- 184 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kolektif Alan 29-30
Enerji takaslı kolektif alanlar daha sonra av yapma, ot, kök, meyve toplama gibi doğada sağlama yapan hareketleri üzerine yine doğada sağlama olan üretim hareketini de bindirdiler. Böylece kolektif alanların her biri bir farklı kullanım ve farklı tüketim nesnesi olan, karşılık ve denk iş transferleri üzerinde sığlaşmalarlaydı.
Birbiri üzerinde karşılıklı ve denk sağlatan takaslarla ya da birbiri üzerinde karşılıklı ve denk enerji transferli her bir üretim alanlarıyla kolektif alanlar öznel sağlamalı etkime, alanlarıydı.
Başlangıcın inşa alanı içindeki kolektif etki alanı "karşılığıyla denk olma koşulunu ön gören transferci bir kuraldı”. Harcanması yapılan transfer emeğin harcanma miktarındaki farklı kullanım ve farklı tüketimler, temel ihtiyaca göre olmakla; herkesin ihtiyacına göre ve herkesin yeteneğine göre transferi bir denklikti.
Kolektif yapılar içinde hem doğal alandan ötürü organik ve inorganik nesnel bir doğal depo enerjisi vardı. Hem de kolektif alanlar da ÖZNEL DÜZENLEMELİ TRASFERLİ ORGANİZE OLMUŞ KAS ENERJİSİ DEDİĞİMİZ BİR KOLEKTİF ENERJİ VARDI (KOLEKTİF EMEK-KOLEKTİF EMEK GÜCÜ VARDI).
Kolektif yapıların temeli sistemin kolektif düzenli kolektif enerjili olmasıydı. Kolektif düzen iş bölüşümü gibi paydaşlık gibi herkesin ihtiyacına ve yeteneğine göre parçalı olmaktı. Ve besin bulmak gibi, güvenliği sağlamak gibi, savunma gibi çeşitli enerji takaslarıyla parçalı kolektif enerjiliydi.
Kolektif düzenli sağlama ve üreten kolektif enerji, kolektif sistemin geri bağlanım yasasıydı. Kolektif alandaki bir sapma, bir düzeltme, yeni bir yön tutma işi; geri bağlanımla kolektif tabana göre oluşurlar.
Kolektif alan içinde doğal alanlı nesnel yasalara tabii olmak keyfi değil zorunluydu. Nesnel yasalara uyma zorunluluğumuz vardır. Nesnel yasalarla işleyişler üzerindeki akıtılan enerjileri modüle etmekle biz sistemi öznel ve amaçlı yapabiliriz.
Karşılıklı ve farklı iş transferleri içinde herkesin temel ihtiyaç sıralamasına göre olma, herkesin yetenek ve ihtiyacına göre olma, paydaşı olma gibi kolektif taban, sistemin ayar mekanizmalarıdır. Günümüzde buna fabrika ayarlarına dönmek denir. Nasıl ki fabrika bir üretim alanıdır. Kolektif taban da geri bağlanım yolu ile (geri beslenim yolu ile), toplumların fabrika ayarıdırlar.
Çevremiz farklı gerilimlerle fark potansiyelli alanlardı. "Fark potansiyeller" örneğin; ölçülebilir bir uzam veya kıyas olarak, hafif veya ağırdı. Az-çoktu. Sıcak-soğuktu. Uzun-kısaydı. Doldurulur boşaltılırdı. Organik-inorganik enerji türü potansiyeller oransal olarak, nicelik ve nitelik içinde çok yönlü yansırlar.
Dikkat ederseniz fark olan aynı şey veya aynı eksiklik veya fazlalık olan çevredeki potansiyel içindeki her şey birçok şey olarak bir bilgi bir mesaj olup belirmekle birbirine bir etki bir baskı basınç yansımasıdırlar.
Örneğin aynı farkı veren bir potansiyel durum; 6 cm derinlikle dolma boşalma hacmidir. 6 cm uzunlukla ayırt sal boyuttur. Sayısal frekansladır gibi türlü türlü bağ ve girişim ilişkileriyle birçok devinimledirler. Üssü durumla oluşun kaynağı, fark potansiyellerdir.
30
İzole edilen en az dış dünya ilişkileri kendi içimizde de "fark bir potansiyelle" bulunmaktadırlar. Kocaman bir dış dünya kütlesine karşı dış dünyadan kopmakla içimizde izole olmuş fark potansiyeller ihtiyaca göre izole bir duygu olmakla, duygular arası potansiyel ve gerilimlerdi.
İzole edebildiğiniz fark gerilimlerin dış dünyada birçok yansıması vardı. Oysa aynı fark gerilim izole bir iç dünya içinde bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik yansıma olur. Genellikle bir ihtiyacın karşılanmasına göre dıştan izole edilen bu tavır içte korunur. Bu tavrın yeniden ve yeniden osilasyonla tekraren üretilmesi öznenin bilgi ve bilincini oluşmaktadır.
Öznenin iç dünya olgu ve olayları en az dış dünya ilişkilerine benzer tavır içinde oluşmakla, korunucu izole bir dış dünyanın bilgi ve bilinç kopyalarıdırlar. Hücre ve dokular arsı sıvının o günkü deniz suyunun tuzluluk oranıyla bire bir aynı olması gibi.
Dış dünyadaki asıl olanların içimizdeki kopyaları dıştaki gibi yeniden salındırılıp kesikli sürekli sürtünmeli fireni süreç osilasyonlarıyla kontrol edilebilirler. Bunlar kendilik otomatiklerimiz.
Dış dünyanın benzer olgu olay ve ilişkileri, kendi dünyamız içinde izole edildi. Bu korunucu yansıma izolasyonlar ben merkezli bir alan içinde kopyasına bire bir benzer biçimde yeniden üretildi. Kontrolce bir kıyasın fark süreçlerini oluştular. Bu oluşumun değer döngüsü özne içi yansıma çıvlaması olmakla öznenin düşüncesi ve öznenin düşünmesiydi.
Öznenin düşünmesi ve öznenin düşüncesi yalıtıma bir alan içinde "ben merkezli özneye göre bir kıyası" ortaya kor. Dıştan gelen uyarıcı salınımlar ben merkezli özne salınım kıyaslı seleksiyonuna tabii olurlar.
Bu kıyas nedenle "fark frekanslı gerilimler" “eylemiyle bilen ben veya özne ortaya konur. Fark frekanslı gerilim ve salınımlar "protein dizileri şeklinde biyo moleküler kopya kalıpla depo enerjiye dönüşürler".
İşte “insanın öznelliği”; dış dünyanın biyo moleküler kopyalarıyla, kendi organik kimyasal girişimleri içinde yansıtılan bu ara basamak içerisinde kendisini ele verir. Kimya yoksa; hayatta, bilinç de yoktur.
Bu tür bilinçsel ve öznel ara basamak kendi dış dünya salınımlı osilasyonlarına, dış dünyaya dek kopya salınımlı dış sal osilasyonlarına indirgenemez. İndirgenemezlik yeni bir düzey ve düzlem ilişkileri olmakla özneye değin "düşünceydi". Düşünmeydi. Ruhsal oluştu. Kendi iç dünyamızdı.
DÜŞNCELER, OSİLASYONA GÖRE FARK DÜŞÜNME ÜZERİNDE PITIRCIKLANIYORDU. DÜŞÜNME DE FİZİKSEL ALANLI SALINIMLARI ÜÇ BOYUTLU MOLEKÜLER KİMYA YANSITMALI BİR ÖZELLİĞE ÇEVİRMENİN YENİ BİR ENERJİ FORM DURUMUYDU.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.