ben bu dünyaya neden geldim?” çığlığı. İlk doğduğumuz o gün ağlarken, sonraki doğum günlerimizde gülmek te çok ironik değil mi? Doğduğumuz gün attığımız bu çığlık, canımız yandığındandı. Oysa ailelerimiz bu acıyı umursamadan ağlamamıza verdikleri tepki ise sevinç gözyaşlarıydı. Çünkü onlar için artık vardık. Nefes alıyorduk ve hayata sapa sağlam gelmiştik. En önemlisi artık dünyada varolmuştuk.
Tüm insanlık ile ilk ortak yönümüzdü varolmak. Sonrasında çoğu yönlerimizle ayrışırız birbirimizden. Hiçbirimiz, bir diğeriyle aynı olmaz artık hiçbir zaman. Ruh ikizim diye nitelendirdiklerimiz bile asla tıpa tıp aynımız olmaz. Doğduğumuz gün ayrışırız diğer insan ırkından. İnsanlarda duygular ortak der çoğu kişi. Haklılık payları vardır elbet ama tek bir farkı unuturlar bunu derken. Duygu yoğunluğunu herkes eşit seviyede yaşamaz. Oysa unuttukları şey buydu. Acı, hüzün, keder, sevinç, korku, sevgi ve aklınıza gelebilecek her duygu hiç kimsede eşit hissettirmiyordu bana göre. Bu duyguları nirvanada yaşayanlardan çıkıyordu büyük eserler. Hepimiz hüznü aynı sevide yaşasaydık herkesin bu dünyada bir eseri olmaz mıydı? Şimdi aklınıza “yoğun duygular yaşamayanlar eser bırakamaz mı?” Sorusu gelecek. Buna verecek cevabım empati. Bu duyguları yaşamadan eser bırakanların, empati ile duyguları bedeninde hissedenlerin olduğunu düşünüyorum. Zira empati yapmayanlarda illa eser bırakıyordur fakat ne kadar görmeye değer olduğu tartışılır. Yani demem o ki tüm insanlık olarak hissettiğimiz şey aynı olsa da dereceleri farklıydı.
Dünyada varolmanın en mükemmel yanıydı hissetmek. Duygularımızı bir peri gelip sihirli değneği ile bedenlerimizden alsaydı eğer, ne kalırdı ki bizden geriye? Hiçbir şey…
Birde bazı duygular vardır asla adını koyamayız. Doğduğumuz günden bu yana bizi bir veba gibi takip eden. Ne hüzne benzer ne sevince. Dünyada varolmamızın asıl sebebi bu duyguymuş gibi gelir bazen. Hala nefes alıyor oluşumuzun, hayata tutunmaya çalışmamızın ve onca olumsuzluklara rağmen hala yılmadan mücadele ediyor oluşumuzun asıl sebebi bu duygu gibiydi ve izahı yoktu bunun. Tam “işte pes etme zamanı, bırakayım artık mücadeleyi” dediğimiz anda “Dur daha gidecek çok yolumuz var” cümlesi yankılanır sürekli beyinlerimizin derinliklerin ve ardına yine bir ses daha, kalbimizin en ücra köşelerinden “Haydi devam et…”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.