- 200 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Haf u Reca
Haf u Reca: Umutla Korku Arası
Her insan kendince kendi tahayyülünce hayat yolunu alamaz. Bu güçlüklerdeki insan; hayatlarını, zamanı belirli roller ve birliktelikler içerisinde yaşarlar. Bu kimi zaman bir okul olur, kimi zaman bir aile olur, mahalle olur, şehir-köy olur. Ama hayatı algılayış şekli, beklentiler hep farklı farklıdır. Anonim bir söz de “kiminin gönlü inek de dana da, kiminin gönlü Döndü de Döne de” sözünde olduğu gibi bir hayatı yaşarız. Hayatı renklendiren de bunlar olmalı. Başka bir tarafta, eskilerin dediği gibi “topalla gezen aksamak öğrenir” şeklinde yolunu alır.
Hayatın içindeki zıtlıklar hep olagelen bir vakıa... Harabat ehli olmakta bir vakıa, tığ teber olmakta... Gökdelenlerde, viranelerde... Korku ve umut da... Aynı zaman diliminde ve az veya çok her coğrafya da yaşanır bunlar. Hatta dört başı mamurluk dahi en çok kayba uğramayacak mıdır? “Tavus kuşuna haddini bildiren ayaklarıdır” sözündeki gibi, gülün dikenleri gerçeğini de yadsımamak gerekir. Omuzlarda hep ağır yaşam sancılarıyla beraber güneş çarığı, çarıkta insanın ayaklarını sıkmaya devam edecek maalesef.
Her ne kadar umarsızca bir hayatı arzulasak da hayatı daha çok telaşlarıyla yaşıyoruz. Kimisi hayatında şansını önceler, kimisi de daha az örselenmenin hesabını yapar. Her ne kadar bütün yaşananlar ve gelecekte yaşanacak olanlar, bir hayat zayiatı olarak kalacakta olsa yine de mücadele etmek, yaşamak asıl olacaktır. Kıt hayata bir aydınlık olacaktır. Öyle veya böyle yaşarız hayatı, getirileri ve götürüleriyle... Biz yine, zihinleri olumlayalım ve bir çiçekle başlayıp koskoca bir orman olmaya çaba olalım.
İlkay Coşkun
10.04.2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.