RUH VE CAN
RUH VE CAN
Ruh denilen can bedende gizli bir enerjidir. Bedende ruhun içinde yer alır. Kendimizi mabetlere, tapınaklara dönüştürülmüş ibadethane denilen yapılara kapatmayalım. İnsanın imama, şıha, dinci geçinen molaya, dinci cemaat şeyhleri yobazlara gereksinimi yoktur. Çık evrene seyreyle etrafını gördüğün her şeyde seni yaratan var eden tanrının bir enerjisi gizlidir. O enerjidir ki ruh ve can olarak sende de var.
Bu âlemde yaşarken alacağın enerjiyi aklını da kullanarak doğru rotaya sokarsan işte ibadet budur. Sana bu enerjiyi veren yaratana teşekkür babında yapılacak olanlar duadır. Hatalarının ve yanlışlarının bağışlanmasını iste. İşte din budur. İnsan olmanın adabı da kendisine hizmet etmesidir.
Yeniliğe kapıları açık tutmak toplumun beklentilerini zamana ve yaşadığı çağa göre devamlı tekâmül ettirilmesi esastır. Zamanımız bilimsiz hesap kitap edilmeden ben yaptım oldu mantığı ile olmaz. Allah toplumlara vahiyleri ile resullerini aracı yaparak içinde ilahi enerji taşıyanlara iletmiştir. En son iletilen geçmiştekiler ide içinde barındıran kurandır.
İnsan beden yapısı olarak et ve kemiklerden yani kaslardan ve iskeletten oluşmuştur. Ruh ve can bu bedensel yapı içinde gizlidir. Bu gizli yapı vücutta var olan kan dediğimiz yapının sağladığı enerji marifetiyle canlılığını sürdürür. Allah yarattığı varlıklarla ilişkiyi iletişimi bu enerji ile sağlar. Bu iletişim ise kendinden varlığa üflediği yüklediği gizli olan ruh vasıtası ile olur.
Bütün varlıklar da can denilen bilinmez görülmez maddi olmayan bir enerji vardır. Fakat insan denilen varlıkta can denilenden ayrı olarak ruh denilen gözle görülmeyen, maddi olarak hissedilmeyen, Allah tarafından bedenimize veya beyin yapımıza üflendiği belirtilen bir enerji de vardır. Bu ruh denilen var oluş insanın yine bilinmeyen güçleri arasında yer alan vicdan, acıma, ahlaki değerleri edinme, beynin yapıcı kullanılması, icat ve buluşların ortaya çıkarılmasında, estetik, müzik ve resim gibi sanatsal güzelliklerin ortaya konulmasında işte bu ruh denilen enerji insanı diğer varlıklardan ayırır.
İnsan bedensel yapı olarak ruh, can ve enerji üreten kan yapısı ile bir makine örneğindeki gibi sistematik olarak hareket eder. Bedeni yapı çocukluk evresinden yaşamın sona ermesi süresine kadar işte bu sistematik olarak evrimleşip gelişmesi ile ilerler. Bu gelişmeyi kan yapısının sağladığı enerjinin canlılığı sağlaması ile ruh sağlar. Bir sistemler bütünü olan insan denilen varlığı hayatta yaşamını sürdüren ruh ve can birlikteliğidir. Beden ancak ruh, can ve kan üçlüsünün birlikteliği ile varlığını sürdürür ve yaşar.
Bedende yer alan ruhu devreden çıkartırsak beden ölüdür. Bedene güç kuvvet veren canın canlılığını sağlayan ruhtur. Varlığın bedeninde var olan kanın sağladığı enerji yapısı sayesinde ruh bedenin canlılığını sürdürür.
Allah insana ruh ve can sunarken karşılığında kullarından da beklentileri vardır. Güzel ahlak sahibi olmak. Adaletle hükmetmek gibi önemli beklentileri vardır. İnsan aklını ve ruhunu can bedeninde olduğu sürece önemli olan beklentiler doğrultusunda kullanılması esastır.
İnsanların geçici heveslere kapılarak aslı astarı olmayan meşgaleler ile uğraşması Allah tarafından hoş karşılanmaz. Bunlardan sihirbazlık yapmak, kâhinlikte bulunmak yani gaipten sözde bilgiler vermek, kendisini var edip yaratandan başka ilahlara el yapımı ve tabi maddi şeyleri tanrı edinip tapınmak, putları tanrı yerine koymak. Şeytanlaşmak ve bu gibi şeytanlaşmış olanlarla dostluk kurmak. Varlık olarak insan olduğunu unutup soytarı durumuna düşmek. Bu gibi durumlara heveslenenlere din Tağûtlaşmak diyor.
Allah ruh ve can veren insan denilen varlığı yaratmış onları ahlaki değerler üzerinden hayatlarını sürdürmeleri içinde emir ve talimatlar bildirmiştir. Bu emirleri içerisinde tutan kuran Allah’ın insanların vicdanlarına hitap ettiğini söylüyor. Vicdanın aydınlatıcısı ve yol göstericisi bu kitaptır. Onurlu ve şerefli yaşamanın sevgi ve saygının kaynağının vicdanlarda gelişmesini pekişmesini öneren kaynaktır.
İnsan olmanın doğruluğu, dürüstlüğü, acıma duygularının ve merhametin karakter sahibi olmanın öğreticisidir kitap. Bu kitabı ilk emirde belirtildiği gibi okumak anlamak ve uygulamak dinin ruhun ve can denilen yaşamın ta kendisidir. Ne yazık ki türedi dinci geçinenler dini yozlaştırarak onun üstünden ticaret yapmayı meslek edinmişlerdir. İndirilen din yerine uydurulmuş bir din yaratılarak gerçeklerin üzerleri örtülmektedir.
Durmuş Karabağlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.