- 280 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Kolektif Alan 24-25
Her alan somut ve soyut bir etkiyi ortaya kor. Her etki de fiziksel alan gibi somut ve parçalı. Kuantum alan gibi anlak sal alan gibi soyut bir parça etkisi vardır.
Alanı daha çok “yüzey gerilmesi olan fiziki biçimlerle” tanıyoruz. Ama bir elektriksel alanı, bir düşünsel alanı, bir ışınsal ve manyetik alanı, bir doğrultu sal alanı, bir frekanslar alanını, bir yükler ve gerilimler alanını bir nükleer alanı vs. pek pek biçimsel olmakla aracı durumlarla bakmak dışında somut olarak tanıyamıyorduk.
Fiziksel alanlar düz, yatay, düşey, kıvrımlı, eğri vs. ATIMLARLA vardı. Kuantum alanlar yük, renk tayfı, spin gibi parçalı boyut gerilimleriyle vardı. Her etki, kendi alanın sürdürücüsüdür. Her etki, kendi alanın devam ettiricisidir.
Alan etki ile etki de alan ve boyutsal girişmeli atımlarla vs. kesikli sürekli oluyordu. Alan etkiyi doğuruyordu. Etki de her bir alan ile vardı. Alan belirliyordu. Ve alan da “etki alanı ile sınırlı” olmakla belirleniyordu.
Alan en-boy gibi fiziksel ölçülü iki boyut yüzey girişmesinin yanına yükseklik veya derinlik dediğimiz üçüncü bir boyutla alan hacim girişmesi olan gerilimler alanına dönüşüyordu. Alan ve parçalı alan etkileri birbirini hem belirliyordu. Birbirini hem belirliyordular. Hem de belirlediğiyle belirleniyorlardı.
Örneğin, yük hareketi bir elektrik sel hareketti. Elektriksel alan manyetik alanla belirip, belirleniyordu. Manyetik alan da elektriksel alanla beliriyor ve belirleniyordu. Atımlar veya vuru, nabız, ımpuls, pals vs. dediğimiz parçalı durumlar belirledikleriyle belirlenmeydi. Böylece alan belirlediği ile belirleniyordu.
Yine masa yüzeyi gibi hareketler alanı en, boy gerilmesi ile düzgün veya pütürlü bir yüzey sahip olma veya olamama gerilimleriyle beliriyor ve belirleniyordu. Düşünsel alan analitik olup olmamakla, tarihsel olup olmamakla, kolektif olup olmamakla vs. türü boyutları içinde, pek çok parçalı durumlarıylaydı.
Kolektif alan, kişi-kişiler paydaşlı girişimin bağ enerjisiyle ortaya çıkan, parçalı bir kolektif etkiydi. Kolektif alan kişiler girişmeliydi. Kişilerin temel ihtiyaçları olan bencillikleri kadarla boyut ilişkileriydi. Kolektif bağ enerjisi kolektif birim zaman çevrimiyle katlamalı bir sinerjiydi.
SİNERJİ; BİLGİ GİBİ, BESİN GİBİ, ARAÇ GEREÇ GİBİ, TEKNOLOJİLER GİBİ BİRİKİMLİ VE DEPO EDİLEBİLİRDİ.
Sinerji kolektif bir enerjiydi ve kolektif alan içinde sektörlerle parçalı bir kolektif etkiydi. Sinerji kolektif bir girişme sonunda kolektif bir enerji olarak ortaya konuyordu. Sondaki kolektif depolu kapasiteye sahip sinerji bir çevrim üzerinde tekrar başlangıca etki etmekle “kolektif sistemi çevrimli yapar”.
25
Aslında bir alanın, kendi alan etkisi, o alanın alan etkileri nedenle kendi üzerine kendi etkimesidirler. Bir alan kendi parçalı etkileriyle gerilimler alanıydı. Bir alandaki her bir parçalı gerilimler etkisi o alandaki sıkışma, seyreklik, baskı basınç vs. olmasıyla alan ve alan etkisi skaler büyüklüktü.
Kolektif alan özneler arası dayanışma, özneler arası iş birliği, özneler arası yardımlaşma gibi paydaşlı olan toplam bağ enerjisiyle ortaya çıkar.
Özneler arası dayanışma, özneler arası iş birliği, özneler arası yardımlaşma gibi paydaşlı bağ enerjileri kolektif alanın parçalı durumlu, bileşik alan etkisidirler. Paydaşlı durumların altında kişilerin beslenmesi, savunması gibi temel durumlu parça karşılanmaları vardır.
Kısacası bu parça durumlar özne kişinin dıştan kişiler arası bağ ve bağlanım durumlarıydı. Bu gibi özne parçalı durumların bileşkesi kişinin dışında ve kişi üzerine etkime olan paydaşlı bir kolektif alanı ve kolektif kapasiteli, kolektif gücü oluşuyordu.
Özne ve özneler arası bağlanım enerjisi tümel bir kolektif alanı belirliyordu. Kolektif alanın parçalı ve kolektif etkisi de öznelerini zorunlu paydaşlı durumlarıyla; aralarında dayanışan, aralarında iş bölüşümü yapan, aralarında yardımlaşan kişi ve kolektif özneler olarak belirliyordu.
Kolektif özneler; kolektif kapasiteli, kolektif güç ve kolektif yetenektiler. Kolektif özneler kolektif gücü kullanıp; kolektif alanın işleyişini tekrar öznelere göre kolektif bir hedef ve amaçlarla düzenliyorlardı.
Kişi ve özneler arası bağlanım enerjisi kolektif alanı belirliyordu. Kolektif alan da kolektif etki ile kolektif kapasiteyle donanmış kolektif özneyi belirliyordu. Kolektif özne de bilgi ve tasarımla tekrar kolektif alanı düzenleyen etkisel bir belirleyiciydi. Alan etkisi belirleyen belirlenen süreçler girişmesiydi.
Yani kolektif özne kendisini belirleyeni de belirleyendi. Kendisini belirleyeni belirleme anlayışı aşağıdaki örnekle sanırım daha iyi anlaşılır.
Nasıl ki bir kadın doğum yapmakla “çocuğu” belirlerse; çocuk ta kendisini doğurup belirleyen kadının “anne olması” gibi bir etki ve boyut alanı belirler. “Kadının anneliği belirlediği çocukla belirlenmiş oluyordu”. Buna belirlediğiyle belirlenme deniyordu.
Doğanın dokusu enerjiydi. Doğanın dokusunu çaydanlıkta kaynayan su gibi düşünün. Çaydanlıktaki su ısıtılıyor çaydanlığa ısı dışarıdan veriliyordu. Oysa evrensel enerji KENDİ ÜZERİNE KENDİ SIKIŞMASIYLA ENERJİ ISINMASIYDI. YİNE İÇTENDE SÜRTÜNMELERLE AKIL ALMAZ DENLİ SICAKTI.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.