- 393 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Anneler Günün Kutlu Olsun Hayatım
Bu gün yine anneler günü. Arabama atladım. Her zaman uğradığım çiçekçimin önünde arabamdan indim.Her günden farklı olarak bugün çiçekçinin önü biraz daha kalabalıktı. Daha çok çocuklar vardı. Beni tanıyan çiçekçiye bir demet sarı gül ve bir demet de kırmızı gül dedim. Gülleri alıp arabama binerek gideceğim yere doğru yavaş yavaş yol almaya başladım.
Annem “Oğlum sana bir kız bulduk,biz beğendik birde sen gör beğenecekmisin bakalım” dedi. “Aman anne siz beğendikten sonra benim için sorun yok dedim”. “Olurmu oğlum geçinecek olan sizlersiniz,önce sizin birbirinize içinizin ısınması lazım” dedi. “Bakalım madem, ne zaman göreceğiz?” diye sordum. “Bu akşama”. “Bu akşammı?”. “Evet bu akşam,bir sorunmu var”. “Yok sadece biraz heyecanlandım galiba !” .
11 Kasım’ı 12 Kasım’a bağlayan soğuk ama hafif yağmurun ciselediği soğuk kış gecesinde annem ve kardeşlerimle birlikte göreceğim kızın amcasının evine gittik. Kızı ben beğendim,kızda beni beğenmiş olacak ki 11 Mayıs’ı 12 Mayıs’a bağlayan gece çok güzel bir düğünle evlendik.
Biz birbirimizi görücü usulü ile görüp evlenmemize rağmen birbirimizi çok seviyorduk. Belki de görücü usulü ile değil de severek evlenseydik bu kadar sevemezdik birbirimizi.
Eşim mutluluğumuzun bir çocukla perçinlenmesini çok istiyordu. Birkaç sene geçtiği halde bir çocuk sahibi olamamıştık. Doktor doktor dolaştık. Doktorlar eşimin çocuk yapmaya müsait olmadığını,eğer hamile kalırsa bu hamileliğin hem kendi için hemde çocuk için tehlikeli olacağını söylüyorlardı. Tüm bu uyarılara rağmen eşimin çocuk isteği bitmiyordu.Ben ,çocuk olmazsa olmasın çocuğun olması için kendini tehlikeye atmana gerek yok,biz böylede mutlu olabiliriz dediysem de; ben sana bir çocuk veremedikten, çocuğumu kucağıma alıp sevemedikten sonra benim kadınlığım neye yarar diyordu.
Tüm uyarılara karşı eşim hamile kaldı. Hamilelik süresi boyunca hep doktor kontrolü altındaydı.Aş ermeleri çok ağır geçmesine rağmen hiç şikayet etmiyor, çocuğum sağlıklı olsun,onu beraber kucağımıza alalım gerisi önemli değil diyordu.
Doğum yaklaştıkça doktorların kontrolleri dahada sıklaştı.Ve sancılar başladı. Doktorlar doğumun çok yakın olduğunu söylediler. Beni bir kenara çekip, doğumun çok zor olacağını,bazı istenmeyen durumlara karşı hazırlıklı olmamın iyi olacağını söylediklerinde, ben bu doğumun zor değil çok,çok zor olacağını zaten biliyorum. Allah hayırlısını etsin dedim.Eşimi hasta arabasıyla doğumhaneye götürürlerken durun dedi, bana döndü ve “Bak canım şayet bana bir şey olurda çocuğumuz sağ olarak dünya ya gelirse o sana emanet. Ona çok iyi bakacağına eminim.Senden istediğim tek şey,annesinin de onu çok ama çok sevdiğini bilmesi”.
O doğum odasına giderken ben onun arkasından, onun görmemesi için sakladığım, boğazıma düğümlenen sözleri söyleyememenin verdiği hüzünle göz yaşlarıma mani olamıyordum. Annem,kayınvalidem, kardeşlerim ve diğer yakınlarımda artık gözyaşılarına mani olamamışlardı.
“Ben dışarı çıkıyorum” dedim. Hastanenin hemen dışındaki bir ağacın altındaki banka oturdum.Sigara üstüne sigara içiyordum. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum. O loş karanlık içinde beyazlara bürünmüş olarak eşimi ve kucağındaki çocuğumuzu karşımda gördüm. Sanki beyaz bir bulut içine sarılmış halde gülerek karşımdaydılar. Eşim, “Biz artık kızımla hiç ayrılmayacağız,seni bu dünyada yalnız bıraktığımız için bizi affet” dedi. Ve bir anda gülerek her ikiside kayboldu.Öylece kalakalmıştım. Acaba hayalmi gerçekmi diye düşünürken omuzuma dokunan bir elle kendime geldim. Kardeşimdi. Ağlıyordu. “Abi” dedi, konuşmasına fırsat vermeden, “Biliyorum.” dedim. Ayağa kalktım ve hiçbir şey söylemeden dalgın ve yaşlı gözlerle içeriye doğru yürüdüm.
Yağmur hala cisim cisim yağıyordu ve tarih 11 Aralık’ı 12 Aralık’a bağlayan geceydi.
Mezarlıkta diğer günlere nazaran bu gün biraz daha kalabalıktı.
Doğru eşimle yan yana yatan kızımın mezarına doğru yürüdüm.Elimdeki güllerin bir kısmını kızımın küçücük mezarının üstüne diğerlerini de eşimin mezarının üstüne koydum. Her ikisininde mezarları sanki birer gülistandı.
Mezarlarının başında dua ederken gözyaşılarıma hakim olamıyordum.
Anneler günün kutlu olsun hayatım ...
Kamil ERBİL