Savaş Acı Aydınlanma
20.yüzyılın başlarında, New York City, dünyanın en büyük kültürel ve sanatsal merkezlerinden biri haline geldi. Bu dönemde, şehirde birçok entelektüel önder ortaya çıktı ve bu önderlerin birçoğu, şehirdeki farklı kuruluşlar ve bir araya gelişler aracılığıyla bir araya geldi.
New York entelektüelleri, 20. yüzyılın ortalarında New York’ta yaşayan ve farklı alanlarda düşünen, yazan, tartışan, eleştiren bir grup aydındır. Bu kişiler genellikle sol eğilimliydi ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıktılar. Bazıları yazar, eleştirmen, filozof, sanatçı, şair ve siyasi düşünürdü. Bu grup entelektüeller arasında Hannah Arendt, James Baldwin, Susan Sontag, Norman Mailer, Noam Chomsky, Gore Vidal, Lionel Trilling, Arthur Miller, Harold Rosenberg, Betty Friedan ve Philip Rahv, Delmore Schwartz gibi tanınmış isimler yer alır. Bu entelektüeller, özellikle 1950’ler ve 1960’larda, politik, kültürel ve sosyal tartışmaların merkezinde yer aldılar ve birçok konuda aktif olarak yer aldılar.
Bir araya geldikleri yerlerden birisi 1913 yılında kurulan New York Public Library’di. Bu kütüphane, şehrin en önemli entelektüel merkezlerinden biri haline geldi ve birçok önemli yazar ve düşünürün burada bir araya gelmesine yol açtı. Ayrıca, kütüphane, düzenli olarak konuşmacılar ve tartışma panelleri düzenledi ve bu etkinlikler, şehrin entelektüel yaşamını canlandırdı.
Diğer bir önemli kuruluş ise, 1920’lerde kurulan Algonquin Yuvası idi. Bu restoran, New York’ta birçok yazar ve gazeteci için bir toplanma noktası haline geldi ve burada düzenli olarak toplantılar düzenlendi. Bu toplantılarda, katılımcılar politika, sanat ve kültür hakkında tartışmalar yaptılar ve birbirlerinin fikirlerini paylaştılar.
Bir diğer önemli entelektüel toplanma yeri ise, Greenwich Village idi. Bu bölge, 1920’ler ve 1930’larda, şehrin sanat ve kültür sahnesinde önemli bir rol oynadı. Bu bölgedeki sanatçılar, yazarlar ve müzisyenler, birbirleriyle etkileşime girerek, yeni fikirler ve yaratıcı projeler geliştirdiler.
Son olarak, Columbia Üniversitesi de şehrin entelektüel hayatında önemli bir rol oynadı. Bu üniversite, 20. yüzyılın başlarından itibaren, birçok önemli düşünür ve yazarın yetiştiği yer oldu. Üniversitenin düzenlediği etkinlikler, şehrin entelektüel yaşamını canlandırdı ve öğrenciler, öğretim görevlileri ve diğer entelektüeller arasında fikir alışverişinde bulunma fırsatı buldular.
Sonuç olarak, New York City, 20. yüzyılın başlarından itibaren, birçok entelektüel önderin bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunduğu ve şehrin entelektüel yaşamını canlandıran kuruluşların ve bir araya gelişlerin merkezi haline geldi. Bu entelektüel hareket, Amerikan kültürünün ve sanatının gelişimine önemli katkılarda bulundu.
Sonrası ise 68 hareketleri zaten...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.