- 171 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
NETFLİX İNSANLIK DEĞERLERİNİ YIKMA MÜESSESESİDİR
Medya her zaman çok güçlü bir silah olmuştur. Nitekim Osmanlı’nın son devirlerinde 2. Abdülhamid’e karşı yapılan propagandalar neticesinde Said Nursi, Mehmet Akif, Rıza Tevfik gibi muhafazakar isimler dahi sultana karşı muhalefet etmişlerdir. Yapılan onca acımasız propagandalar sonucu da 2. Abdülhamid darbe ile tahtan indirilmiştir. Günümüzde dahi görüyoruz ki askerimizi şehit eden terör örgütlerinin açıktan destekledikleri kişiler meclise giriyor, belediye başkanı seçiliyorlar. Medyanın gücünü küçümsemek ahmaklıktır. Bundan otuz sene önce gençler sağcısıyla solcusuyla davasını sıkı bir şekilde savunurken, günümüzdeki gençler adeta zihinlerini üst akla teslim etmişler. Çin Seddi nerededir, sorusuna cevap veremeyen gençlerle dolu bu ülke. Ne zamandan beri okumayı ve araştırmayı sevmeyen bir topluluk olduk?
Medyanın önemini daha iyi anlamanız için birkaç örnek vermek istiyorum. "Zeytin yağlı yiyemem aman" türküsünün hikayesini daha önce hiç duymuş muydunuz? 2. Dünya Savaşı sonrası Amerika tarafından yürütülen Marshall Planı yürürlüğe girmiştir. Dünyanın en büyük mısır üreticisi olan Amerika, biriken mısırını eritmek için Marshall yardım paketinden faydalanmak isteyen ülkelere "mısırözü yağı alma" şartını koyar. Türkiye’de buna karşılık ilk margarin fabrikasını kurar. Aynı dönemde birçok zeytin ağacı yerlerinden sökülür. İnsanları zeytinyağını bırakıp margarin tüketmeye teşvik etmek için zeytinyağının kanser yaptığı iddiaları öne sürülür. Bu da yetmezmiş gibi zeytinyağını kötülemek için bir de türkü yapılır. Sonuç olarak görüyoruz ki günümüzde dahi zeytinyağı kullanma alışkanlığı tam anlamıyla kazanabilmiş değiliz. Medyanın önemini anlatacak bir başka örnek vermek gerekirse, hepimiz mutlaka Temel Reis’i biliyoruzdur. Hani şu ıspanak yiyince güçlenen Temel Reis... Ispanağın zannedilenin aksine demir yönünden çok da zengin olmadığını biliyor muydunuz? Peki neden bize böyle bir yalan söyleme gereksinimi duydular, hiç düşündünüz mü? Tabi ki Amerika’nın devlet stoklarında bulunan tonlarca ıspanak konservesini bitirmek için. Nitekim başarılı da oldular. O dönemde Amerika’da ıspanak satışları%33 artmıştır. Sizlere medyanın önemini anlamanız için son olarak pizzanın bu denli meşhur olma hikayesini anlatmak istiyorum. Türkiye’ye pizza ilk kez 1989 yılında gelmiştir. Fakat Türkiye’de tüketimi oldukça az olduğundan pizzacılar kepenkleri indirmek zorunda kalırlar. 1991 yılında "Ninja Kaplumbağalar" yapımcı firma tarafından normal fiyatından düşük bir bütçeyle özel bir kanala satılır. Bu çizgi film o kadar meşhur olur ki ismini taşıyan oyuncaklar, çantalar, tişörtler piyasaya sürülür. Ancak çizgi filmin bizlere kazandırdığı şeyler bu kadarla sınırlı değildir. Çizgi film karakterlerinin büyük bir iştahla pizza yemeleri sonucu 1989’da kepenkleri indiren pizzacılar, 1994’de tekrar kepenkleri açarlar. Nitekim günümüzde dahi pizza popülerliğini korumaktadır. Red Kit’in ağzından düşürmediği sigarası, Süpermen’in alkol alp sarhoş olması, Joker’in kötü bir karakter olmasına rağmen sempatik gösterilmesi ve daha niceleri... Hepsi bilinçli bir şekilde yapılmıştır. Nitekim Matrix filminin ardından birçok insanın aklında, "acaba bir simülasyonun içerisinde miyiz" sorusu yer edinmiştir. Medyanın önemini buradan da çok açık bir şekilde anlayabiliriz.
