- 303 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Miliyetçilik
Bazı çevreler Türk miliyetçiligini ırkçılıkla karıştırmaya devam ediyor. Çünkü böylesi zihinler yurtsever bir ruh taşımıyorlar.Ülkemizin milli kültürel dokusunu görmezden geliyorlar.Bu kesimler din kardeşligini milli kültürle kıyaslamayı kendileri için gerekli görüyorlar.Evet kabul edelimki din kardeşliği önemseldir ama din milli değildir bir çok dinse lokal bir karekter taşır .Dinin bize olan bireysel etkisi yine bireysel bilincimizle olgunlaşabilir kitlesel bir din baskıncası toplumsal içerikte sorunlu bir durumdur.Bunda dinin dogmatik yapısınında etkisi kaçınılmazdır.Din sorgulanmayı sevmez insansa sorguldakıça yolunu bulan bir varlıktır. Din biliyoruzki gereklidir o gerekliliğin dozu ve düzeyini çağdaş yaşam bilinci olarak görmek durumundayız.Gerçek bir dindar içinde bilge bir kültürü beslemeyi becerebilmelidir. Din bilgiyle aydınlanır samimiyetle olgunlaşır.Dinin yansımaları bizlerin yaşamına katkı verebiliyorsa umutlanırız.Bu birazda algıyla ilgili bir izdüşüm oluyor!
Kutsal kitabımız Kuran ayeti Hucurat süresi derki : -يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَاُنْثٰى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوباً وَقَـبَٓائِلَ لِتَعَارَفُواؕ اِنَّ اَكْرَمَكُمْ﴾13﴿ Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır. (Müslümanların dünya görüşlerini ve değer ölçütlerini dayandırdıkları âyetlerden biri de budur. Fertler, gruplar, kavimler, ümmetler, milletler siyasî, kültürel, biyolojik, coğrafî vb. farklarla birbirinden ayrılır; bu farklara bağlı olarak farklı kimlik sahibi olur, bu kimlikle tanınır ve tanışır. Ayrıca her biri kendi farkını, özelliğini bir gurur, değer ve övünç vesilesi yapar. Âyet farklı yaratılmanın “kimlik edinme ve bu kimlikle tanınma, tanışma” fonksiyon ve hikmetini onaylıyor; ancak farklı sosyal ve etnik gruplara mensup olmanın üstünlük vesilesi olarak kullanılmasını reddediyor; insanın şeref ve değerini, kendi iradesi ile elde etmediği etnik aidiyete değil, kendi irade ve çabasıyla elde ettiği evrensel değerlere bağlıyor.) Bizim Türklük anlayışımız büyük önder büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk,ümüzün kültürel kültür karekterini kabul eder bir durum oluyor.Irksal bir karekterden öte kavimsel yansımanın evrensel kültürle özdeşmesiyle ilgili bir durumdur. Burda şu gerçeği bilmek üzerinde düşünmek durumundayız.Milli kimlik gereklidir ve ulusaldır ulusallığı evrensellikle çelişmeyen bir kültürel temele oturur.Onun nasyonal yapısı buruygan faşizim karekteri taşımaz.Sadece kendini bilmekle ilgili bir durumdur.milliyet kavramı kültürel karekterde kaldıkça (etnik değil ) evrensel kültürle çatışmadıkça öz varlığını içinde besledikçe önemlidir insanlık tarihi var oldukçada kendine yer bulacaktır.Burda sanayi devrimi üretim araçlarının konumu emeğin etkisi paylaşımı bizi biraz daha geniş açılara aydınlık pencerelerden bakmaya mecbur bıraksada seküler yaşamın birde duygu yönünün olduğunu kabul etmek gerçekçi bir sonuç olacaktır.
Sınırları belirli bir hayatın içindeyiz öyleyse kendimize bir değer vermeyi başara bilmeliyiz.Eger bizler kendi değerimizin farkında olamazsak başkalarının bizi küçümsemesinden rahatsız olma hakkımız olamıyor.İşin izdüşümü burda bitimleniyor.Yaşam daim bir mücadele istiyor ve biz yorgunuz !
Hayatın durakları vardır.Sizi bekletir yaşamınızı sitatik bir kalıba sokar .Bu durum toplumlar içinde geçerlidir bu geçerliligi toplumsal işlevde cehalet gerçekleştirir.Cehalet özgürlüğü sevmez kendisinin biad edeceği bir gücün varlığı onu daim memnun kılar.Ve cehalet kendi felaketinin mimarıdır !
Hayat umutsuz resimler çizebilir penceremizden ama biz o pencerenin sahipleri olarak umut etmeye devam edebilmeliyiz.İnsan nefes aldıkça umut hep var olacaktır !
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.