- 316 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ŞİİR &EDEBİYAT İLİŞKİSİ
ŞİİR &EDEBİYAT İLİŞKİSİ
Konumuzun iyi anlaşılması için, şiir ve edebiyatı ayrı ayrı , ama aradaki sıkı ilişkiyi göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir.
Bilindiği gibi şiir; en eski edebiyat türlerinden birisidir. şiir insanlık tarihi kadar eskidir.edebiyat türlerinde ilk önce şiir ortaya çıkmıştır. Diğer edebi türleri ancak yazının bulunmasından sonra sanat alanına giriş yapmıştır. Düzyazıdan oluşan edebiyat türleri, şiire göre oldukça yenidir.
Şiir sanatı açısından eski bir geçmişe sahiptir. İslamiyetin kabulünden önceki dönemlerde özellikle dini törenlerde şiirler sözlü olarak söylenmiştir. Dede Korkut Hikayelerindeki bazı cümlelerde ses benzerliklerine rastlanır.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ;’’ Cumhuriyet dönemi Türk şiiri, gerek nitelik, gerekse şair ve eser sayısı açısından büyük bir gelişme gösterir. Orhan Veli’nin önderlik yaptığı, Oktay Rıfat’la, Melih Cevdet Anday’ın da bulunduğu Garip topluluğu; İlhan Berk, Turgut Uyar, Cemal Süreyya ve Ece Ayhan gibi sanatçıların bulunduğu İkinci Yeni topluluğu ortaya çıkar.
Şiir sözlü kültürde aktarım kolaylığının yanında duyguları güzel şekilde yaşatması ile de halen hayatımızda önemli bir yer edinmektedir. Halk kültürü şiirler ile kuvvetlenirken, modern hayat da şarkı sözleri ve yeni şiir anlayışlarıyla güzel olanın uğraşını sözcüklerle vermektedir.
İnsanlık tarihi boyunca geniş kitleleri peşinden sürükleyen liderler de şiirin etkin gücünden yararlanmışlar. Şiirin etkin gücü sayesinde egemenliklerini uzun süre sürdürebilme olanağını bulmuşlar.
Bunun yanında her türlü zulme karşı şiiriyle tavır alan şairler, ezilen. hor görülen halkların yanında yer alarak gönüllerde taht kurdular. Direniş şiirler halen okunup söylenmekte.
Şiir karanlıkları aydınlatan güneş etkisindendir. En zor dönemlerde yol gösterici olur. Karanlığa ışık tutar. Umutsuzluğa umut olur. Dik ve onurlu bir yaşamanın önemini kavratır. En zor anlarda bile bütün algılarımızı aynı anda harekete geçirme gücüne sahiptir.
Şiir yalnızken, yalnızlığı anlatan, ya da aşıkken aşkı anlatan bir şiirin duyarlılığına tanık olmak şiirin etkin gücünün bir göstergesidir.
En umutsuz anlarımızda bile umutlu ve dirençli olmamızı bize yeniden hatırlatır. İnsanı omuzlarından tutup sarsar ve yaşama bağlar.
Şiiri okuyan, şairin çıktığı yolculuğa dahil olur ve fark etmeden kendi benliğinde yeni koridorlar ve onu yaşama farklı yönlerden eklemleyen yeni köprüler keşfeder. Ne yapacağını bilemediği anlarda bir ışık olur.
Şiir müdaheledir. Şairinin, seçtiği sözcüklerle oluşturduğu bu yapı, yaşamdan ayrı düşünülemez. Bilginin, bilincin ve sezginin birlikteliğiyle gelişen bu yaratının, şiiri gereksiz ve boş görenlerin hayatına müdahele etmesi önemlidir.
Şiir ; yaşamın her alanında , her şeyin daha iyi olması, insanların gururla dünyaya bakabileceği, barış ve kardeşlik içinde bir arada yaşayacağı bir yaşama hizmet etmeli.
Sonuç olarak şiirde olması gereken özellikler şöyle sıralanabilir;
1 - Şiir dili en etkin dildir. Bu dil, günlük konuşma dilinden beslenmekle birlikte ondan nitelik ve işlev olarak farklıdır.Yazımda büyük bir incelik ve ustalık ister.
2 - Şiirin en belirgin ve ayırt edici özelliği, ölçülü ve uyaklı olmasa da mısralar ses ve anlam uyuşmasıyla oluşan bir metindir. Düz yazıda bu özellik aranmaz.
4 - Şiirdeki herhangi bir sözcüğün ya da dizenin yerini değiştirmek, bu uyumu bozacağından anlam da değişecek, ortaya farklı bir metin çıkacaktır..
5 - Bunun içindir ki şiir ana dilde yazılmalı, ancak yazıldığı dile ait olan bir sanattır. Başka dillere çeviri yapılacaksa şiiri yazan şairi tarafından yapılmalı.
6 - Şiir bir edebiyat metni olduğu için çok boyutlu olarak anlamlıdır. Bu nedenle her okunuşunda okura haz verir,
7 - Şiirde ima büyük önem taşır. Duygu ve düşünceler bu yolla ifade edilirse okuyucuyu düşünmeye , sorgulamaya teşvik eder.
8 - Yazar şiirlerini toplumdan almalı, topluma vermeli. Her okuyucu bir parça da olsa yazılanlarda kendini görmeli.
9 - Edebî bir metin olan şiir, yaratıcılık gerektiren özgün bir üründür. Kalıplaşmış sözcükler yerine, dönemin ruhuna uygun sözlerle yazılmalı.Edebiyata yeni değerler katmalı.
10 - Şiir, en zor anlarda bile algılarımızı aynı anda etkin olarak harekete geçirme gücüne sahiptir.
Sonuç olarak, yazılanların ışığında şiir şöyle tanımlanabilinir; yaşamdaki olguları irdeleyip sorgulayan, tabulaşmış algıları yıkmayı başarabilen, belli kural ve kaideler içinde yazılan yüklü bir söz işçiliğidir şeklinde ifade edilebilir diye düşünüyorum.
YORUMLAR
Müthiş bir çalışma.
Tam de benim aradığım ,uzun zamandır zihnimde yankısı olacak ki şiirlerime rehber edebileceğim kayıt etmem gereken bir yazı.
Böylesi şiiri ayrıntısıyla araştırma yazısını uzun zamandır görmüyordum sitede.
Sizin sayenizde o merakımız da gerçekleşmiş oldu.
Çok şey söyleyeceğim benim gibi serbest teknik şiir meraklısı olarak ama sözler kifayetsiz kalacak.
Keşke yazı bölümünde öyle saçma sapan dini ,siyasi konuları ,anlamsız evrim çarpıtmaları yerine böylesi alenen hassas konularla ilgili ufuk açıcı çalışmalar yayınlansa.
Emeğine ,yüreğine sağlık.
Şu vakitte bu paylaşımınla çok mutlu ettiniz beni.
İyi akşamlar...