YEŞİL KURBAĞALAR

• 12 Nisan 2023 Çarşamba 02:28:15

YEŞİL KURBAĞALAR

Hayatımızdan bazı şeyler çeşitli nedenlerle kalkınca; inanın insan, onların ne kadar değerli olduğunu anlıyor. Eğer bu zorunlu ayrılık belli bir süre içinse; sonunda yine eski ve güzel günlere dönebilme ümidi varsa; işe sabır giriyor: sonucu hayal etmek bile insanı rahatlatıyor.

Fakat, böyle bir durumda işin sonucu istemler dışında gelişirse; işte o zaman insan yüreğinde kapanmaz yaralar açabiliyor.

Dünya mı küçüldü, yoksa bizler mi büyüdük; pek anlayamadım. Akıllı cihazlar sayesinde binlerce haberleri doğru mu yanlış mı demeden alabiliyoruz.

Algı yanılması artık bir uzmanlık, bir mühendislik işi oldu. Milyonları peşinden sürükleyen yalan haberlerin en görkemlisi Saddam Hüseyin zamanında ABD tarafından üretilmiştir. “Vay efendim, Saddam’ın cehennem topları var, sığınak olarak sekiz katlı yer altı saraylarındaki havuzların” resim ve fotoğrafları boy boy yayınlandı. Saddam nerede yakalandı? Mezar gibi bir çukurdan çıkarıldı. Güya hürriyet ve demokrasi getirdikleri Irak’ta huzur ve iç barışla istikrar sağlanmamıştır. Aslında kimsenin de umurunda değildir. Yeter ki petrol yolu ve sömürü düzeni tehlikesiz çalışsın.

Şu anda da bu tür yalan yanlış haberlerle sıkıntı içindeyiz. Çin’den çıkan “Korana Virüsü” her yeri kasıp kavurmakta.

Sınırlar adeta kalktı, renk ve ırk ayrımı sadece tedavi edilirken bazı ülkelerde kaldı. Bazı ülkelerde yabancı doktor ve sağlık çalışanlarının yanında zencilerin ölüm listesinin başında yer alması insanı kara kara düşündürüyor.

Bazıları kozmopolit bir çevre deseler de her renkten ve milletten insanların oturduğu bir semtte çeyrek asırdır oturuyoruz. U şeklinde bir sitede güllük gülistanlık geçinip gidiyoruz.

Yaklaşık dört haftadır evdeyiz. Bereket ki, balkonumuz var. Önce temizledik. Bazı eşyaların yerini değiştirdik. Öğleden sonra komşular da balkona çıkınca, sosyal mesafe çok geniş olduğu için telefonsuz sohbet ediyoruz.

Birkaç gün kitap okumak için balkon iyi geldi. Bu virüs olayından önce Türkiye’de yaz tatiline gitmek için uçak bileti ve otelden yer ayırtma görüşmeleri yapmıştık. Üzülmüştük de... Fakat bu salgının bir kaç ay ya da yıl süreceğini duyunca; bizim, Türkiye izini suya düşer gibi oldu. Zaten bir arkadaş da “Abi bu sene yaz iznimizi balkonistanda geçireceğiz!” diye mesaj gönderdi. Telefonumun müzik bölümünü açtım. Hafiften gözlerimi kısarak tanınmış bir sanatçımızın “Yeşil kurbağalar” türküsünü dinlerken; hayalimde memleketimde olduğumu hissettim.

Halil GÜLEL
Düsseldorf / 12.04.2020