- 245 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İBRAHİM KIZI GÜL HANIM
5 Aralık 1934’te ’Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişiklikle 22 yaşını bitiren her kadın ve erkek Türk vatandaşı milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde etmişti. Ondan 5 yıl önce 3 Nisan 1930’da kadınlar belediye meclisine üye seçme ve seçilme hakkını kazanmıştı. 25 Ekim 1933’te de muhtar ve ihtiyar heyeti üyeliği. Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi, alışılageldiği gibi ’’hakkı tanındı’’ demiyorum. ’’kazandı’ diyorum. Bu o dönem yasalar kabul edilirken gerekçelerdeki anlayışlara da çok uygun. Çünkü hiç bir ’’hak’’ hak edilmeden durduk yere birine verilmez. Bir lütuf değildir. Bu haklar bir sabah uyanıp da ’hadi şimdi kadınlara biraz hak tanıyalım yazık çok eziliyorlar’’ diye verilmemiştir. Yasalar bir anlamda, fiilen kazanılan hakların kayda geçirilmesidir. Muhtarlık ve ihtiyar heyeti üyeliği hakkı için Köy Kanunu’nda yapılan değişikliğe ilişkin yasa şu gerekçeye dayanıyordu:
’’Erkeği ile yan yana vatan millet işlerinde büyük özveri ile her mahrumiyete, cefaya ve acıya katlanan; vatan ve milletin felaket ve mutluluğuna aynı duygularla katılan Türk kadınının müşterek eseri olan Cumhuriyet’te kendi evinin işlerinde olduğu gibi köy sosyal ve ekonomik yaşamında da layık olduğu yeri alması gerektiği dikkate alınacak...’’
Tasarı mecliste görüşülürken İçişleri Bakanı Şükrü Kaya şunları vurguluyordu:
’’Türk kadını tarihin ilk dönemlerinden beri daima faziletin, cesaretin, yürekliliğin ve aynı zamanda yurt sevgisinin sıcak bir kaynağını teşkil etmiştir. Eğer Türk çocukları tarihte büyük şerefleri kazanmış ve diğer milletler arasında gözde bir yer almışsa, emin olunuz bu, ana kucağında aldıkları terbiye sayesinde olmuştur. Kadın esasen evimizin müdürü olup köy ekonomisini de yönlendirmesi itibariyle evinde olduğu gibi, belediyelerde olduğu gibi köylerde de idare hakkını ona vermek bir görevdir.’’
Aslında kendisinde var olan ve doğal olarak sahip bulunduğu bir hak kanunla ifade edilmek istenmektedir. Nitekim kadınlarımızda ’’bize tepeden inme böyle bir hak verildi, ne yapacağız şimdi bununla’’ dememişler hemen bir hafta sonra bu hakkı kullanmışlardır. Aydın’ın Çine kazasının Karpuzlu nahiyesinde 32 yaşındaki İbrahim kızı Gül Hanım 500’e yakın üyenin katılımıyla kurulan köy derneği tarafından muhtar olarak seçilmiştir. Resimleri Aydın Ses gazetesinde Ercüment Köybaşı’nın köşesinde çıkan Gül Hanım’a bakıyorum. Gül Hanım’ın iki bayrak arasında duran başını görüyorum. O güzel yüzündeki anlamı görüyorum. Nasıl da mührü eline almış bir kadın!
Bir benzinci istasyonunda iliştirilmiş bir masada tek başına çorba içen kadına benzemiyor.
Bu iliştirilmiş hükümet yükünü ne kadar sırtlarında taşıyacaklar?
Kadınlarımız bunu hak etmiyor!