- 243 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mucize Nedir ve Niçin Gösterilir?
Cenab-ı Hak Kâinatı yaratıp, dünyayı insan için düzenledikten sonra sıra halife olacak insanın yaratılışına gelmiş ve dünyadan alınan örnek topraklardan insanoğlu yaratılmıştı. Bu ilk insan maddi ve manevi yönden gelişimini tamamlaması ve cennetliklerin cenneti, cehennemliklerin cehennemi hak etmeleri için dünya diye adlandırılan sınav meydanına misafir edilmişlerdi.
Zaman içinde çoğalan bu ilk insanlardan başlamak üzere kendi içlerinden birini her devirde Allah onlara uyarıcı olarak göndermiştir. Bu gönderilen peygamberler de kendileri gibi insan olduğundan zaman zaman insanlar itirazda bulunup, peygamberlerini küçümseyip, peygamberliklerini kabul etmek istememişlerdir. Cenab-ı Hak’ta peygamberlerini karşılaştıkları bu zor durumda yalnız bırakmamış, onlara bir takım üstün özellikler vermiştir. Yani onları devirlerinde geçerli olan özellikler çeşidinden mucizelerle desteklemiştir.
Peygamberler insanları Hak yoluna davet etmişler. Bu davette, peygamberleri diğer insanlardan ayıran bazı farklılıklar olması gerekmektedir. İşte bu fark, mucizelerdir. Normalde olması mümkün olmayan bu harikalıkları Cenab-ı Hak peygamberlerine birer mucize olarak takdim etmiştir. Böylece peygamber kendisinden istendiğinde veya kendisi ihtiyaç duyduğunda Cenab-ı Allah’a sığınıp, O’ndan yardım talep edince kendisine bu isteği mucize olarak verilmiş ve böylece peygamber, peygamberlik otoritesini kullanarak onları Allah’ın yoluna girip, hem dünya hem de ahiretlerinin kurtulmasına aracı olmuşlardır.
Mucize eliyle, Cenab-ı Hak göndermiş olduğu peygamberini yalnız bırakmadığını ve onu desteklediğini bildirmiş olmaktadır. Yani peygamberlerin insanlara karşı iddiada bulunup, bu koca kâinatın yaratıcısı vardır. Bizler başıboş yaratılmadık, dünyada yapılan her şeyin ahirette bir karşılığı var. Ben bunları size uyarıcı bir elçi olarak gönderildim. Delilimde şu gerçekleşmesi biz insanlar için mümkün olmayan hali, Allah benim duam ve isteğimle gerçekleştirmesidir, deyip, Allah’ın izniyle mucizenin gösterilmesidir.
Peygamberler devrinin insanlarının içinden seçilmiş, aklı zekâsı, dürüstlüğü, doğruluğu, güvenilirliği, ahlakı, günah işlememesi gibi özelliklerle öne çıkmış kişilerdir. Fakat neticede insandır. Bu bakımdan gönderildiği devirde hep insanlar bu yönlerine itiraz etmişlerdir. Kabul etmekte zorluk çıkarmışlardır. Kabul etmek için Cenab-ı Hak’kın bizzat kendileriyle irtibat kurmasını veya en azından bir meleğin kendilerini uyarması isteğini ileri sürmüşlerdir. Aslında bu açıkça bir bahaneydi. Bu isteklerinde samimi değillerdi. Bu tür insanlar Allah’ı dahi karşılarında görseler, bizzat ilahi emri Kendisinden de alsalar yine bir bahane uydurup, inanmamakta ısrar ederler. Bu bağlamda peygamberlerin Allah’ın sadece bir elçisi olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Mucizeler peygamberlerin kendi istek ve arzularıyla kendilerinin gerçekleştirdiği bir fiil değildir. Mucizeler Cenab-ı Hak’kın gönderdiği peygamberini tasdik ettiğini ifade manasında bizzat Kendi kudret eliyle yarattığı bir fiildir. Yaratma yetkisi sadece ve sadece Allah’a ait olduğu ve O’nun izni olmadan kâinatta hiçbir şeyin meydana gelemeyeceği, hatta bir yaprağın bile kıpırdayamayacağı unutulmamalıdır.
Peygamberlerin asıl gönderiliş gayesi insanlara rehber olmasıdır. Bütün hal, hareket ve fiilleriyle, hayat tarzı ve yaşayışıyla Yüce Yaratıcının emrettiği gibi bir insan modelini oluşturup, insanlara örnek olmaktır. Gerekli olduğunda ihtiyaç halinde, Allah’ın izni ile mucizeler gösterirler.
Mucizenin gösteriliş gayesinin ilki peygamberliğin tasdik edilmesidir. İkincisi mucizelerle maddi ilerlemenin son noktalarının tayinidir. Yani insanoğlunun çalışarak yaklaşabileceği maddi ilerlemenin keşif ve icatların son noktasını insanlara örnek olması açısından gösterilmesidir.
Mucizeler incelendiğinde hiçbiri aklın karar gücünü elinden almaz. Yani hiçbir mucize insanların hepsini inanmaya mecbur edecek şekilde gösterilmez. Şayet böyle olmuş olsa sınav sırrı ortadan kalkar.
Allah’a gerçek manada inanan ile inanmayanın ayrılması gerekir. Elmas ruhlu Hazreti Ebu Bekir’lerle, kömür ruhlu Ebu Cehil’ler ve Ebu Leheb’lerin aynı kefede olması Allah’ın adaletine yakışmaz. İnsanın cennetten yeryüzüne gönderiliş gayesi de budur. Herkes tercihte serbest olmalı ki, hür iradesi ile seçtiklerinin karşılığını görsün. Bu bakımdan peygamberler tercih etmeyi ortadan kaldıracak şekilde aleni, açık bir şekilde mucize gösterirlerse ruhu kömür gibi kararmış Ebu Cehil mecburen iman etmiş olur. Böyle bir durumda Allah’ın dünyayı yaratıp, halifesini göndermesindeki kanunlar işlememiş ve sınav salonu olan dünya boşuna yaratılmış duruma gelir ki, bu da mümkün değildir.
Bu açıdan mucizeler insanların aklını ve iradesini devre dışı bırakacak şekilde gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan dikkat edilecek olursa her devirde birçok insan mucizelere sihir nazarıyla bakıp, kabul etmemişlerdir.
Ahmet TULGANER
Mucize Nedir ve Niçin Gösterilir? Yazısına Yorum Yap
"Mucize Nedir ve Niçin Gösterilir?" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.