- 327 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kolektif Alan 42
Kolektif alan içine katılan bağıl emek gücünün (bağıl etki alanının), özneler üzerine uyguladığı bağıl bir enerji gücü vardır. Kişiler üzerine uygulanan bağıl emek gücü herkesin kendi yetenek ve ihtiyacına göre olan üretim ve tüketimden biraz daha fazlası olan kullanım ve tüketimlerin üretilmesiydi.
Kişiler ihtiyacının tüketim ve kullanım fazlası olan birikimli enerji, kolektif etkiyi sürdürecek olmakla sistemin kendisi için harcanacak olan enerjidir. Yani bağıl emek gücün üreteceği tüm enerji; sistem çevrimi için, sistemin gelişme ve geliştirilmesi için harcanacak enerji ile öznelerin tüketim gücüne denk bir enerji olmasıyla ortaya konur.
Sistemin çevrimini ve sistemin kendisini sürdürülebilir kılacak olan sistemin enerjisi ile öznelerin tüketeceği enerjiye dek ortaya konan bu bilgisel tutum, yapının kendisinden (bağıl emek gücünden) kaynaklıdır. Ve sistemin kendi kendisine eylemlerini başlatacak olan aksaklarla bir etki işleyiştirler.
Kolektif etki alanı; öznel bir kolektif emek gücüdür. Kolektif emek gücü mana olarak soyuttur. Ortaya emek ürünü koymakla da somuttur. Kolektif emek gücü sistem sürdürülebilirliğinin ve özneler tutumlu birleşimin gücü olması nedenle, özne aksakları nedenle kendi kendisine başlayan etkidir. Hem de kendisini durdurup, özne doygunluğu nedenle kendi kendisini sınırlayan geri etkimeli yalıtıma alan etkisidir.
Evrensel doku dalgalar evrenidir. Evrenin aksağı; yüksek enerjili yoğunlaşmış öbek potansiyeller ile daha az düşük potansiyelli durumlar arasındaki kesikli sürekli dalgalanmalardır. Her iki enerji öbeği de süreci aksaklı kesikli yapar.
Dalgalı yapı mikro dokudan makro dünyaya ve organik toplumlara en az miktarla da olsa geçişen, yansıyan, olgulardı. Dalgalanmalar iki boyutlu kuantum alanın üçüncü boyuttaki geri bağlanıcı, kendisini tekrarlama etkisidirler. Kolektif alan hem kendisini sürdürmek isteyen bir etkidir. Hem kolektif alandaki öznelerin kendisine özgü ilgi ve ihtiyaçlarıyla kolektif ortamın en temel aksağını oluştururlar.
Her makro ortam biteviye olmayan kesikli sürekli, topoğrafyası ile iklimiyle, inişli çıkışlı oluşuyla, düz-bayır konumuyla, ormanıyla, dağıyla, bataklığıyla, deniziyle, gölüyle, ırmağıyla, uçurumla, çevresindeki tehdit olan canlılarıyla vs. birlikte var bulunması ile her çevrenin kendi alan etkili bir aksak yapısı vardır.
Aksaklar sınırlanıp izole edilir. Aksaklar fiziki yapısıyla sınırlı ortamın sunu arzını oluştururlar. Dış dünyanın yüksek potansiyelli aksağı, eylemli özne ile fiziki alan arasındaki girişmelere, bir zorluk çıkarır. Kişi-kişi ilişkisi gibi yakınlaşıcı eylemlerin çekim etkisi zorluğa karşı özne üzerinde iniş aşağı enerji akışına dönüşür.
Böylece iniş aşağı enerji akışına dönüşen bir eğim etkisi, kolektif alanın oluşmasını başlatır, durdurur eylemler olmakla sistemin ikinci aksağıdırlar. Sistemin üçüncü aksağı da enerji sağlama ve enerji tüketmenin aksağıdırlar vs.
Sınırlanıp izole edilen ortam aksakları ortamın fiziki yapısıyla birlikte ortamın sunu arzını oluştururlar. Dış dünyanın yüksek potansiyelli aksağı ile eylemli öznelerin fiziki alan arasındaki girişmelerden kaynaklı bir zorluk vardır.
Böylece dışsal alanın zorluğu ile yakınsatıcı olan iniş aşağı enerji durumlu iki girişme kolektif alanın oluşmasını başlatır. Alan eylemlerini durdurur etkimeler olurlar. Sistemin birinci aksağı evrensel dokudan geliyorsa, sistemin ikinci aksağı da fiziki alan ile özne arasında oluşmaktadır. Sistemin üçüncü aksağı da kolektif sistem içinde özneler aksağı nedenle enerji sağlama, enerji tüketme aksağıdır vs.
Süreç kendisini sürdürürken enerji tüketir ve enerjiye gereksinim duyar. “Enerji sağlama süreci daima yokuş yukarı olan eylemin zorluğudur”. Özne eylemlerin zorluğu kolektif alanlı kesikli süreklilik içinde sürüp giden işlevlerledir.
Fiziki alan zorluğuna kolektif alan içinde öznelerden kaynaklı zorluklar da eklenir. İniş aşağı enerji giderek adeta yokuş yukarı etki gibi kendisini sınırlayan, kendisini zorlayan, kendisini tüketen dirençle, kendisini frenleyip; kendisini durduran etkilerdir.
Öznenin dışa doğru olan kendi eğilimlerini karşılayacak olma yönelimleri her zaman “yokuş yukarı olan enerji etkisine maruz kalır”. Yokuş yukarı olan enerji, “her güçlükle bir kolaylık vardır” düşüncesi misali yokuş aşağı enerjiyle kolaylığa dönüşmesi her zaman çevrede vardır.
Yokuşlaşan enerji güçlükse, iniş aşağı olan enerji kolaylıktı. Her ikisi de alan etkisiydi. Özne alanın her iki etkisi ile uyartılır. Yani özne de bu zorluğu aşma eğilimiyledir. Öznenin zorluğu aşma isteği özneler arası bileşimin iniş aşağı enerji eğilimiyle ortaya konurlar.
YORUMLAR
Bilgi yazıları daha da özen gösterilmesi gereken yazılar. İki kere okumaya çalıştım. Ama yazınız da coğrafi konumumuz gibi inişli çıkışlı ve engebeli.
Geniş zaman ile başlayıp di'li geçmiş zaman ile bitirmenizden tutun, paragraf seçimlerinize kadar, okunması çok zor bir yazı haline getirmek için uğraşılsa bu kadar olurdu.
En azından biz okurları yormamak adına biraz özenli davranın derim. İnanıyorum ki ilginç bir konuyu anlatmak istemişsiniz ama ilginç bir anlaşılmazlık olmuş.
Saygılar.