- 259 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SORUMLULUK KİMDE
Yaşamaktan daha zor hangi sınav vardır ki?
Doğumla başlayan bir süreçte; mutlu yaşamaksa amaç, neyin kavgasını veriyoruz anlamış değilim?
Kim nasıl kazandı, kim mutlu oldu, kim mutluluğu dolu dolu yaşadı?
Bu hiçbir tarih kitabında yazilmadığı kesindir.
Beklenmedik bir anda,
biri çıkar gelir ve girer hayatınıza.
Siz adına aşk dersiniz.
Başarabilirseniz sevgi ve akabinde mutluluk.
Aldığınız nefes o, yediğiniz içtiğiniz o, baktığınız herşeyde o’nu görürsünüz!
Onsuz yasamayı ölüm sayar, varlığıyla mutlu olursunuz!
Hangi suali sorsanız kendinize, cevaplar hep o’na çıkar.
Derken ilk karşılaşmada olduğu gibi birgün, ansızın bir karar verir ve hayatınızdan çıkar gider.
Geride size zul olacak bir yaşam bırakır!
Oysa birlikte, bir masal yazmaya karar vermiştiniz.
İşte o masal, biraz eksik ve biraz da yarım kaldı!
Güzel noktalanacak olan bir masalın ardından, gökten üç elma düşecekti.
Olmadı.
Beklenen elma düşmedi gökyüzünden!
Ama gökyüzünden öyle bir yıldız kaydı ki sonsuzluğa, bir daha dönmez geri!
Gönlünüzde yarattığınız o prenses, o prens yok artık.
Bir kahraman eksildi.
O prenses yok yüreğinizde!
Artık siz, ne sevginin reçetesini yazabilyor, ne de mutluluğun formülünü arıyorsunuz.
Artık siz, yaşarken ölümün destanını yazarsınız ancak!
Kimini toprağa gömer, kimini yüreğinize gömersiniz!
Belki yaralarınızın büyüklüğü, derinliği kadar geçmeyen bir özlem yaşarsınız.
Özlemin gerçekliğinden kaçmıyor, kaçamıyorsunuz artık!
Oysa en çok anımsadığınız, en derin yarayı açandır özlediğiniz!
Kim bilir belki de ulaşılmayanı sevmekti aşk.
Belki de ulaşılamayan kadar sevdik!
Tıpkı Tanrıyı sever gibi.
Ve birgün anladık ki; aşk, sevgi bir gölge oyunudur!
Aslında hayatın, düşlediğimiz kadarıyla var olduğuna inandık.
Oysa ufuk çizgisi ötesinde de bir hayat olduğunu keşfetmeliydik!
Dolayısıyla izin verdiğimiz kadar acı çektik, izin verdiğimiz kadar mutlu olduk!
Daha fazlası yaşadıysak tanrının yazdığı senaryo ve üslendiği yönetmenlikle şekillendirildi!
Susuz bir sahrada kurumaya yüz tutmuş bir bahçe düşünün.
Ve bu bahçede yeşil yapraklarla bezeli bir çiçek arıyorken gözleriniz, başınızı kaldırıp da gökyüzüne baktığınızda inadına ha yağdı ha yağacak kar kokusu solur yürekleriniz.
Öyle bir üşürsunuz ki, birisi olsun da, sarilsin dersiniz.
Nafile kendiniz kendinizi sarmak zorundasinız.
Sahi mutlu ya da mutsuz olmak için sorumluluk kimdeydi?
Boşverin.
Kaybettiyseniz, herşey anlamını yitirdi demek!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.