- 192 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
PES YAHU
PES YAHU
Sorun üreten değil, sorunları hoşgörüyle ortadan kaldıran birisiyim.
İnsanları seviyorum. Çocuklardaki o berrak ve önyargısız davranışlara bayılıyorum. Çiçekleri, ağaçları, börtü böcek, hayvan ve kuşların birbirinden güzel ve farklı varlıklarına bakarak; onlardaki güzellik ve yaratılış hikmetini gördükçe her günü hatta her dakikayı birlikte mutlu bir şekilde paylaşmayı ve bu sevinci yaşatmak ve yaşamak istiyorum.
Sevgi emek ister. Eğer seviyorsak; elbette sevdiklerimize karşı görevlerimiz, sorumluluklarımız da vardır. Çiçeği korumayacaksın, suyunu vermeyeceksin ve ardından da pişmiş kelle gibi sırıta sırıta “Ben çiçekleri seviyorum “ diyeceksin. Ben bunu kabul edemem.
Aşağı yukarı her iki güne bir elimde yiyecek dolu bir torba ve büyük bir şişe su İle oturduğum semtteki parklara gidip oradaki belli yerlere yemleri bırakırım. Daha önceden koyduğum Demir ve naylon bardaklara su dolduruyorum. Parktaki kuşlar, sincaplar, köstebekler, kirpiler, fareler, köpekler ve hatta ismini bilmediğim nice yaratıkların oradan su içtiklerini gördüm.
Bu gün kuşluğa doğru elimde yem torbası ve su şişesi ile parka doğru giderken sağ taraftaki komşu Derya Hanımın, sert pencere açışını işittim.
“Deniz Bey!”
Kendi eksenim merkezinde yüzseksen derece dönerek;
“Buyurunuz Derya Hanım!” dedim.
“Kuşları yemlemeye gidiyorsunuz galiba.”
“Evet.”
“Beş sene önce Türkiye’den keşkeklik getirmiştim. Hem böceklenmiş, hem de biraz acımsı olmuş. Keşkekliği versem de kuşlara dökebilir misiniz?”
“Keşkeklik beş sene durdurulur mu Derya Hanım?”
“Bey ve ben de şeker hastalığı çıkınca yiyemedik.”
“Konu komşuya verseydiniz bari...”
“Deniz Bey, konu komşu bana zırnık vermiyor ki niye vereyim? Ne zorluklarla getirdim ben o keşkeklikleri...”
Fazla uzatmaya gerek yoktu. Derya Hanımın ne kadar geçimsiz ve cimri olduğunu cümle alem biliyordu. Pencereden bana büyük bir bez torbanın içinde on kiloya yakın keşkekliği uzattı. Teşekkür edip parka doğru giderken;
“Bez torba boşalınca Deniz Bey bizim kapının tokmağına takıverin.” der demez ona doğru dönmeden “Tamam!” diye başımı bir kaç kez salladım.
Kuşlar ve diğer hayvanlar adına Derya Hanımın keşkekliğine seviniyordum. Ağaçların diplerine, çöp tenekelerinin yakınlarına plastik bardak İle keşkeklikten alıp alıp serpiştiriyordum. İçimden de; “Yaşadınız kuşlar!” diyordum.
Bez torbadaki keşkekliğin nerede ise yarısını ağaçların altına çalıların arasına atmıştım. Buradan itibaren keşkeklikten her serpiştirişimde bir sorun çıkmadı. Beyaz bir buludumsu bir şey havaya yükseliyordu. Bu da ne acaba derken bir de ne göreyim. Tuz. Keşkeklik tuzluymuş.
Bu tuz, her türlü canlı için tehlikeli olabilir. Hızlı bir şekilde eve döndüm. Söylene söylene soğuk suda bütün keşkekliği yıkadım. Tuzu soğuk su eritip çıkarıyor, şekeri de sıcak su. Bunları çok şükür lisede okurken kimya dersinde öğrenmiştik. Bilgi bilgidir. Öğrenip bir kenara koymak lazım: Kırk sene geçse bile o bilgi, bu gün işime yaradı.
Keşkekliği yıkarken gören, “Bulaşıkları yıkamadın ama bu gün Derya’nın böceklenmiş keşkekliği ile akşama kadar vakit harcadın!” diye hanımın haklı ve sağlam fırçasını yedim.
Bütün arzum ikindiye yetiştirip ıslak da olsa keşkekliği parktaki uygun yerlere serpiştirip; kuşların, bu geceyi aç geçirmemelerini sağlamaktı. Yiyecek torbalarını ve su şişesini aldım. Tam ayakkabımı giyerken kapının zili acı acı çaldı. Kim bu münasebetsiz derken kapıyı açtım. Bir de kimi göreyim.
“Deniz Bey, bizim keşkekliğin bez torbasını kapının tokmağına aşmamışsınız!”
“Derya Hanım, pes yahu! Senin keşkeklik çok tuzluymuş! İnsan keşkekliğin tuzunu yıkayıp da verirdi” deyince; Derya Hanım yüzünü gözünü eğdi. Zaten vermeyi de pek sevmezdi. Kırk yılda bir kere keşkeklik verecek oldu o da tuzlu çıktı. Bez torbayı da almadan gitti.
Parka giderken bez torbasını sessizce kapısının tokmağına asıverdim.
“Pes yahu Derya Hanım pes!” deyip parka “Yine yeşillendi fındık dalları” türküsünü ıslıkla çalarak girdim. Sanki kuşlar ve diğer hayvanlar yolumu gözlüyordu. Dallardan cıvıl cıvıl öterek adeta buyurun keşkek ziyafetine diyorlardı.
Halil GÜLEL
Düsseldorf / 22.04.2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.