Bir insana iki türlü bilgi nasip olur : biri, başkaları tarafından verilen, diğeri ve en önemlisi ise, kendi kendine kazanılandır. -- gibbon
Yi
Yitik bir tevellüt
@yitikbirtevellut

Azerbeycan günlüğümden

25 Nisan 2023 Salı
Yorum

Azerbeycan günlüğümden

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

348

Okunma

Azerbeycan günlüğümden

Elçibey terk etmişti bakü’yü O rus yanlısı albay suret Hüseyinow yaklaşık 100 tankla Bakü şehir merkezini sarmıştı Bakü’de yer ,yer çatışmalar vardı bana ait 20 kişilik bir tim vardı . şehit olan can kardeşim Hakan ile beraber radyo ,televizyon binasını savunacaktık .Zira televizyon binasını ele geçirirlerse zaaf oluşur düşüncesi ile 20 kişilik bir kuvvetle binaya yerleştik .Yanımızda Aida isimli bir azerbeycanlı hanımefendi vardı sonradan azerbeycan ordusunda yarbay rütbesi ike görev yapan biri Çok sağlıklı çalışmayan üç tane mg3 makineli tüfek ve herkesin elinde olan kaleşnikof tüfeklerimiz vardı .Albay suret hüseyinov kuvvetlerinin sayısını bilemiyorduk .tek bildiğimiz televizyon radyo binası isyancılar için önemliydi bomba ile tahrip edemezlerdi çünki tahrip olan bu bina işlerine yaramayacaktı . Binanın çatısına ve arka girişine mg3 makineli tüfekleri yerleştirdik dayanırsak bize destek kuvvetler gelecekti . Bir adet kısa dalga çalışan sırt telsizimiz vardı Attila başkanla ve ruşen cevodovla bu şekilde irtibat kuruyorduk Attila başkan nahçıvan sınırında ruşen cevodov gence tarafındaydı baküye girdiğimizin 4 günü nihayet suret hüseyinov kuvvetleri ile ilk sıcak temasımız oldu binayı taciz atışı ile içerdeki sayımızı vereceğimiz karşılıkla öğrenmeye çalıştılar.Halk cephesi milletvekillerinin bir kısmını tutuklamışlar ve sokaklara hakim olmaya başlamışlardı .Kavram kargaşası yaşıyordum uğruna savaşmaya geldiğimiz azeri kardeşlerimiz Rus yanlısı olup bize ateş ediyorlardı .Attila başkan 100 kişilik bir kuvvetle gelmeye çalışıyordu telsizle yaptığımız konuşmaları Suret hüseyinov ‘da dinliyordu Baküye 150 kim uzaklıkta Attila başkanı durdurmuşlar ve çatşma başlamıştı .Yalnız kalmıştık….ya teslim olacaktık ki ruhum,genlerim ,sülalem… herşeyime aykırı Beni istanbul ünvst.okul başkanı yapan Başbuğ’uma ne diyecektik teslim olsak ..Aklımdan birden Türkiye’dekilerle son kez helalleşmek geldi..babam ,Annem..sevdiğim kız ..Ama uydu telefon Atila başkanda kalmıştı ..bir film şeridi gibi geçti sevdiklerim Ağlamak istedim ..bir an hani Yusuf hayaloğlu’nun dediği gibi “ölmek ne garip bir şey anne” uğruna savaştığımız ve bacaklarımda ermenilerin mermi yaraları dururken rus yanlısı azeriler tarafından öldürülecektik. Dedim ya!! Ölmek ne garip şey.. 4 .günün gece yarısı 1 sularında binanın etrafını tanklarla sardılar .bir noktaya aşırı derecede kaleşnikof larla atış başladı binayı tahrip etmek istemiyorlardı çünkü televizyon binası lazımdı onlara sabahın ilk ışıklarına kadar zaman zaman ateş açtılar bizde karşılık verdik ertesi gün anladımki yalnız kalmıştık Attila başkanı orada tutuklamışlar Ruşen cevadov’a telsizden ulaşamıyorduk .hemen hakan ile durum değerlendirmesi yaptık .Hakan kardeşim siyasi bilgiler fakülte başkanı ve okul yönetiminde benim yardımcımdı yaşasaydı bugün bir vali olurdu.Teslim olsakta ölecektik .ama boğazıma kadar ağlayarak ölmek vardı içimde .Dışarıda sarhoş olmuş askerler ve çığlık atan garip insanlar vardı saat 14;30 gibi tekrar ateş açmaya başladılar pencerelerden girmek istiyorlardı duman bombası attılar ve göz gözü görmüyordu kapıya yakın bekliyordum 3 saate yakın kısa çatışma oldu hakan’ı vurmuşlar aida adlı azeri kadın çığlık atmaya başlayınca gördüm vurmuşlar.yatıyordu yerde birden ona doğru koşarken bir anda yere düştüm tek hatırladığım canını veren kardeşim ,ülküdaşım yiğidim hakan ‘a koşarken yere düştüm ..vurulmuştum başka hiç bir şey o binada hatırlamıyorum. Ben vurulduktan sonra 10 dakika sonra rus yanlısı azeriler içeri girmişler Aida adlı kadın savaşçı omuzundan vurulmuş ..hakan şehit olmuştu beni arkamdan vuran 20 kişilik timde olan İtibar hüseyinov diye bir azeri asker sürekli teslim olalım diyordu. Beni arkamdan başıma tabancayla ateş etmiş sonrada Aida’ya ateş etmiş onu yaralamış aida’nın yalvarmaları sonucunda beni hastaneye götürmüşler oldukça ilkel ve kötü bir hastane orada bir iranlı doktor yapnış ilk ameliyatımı 1 ay sonra rus kuvvetlerine teslim ettiler beni . AİDA ŞİRİNOV


Beni kurtaran kadın uzun yıllar azerbeycan ordusunda yarbay rütbesiyle görev yaptı. ..yaşıyor ALLAH uzun ömür versin Hakan şehit oldu Rüyalarıma girer o güzel gözleriyle bakarak korkusuz bir ülkücüydü gençliğini ,geleceğini sevdiği kızı ,..ve hayatını verdi .beni arkamdan kalleşçe vuran itibar hüseyinov adlı azeri askeri Ruşen cevadov tarafından 1994 idam edilmiş .. Şimdi onca şeyden sonra “”” mutluluğuna dövüştüğüm insanlar…unutulmuşluğuma öfkem kabarır kör ayaz yüreğimde “””“ rumuzunda herkese Eyvallah şimdi coğrafyanın bir şehrinde martıların kanadına takılmış sevdalarımla ,kalleşçe vurulduğum beynimle zaman ,zaman, Kanayan gözlerimle hayata tutunmaya çalışıyorum

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Azerbeycan günlüğümden Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Azerbeycan günlüğümden yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Azerbeycan günlüğümden yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Necati Daştan
Necati Daştan, @necatidastan
25.4.2023 13:45:49
Eyvallah
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.