Hz. Âdem’i ilginç kılan olayların başında yaratılışı gelir. Çünkü Hz. Âdem’in anne ve babası yoktur. Bizzat Cenab-ı Hak’ın kudret eliyle yaratılmıştır.


Gücü, kudreti sınırsız olan Yaratıcı, var olan varlıklar dışında yeni bir varlığı yaratmayı dilemiştir. Yeni yaratılacak bu varlık, yeryüzünün yeni halifesi olacaktır.


Melekler yeni yaratılacak varlığın özellik ve hikmetlerini bilmediklerinden, yeryüzünün daha önceki halifesi olan cinler gibi fitne fesat çıkarabileceklerini, kan dökebileceklerini zannedip Allah’u Teâlâ’ya yaratmaması konusunda niyaz da bulunmuşlardı. Fakat Cenab-ı Hak’kın insanoğlunu yaratmasında öyle gizli hikmetler vardı ki, onların yeryüzünde çıkarabilecekleri fesat ve şerlere üstün gelecekti.


Halifelik unvanı verilen ve en üstün şekilde yaratılan insan gerçekten buna layık davranırsa kurtuluşa erecek ve mükâfatlandırılacaktır. Yoksa hayvanlardan çok daha aşağı mertebeye indirilecektir.


Hz. Âdem’in yaratılışı çok dikkate değer bir yaratılış olmuştur. Anne ve babasız dünyaya gelmek, tarihin ilk ve tek örneğidir. Bir bakıma bu Allah’ın insanlara bir meydan okumasıdır. Kendini her şeyi yapmaya gücü var sanan insanoğlu, kendini bazen yaratıcılık makamında görüp, çocuk sahibi olmayı kendi kabiliyeti olarak algılayabiliyor. Bunu doğru olmasa da, öyle kabul etsek, Hz. Âdem’in durumu nasıl izah edilecek. Çünkü onun annesi de babası da yoktur. Biyolojik anlamda bu normal değildir.


Yaratıcı, insanlara bu gücün kendisinde olduğunu her şekilde ispatlamaktadır. Belki ancak müsaadesi varsa Hz. Âdem’in yaratılışıyla bize yol açmış olabilir. Anne ve babanın çocuk sahibi olmalarına engel bir durumları olma şartlarında, yeni neslin doğumunu ilim sayesinde çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilmesine yol açmış olabilir. Yani suni ortamlarda doğum gerçekleşebilir. Veya sperm ve yumurta yapay yapılarak anne ve baba münasebeti gerçekleşmeden doğuma izin verebilir. Şuan baba spermi alınarak anne rahmine yerleştirilerek gerçekleştirilebiliyor. İşin ahlaki boyutu açısından normal görülmese de bazı ülkelerde izin verildiğinden çocuk sahibi olunabiliyor. Fakat Hz. Âdem deki durum bunun daha ileriki bir boyutuna işaret etmektedir. Onda anne ve baba hiç yoktur. Tabi Yaratanın gücüyle gerçekleşen bu mucizeye varmak imkânsızdır. Bakalım gayretli çalışmalar nereye kadar müsaade olduğunu bizlere gösterecek. Bu arada ahlakçıların ve din âlimlerinin keşiflere engel olmadan, dinin kolaylaştırıcılığı felsefesini de göz önünde bulundurarak, işin fetva boyutuna şimdiden kafa yorması gerekiyor.

Ahmet TULGANER