Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar, bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak... uzaklardan gelip geçerken, kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar o kadar. orman bütün sessizliğiyle yine yalnız duracak orada... ı.kant
Bayram Kaya 3
Bayram Kaya 3
VİP ÜYE

Kolektif Alan 46 F-G

Yorum

Kolektif Alan 46 F-G

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

202

Okunma

Kolektif Alan 46 F-G

46 f

Emek ve emek gücünüz kolektif bir alan içine de bir değerdir. Emek ve emek gücünüz kolektif alanda komu kaynakları ile girişmekle verimli ve bağıl enerjilidir. Rızk diye dağıtılanlar kolektif kaynaklar ya da kamu kaynaklarıydı.

Kamu kaynaklarının üretim ve tüketim gücü girişmesinden yoksun bırakılan kesimler, emek güçlerinin karşılığında (çalışmaları karşılığında) mülk sahibine teslim olurlar. Dini söylemle mülk sahibine sığınmış olanlar “ben teslim olanların ilkiyim” diyerek iman ve inanç deklarasyonunu açık açık ilan ederler.

Rızk verme dağıtımı yapabilmek için kolektif emek güçleri üzerine Deli Dumrul vergileri konur. Böylece toplanan vergilerle kamu mal varlığı olan hazine oluşur. Hazinenin bir kısmı mecburen sistemin kendi enerji tüketimine harcanır. Amortisman diye harcanır. Yol su elektrik diye kamu yararı olarak harcanır.

Geri kalan kamu kaynakları olan kamunun kolektif gücü; ihalelerle, finansman sağlamalarla vs. iç edilir. Böylece adına vatan denen o “kolektif üretim birliği içindeki yönetimin gücü, kendi yetki alanı içinde mülk sahibi olarak davranır. Zorunlu olan emekle, emek gücünü rızk, nasip, şans diye saçar.

Rızka gark olan zenginlikler beş parmağın beşi de bir olmadığı nedenle zengin olanlar değildi. Aksine ister yeterliliği olsunlar, isterse yeterliği olmasınalardı. İster çalışkan olunsundu, isterse en sünepe kişi olunsundu; kolektif bir alanda erk gücü seçilmiş olan kişilere “emek gücünü rızk diye dağıtıyordu.

Kolektif tabanlı köleci sistemin başından beri olup biten rızk dağıtma aldatma ve gizlemesi buydu. Kolektif bir alan da kolektif bir emek gücü yoksa, rızk dağıtma işi de yoktu. Kolektif emek gücü yaşlıyı çocuğu, hastayı vs. gözeten emek gücüydü. Çalışkanı, tembeli ayıran ona göre olan güç değildi.

46 G

Kamunun kapasite gücünden yoksun bırakılan inandırılmışlar; “Ey mülkün sahibi olan, sana sığındım. Sen ağasın, sen beysin, sen paşasın” demekle teslim olunan güç kolektif kapasiteli kolektif kaynaklardı. Değilse mülkün sahibi “mülküm olandan dilediğime dilediğim kadar veririm” demesi veya “dilediğime de vermem” derken; tarla, bağ, bahçe, koyun, inek, araç gereç, bilgi vs. bir yerlerden gelip, gökten inip seçilmiş kişilere verilmiyordu. Kamunun olan kamusal yararlar rızk diye birilerine peşkeş çekiliyordu.

Mülk olarak verilen yerler ne Himalaya dağlarının başıydı ne Taklamakan çölüydü. Rızk diye mülk olup verilenler doğrudan doğruya “kamu malı, kamu zenginlikleri olan kolektif kapasite yeteneği ile kolektif yapabilirliklerdi”.

Mülk yoksunu sefaletiler pardon güzide halk, kamusal kaynakların üretim gücünden yoksun olmaları nedeniyle, kurtarıcı diye sürecin müsebbipleri olan kamu yöneticisi siyasetlere doğru eğilim ederler.

İlk inşa mülk sahiplerinin mutlak iradesi olan monarşin yönetimlerdi. Mülk sahipliğinin göze batar olmasını gizlemek, düşmanlığı körüklememek için kolektif kaynaklar güya seçilmiş siyasi yönetimlere bırakılır. Bunlar mülkün sahibi adına mülkü yönetirler.

İlk mülk sahibi olma iradesini taşımakla giydirilmiş hayali kişiliklerden olan İbrahim kolektif gücü, mülk sahibi Allah’ın gölgesi yani “zıllullahlar olarak” yönetirdi. Oligarşiyle yönetimin gücü mülk sahipleri arasında paylaşıldı.

Siyasi oluşum ve siyaset; sırf mülkün yönetimi olmaktan çıkarılıp (zenginin, zenginliklerin yönetimi olmaktan çıkarılıp, yoksulluğun da yönetimi olmakla, kendisini güncellemişti. Oligarşinin göze batan durumları nedenle gizleyici mantık içinde siyasiler de mülk sahibi adına mülkü yönetirler.

Kolektif kapasite kamu gücünü doğurur (kolektif gücü doğurur). Kamu gücü çevrimi de kolektif kapasiteyi sürdürülebilir kılar. Kolektif kapasite içinde, sistemin çevrimine harcanacak enerjiden daha fazlası olan bir enerji; her gün yeniden ve yeniden yenilenebilir olan kolektif emek gücüyle vardır.

Sistemin kendisi için tükettiği çevrimsel enerji ile sisteme harcanacak çevrim enerjisinin daha fazlası olan kolektif emek gücü enerjisi, kişisi olmayan kolektif sahipliklerdi. Kolektif sahiplikler şimdi %1 gibi kimi kişilerin sahipliğiydiler. Bu iki kuvvet birbirlerini desteklemekle birbiri üzerine geri etkileşmelerdir.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kolektif alan 46 f-g Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kolektif alan 46 f-g yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kolektif Alan 46 F-G yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.