- 143 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Tabiat Denen Sanat
Kâinattaki ince ince işlenmiş nakış gibi olan harikalıkları görmekten aciz olan insanlar, her şeyi tabiata, tesadüfler zincirine eklemek gayreti içindedirler. Aslında bu görmemekten öte gördüğünü kavrayamamaktır. Veya gördüğünün karşısında çok etkilenmesinden dolayı Yüce Yaratıcıya sığınmayı kendine düşüklük kabul edenlerin çaresizliğinden sığındığı bir çıkış noktasıdır. Aslında bu tür insanlar Allah’ın kâinattaki eşsiz dengeyi kurduğunu, tabiatın bir takım canlı ve cansız fakat aciz varlıklardan oluştuğunu bilmektedirler. Başta inatları ve şayet kabul ederlerse uymak zorunda kalacakları yaptırımlar onları böyle bir safsataya sürüklemektedir.
Tabiatın kendine ait hiçbir gücü yoktur. Hele ki, yaratıcı olarak nitelendirilmesi hiç mümkün değildir, olsa olsa Cenab-ı Hak’kın güzel bir sanatı olabilir.
Tabiat; Allah’ın ince ince dokuduğu adeta bir nakıştır. Kanunlar çerçevesinde hareket etmektedir. Kendinden hiçbir şey ekleyemeyen, Allah’ın izzet ve büyüklüğüne ancak ayna olabilendir. Ve ancak Allah’ın kudretiyle sanatını icra ettiği kanunlar manzumesinden başka bir şey değildir. Bu açıdan cansız ve şuursuz olan tabiatın elinde hiçbir yetki yoktur. Kudret sahibi Allah’u Teâlâ, onu adeta canlı kılıp insanlara hizmet ettirmektedir. Hizmetkâra asla mal sahibi muamelesi yapılamaz. Yapılırsa asıl mal sahibi inkâr edilmiş, hakaret edilmiş olur. Herhalde akıl sahipleri için bu tercih edilmeyecek bir yoldur.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.