- 243 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Zamanı süzerken ….
2018 mart Kayseri….
Aşka dair nevi şahsına münhasır bir şeyler yazmak istedim . Ama önce hep sorarım “ hiç ölmediysek ..niye bu kadar çok vurulduk’’herkese meydan okumuşluğumuz vardır.Lakin sivas caddesinde Aslan’ıda vurdularya ….. aslında bu yazı kitabımın önsözü olmalı 1995 .Bayrampaşa cezaevinden bir gece ansızın tahliye edildik 18 aylık zorunlu hapisliğimiz bitti . Artık dışarıda idik ama biz kimdik bilene aşk olsun . Galiba öğrenmiştim.Allah’ın kulu ,biraz şair kurumsal bir anarşist olmuştuk sevdiğim kızı aramaya başlamıştım aynı dönem ,Aynı üniversitede okuduğumuz ..Babamın evlilik planımıza ..olmaz dediği kızı arıyordum..Ama yüzümde yoktu azerbeycana giderken ..günlerce ağlayan bir kızı arıyordum . Onun kaçıp evlenelim dediği benimse bekle döneceğim ..orada çocukları öldürüyorlar ermeniler Bekle dediğim kızı arıyordum .Hayat ne çabuk akıyordu hukuk fakültesi mezunuydu hakimlik sınavını kazanıp anadoluda bir ilçede göreve başlamıstı sabaha karşı varmıştım ilçeye karmakarışık duygular içindeydim .Hayata ve beynimdeki yaraya isyanlı bir sükut halim vardı velhasıl geldiğimi öğrendiğinde ilçedeki bir küçük pastanede oturduk .bana ilk sözü keşke gelmeseydin demişti parmağında bir yüzük vardı ..ve gelmemeliymişim .Anlamıştım hayat çok akmıştı dönüp gittim ..yapılacak en delikanlıcası buydu ..Gittim tümden..kaçarcasına ruhum hapisteki koğuşta kalmıştı bunu fark ettim.Ey hayat anladım artık ben red refaransıyla Devlet babaya eyvallahı olan kurumsal bir anarşisttim ..Eyvallah içimden yüreğimden bir milyon eyvallah . Ankaraya başbuğun yanına geldim ..odasına gittiğimde ağlamaktan gözlerim şişmişti niye ağladın dediğinde yarım,yamalak sevdiğim kızın söylediklerini söylemiştim . Şaşırdı hiç konuşmadan durdu öylece sonra abdest alıp vakit namazına durdu ..Ben nefes almadan koskoca başbuğun namaz kılmasını izledim adeta nefesimi tutarak .Namaz bitince gözleri dolmuştu .Evladım sen anarşist değilsin …ellerine sarılıp öptüm .Artık her yer dar geliyordu içime adeta nefes gitmiyordu ilk defa orda demiştim içimden beni vuran azeri haine niye adam gibi vurup öldürmedin diye . 2 ay sonra babamın ısrarı ile evlendireceklerdi beni ümitlerim bitmişti kına gecesinin olacağı gün büyük ablam mustafa az önce sevdiğin kız kayseri terminaline gelmiş ablamın ev numarasından ablama beni beklediğini söylemiş .Ablam söyleyince terminale gidip bulmuştum onu .Kurumsal bir anarşist ve o …boynuma sarılıp elimden tutup kaçalım sana geldim demişti Kapıda bekleyen arabamla binip çıkmıştık yola durup ablamı aradım ..para lazımdı eniştem le ablam gelip bana oldukça yetecek para verdi . Yola çıkmıştık ama ablamı aradığımda kına gecesi gündüzü diğer ablam da büyük ablamla aynı evde İmiş babama anlatmış .Velhasıl istanbula gidip evlenecektik .Bolu’da dönemin emniyet il müdürü akrabamızdı yolda ve ayrılık burda başlamıştı onun anneside artık bir anarşist gibi görüyordu… iki ailenin istememesiyle ayrılmak zorunda kalmıştık ..Babamın arkadaşının kızı ile evlenmek zorundaydım çünkü babam söz vermişti . Olmak zorundaydı kızın adı çıkmıştı artık .beni tehdit ettikleri delikanlılığım ve adamlılığımla vurmuşlardı beni… ve ömrümün hiç kimseye anlatamayacağım ,mezara gidecek sırlarla olan dönemi başlamıştı 2008 kadar 13 sene mutluluğuna dövüştüğümüz ideallerimizin bir 13 sene dhkp c sinden ,tikko ‘dan , pkk ‘dan alayına hedef olduğumuz o yıllar ..Adeta ateşten bir alev yumağı olmuştum. Sevdiklerime zarar gelir diye ..Ahmet olduk ,hasan olduk,Ali olduk Hercai kimliklerde yaşadım .. ve bu 13 senede bir kez bile aramadım çünkü zarar gelir hedef olur diye .. oda evlenmiş. …Beni 2012 de ftö.cü yapılanmayla gırtlak ,gırtlağa boğuşurken beni bulmuştu ..çocukları büyümüş Ve yıllar önce anarşişt dediği ben artık kurumsal anarşistlikte Abi olmuştum..abilik,reislik kavramında güç vardır sevgi olmadıktan sonra dünyanın en güçlü insanı olsan ne yazar…..sevgisizliğin anaforunda boğulmuşken yıllar sonra rastlamak .. ama biten,geçen yıllar ben kaybetmiştim galiba kaybetmiştim.. Hayal kırıklığımız, içimizden inanmak gelmiyordu, yanlış Dünyalardaydık... Büyük bedeller ödeyerek yanlışını bildiğimiz... " Ben azerbeycanda geleceğini bırakan ve içinde hep kaybeden bir ülkücü .Özlemle bakmışımdır hep el ele gezenlere dokunmanın vuslatında sevincini alanen yaşayanlara…Acıyla izdivaç varken sevinçlere hep sırt dönmek zorunda kalmama .Kimin kime kısmeti varsa yazgi vesile kılınmıştır kadere.Herkes gibi olmak belki anlamsız ama En masum duygulardan bile mahrum yaşamak zulüm ve insafsızlıktır Aşka vakit yok diyenler sevgisizliğin bedelini çok ağır ödemişlerdir benim gibi bir ülkücünün aşkı elbette farklıdır
…Ama..
Hayal aleminin ütopik koruyuculuğundan .Ziyade realitenin hayal kırıklığında arayışı temellendirmek daha insanidir benim kaderim aradığını bulamamak değilde bulduğuna hissiyatını aktaramamaktır Hiçbir uykumu bilerek
Uyumadım
Hiçbir uykumdan da bilerek
Uyanmadım
Belki de bundandır
Günlerimin telef kalmışlığı..."Rahat uykumuz olmadı gece ve gündüz şahittir Savaşımız aşk ve sevgi çağının savaşıydı…
Şimdi ben böyle yalnız kalmışsam kabahat kimin .Mahmuzlayıp atımı denizler içerisine kaybolup ..Dirilme zamanıdır…..Aşka merhaba diyerek ..aşka inanan bir ülkücünün ölümü güneşin bir daha doğmaması gibidir
13 mart 2018 kayseri
Mustafa Pusmaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.