Peki ülkemizde milyonlarca insana pazarlanan Netflix bizlere neyi sunuyor? Lise öğrencisiysen ama içki ve uyuşturucu kullanmıyorsan eziksindir. Devletin bankasını soyman meşrudur çünkü devlet katil, polis ise cellattır. Lezbiyen, gey, homoseksüel ve daha nice sapık duygulara sahip olman seni havalı yapar. Ensest ilişki ve pedofili gibi iğrenç duyguları kötüleyenler iğrenç insanlardır. Ne kadar çok zina yaptıysan o kadar çekicisindir. Bunlar gibi daha pek çok değerlerimizi ayaklar altına alan konuları işlemektedir Netflix. Bu kadarla da kalmayıp İslam’ı ve Türkleri açıkça aşağılayan Netflix platformuna milyon dolarlar kazandırıyoruz. Netflix’de yayınlanan "13 Commandments" dizisin de Türk kızı olan Esma nişanlıdır ama Hristiyan bir gençle zina yapıp hamile kalır. Bunun sonucunda da ailesi tarafından öldürülür. Dizide açıkça Türkler cani, nişanlı olmasına rağmen zina yapan kız zavallı, zina ise meşru gösterilmekte. Keşke sadece bu diziyle sınırlı kalsa Netflix’in Türk ve İslam düşmanlığı. Shameless isimli dizide evli ve çocuk sahibi Müslüman adam kendinden yaşça küçük erkek çocuğuyla ilişkiye giriyor. La Casa De Papel dizisinde ise işkenceler yapan Osman isimli bir Türk karakteri yer alıyor. Elite dizisinde de Ömer isimli genç, gey iken kardeşi Nadia da zina yapmaktan geri kalmayan Müslüman bir kız. Lucifer dizisi Hristiyanlık diniyle alay ediyormuş gibi gösterilse de şeytanı sempatik ve Tanrı’yı gaddar göstererek İslamiyet’e zarar verdiği aşikar. Netfix’in Türk düşmanlığını daha iyi anlamak için İstanbul’un fethi ile ilgili hazırladığı "Rise of Empires Ottoman" isimli belgesel diziyi izlemeniz yeterli. Belgesel dizinin danışmanlığını Ahmet Şimşirgil, Ekrem Buğra Ekinci, Talha Uğurluel, Erhan Afyoncu, Feridun Emecen gibi çok değerli tarihçilerimiz varken jeolog olan Celal Şengör yapmaktadır. Eğer tarihçilerimiz Celal Şengör gibi "Fatih Sultan Mehmet Müslüman değildir" deselerdi, pek tabi belgesel dizinin danışmanlığını yapabilirlerdi. Netflix Türk tarihini anlatan bir belgeselde Osmanlı tarihi çalışmış tarihçiler dururken ateist bir jeoloğu danışman yaparak dahi Türk düşmanlığını açıkça belli ediyor.
Amerika Çin markası olan Huawei şirketine ait telefonları yasaklarken medeniyetlerin beşiği oluyor ancak Türkiye insanlık değerlerini ayaklar altına alan Netflix’i yasaklamak istediğinde diktatör oluyor. Bir Rus şirketi twitter ve facebook platformlarından hisse aldığında Amerika soruşturma açıp bu hisseleri kapatırken özgürlükler ülkesi ilan ediliyor lakin Türkiye’yi açıkça aşağılayan Netflix’in kapatılması gündem olunca insanlar düşünce özgürlüğünün olmadığını savunuyor. Sizce de samimiyetsiz değiller mi?
Netflix’in amacı değerleri olmayan gençler yetiştirmektir. Nitekim günümüzdeki gençlere bakınca da başarılı olduğuklarını görebiliyoruz. Açıkça bellidir ki Netflix insanlık değerlerini yıkma müessesesidir.
Gülşen TOSUN
13.09.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.