- 736 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
TELEFON
Yıllar önce bir bayram günü. Annem:
“Oğlum ablanı ara da sesini duyayım. Özledim onu. Bak bu bayramda da gelemediler.
Ev telefonumuzdan önce şehir kodunu, daha sonra telefon numarasının rakamlarını çevirdim.
Tırrrt…Tırrtt.
Karşımda banttan bir ses.
“Aradığınız yöne doğru bütün hatlar doludur. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz”
Kapattım telefonu. Annem:
“Ne oldu oğul?”
“Anne o yöne doğru bütün hatlar doluymuş.”
“Yani...”
“Yani’si şu anne. Daha sonra görüşebileceğiz.”
“Ablam da PTT ‘e memur deseydin ya? O zaman açarlardı.”
Anneme bayram nedeniyle aramaların yoğunluğundan böyle olduğunu anlatsam da anlamayacaktı.
Dediğini yaptım. Tekrar aradım. Aynı bant kaydı. Ben konuşmaya başladım:
“Bakın hanımefendi aradığımız kişi de sizin meslektaşınız. Adı mı? Şirin İldeniz. Tanıyor musunuz?
Çok güzel. Bayrama gelemediler. Annem çok özledi. Onunla konuşmak istiyor. Açacaksınız yani? Tamam. Çok teşekkür ederim.”
Kapattım telefonu, tekrar aradım. Olacağı varmış. Ablam çalan telefonunu açtı. İşaret ettim. Annem sevinerek geldi yanıma, ahizeyi eline aldı.
“Biraz evvel ne oldu biliyor musun kınalı kuzum…” diye söze başladı. Uzun uzun telefoncuların ablamı tanıdıklarından, selam söylediklerinden bahsettikten sonra, torunlarını, yan komşusu ahretliğini, sordu. Ayaklarının ağrısından bahsetti. Telefonu kapattı. Çok mutluydu:
“ Bak benim kızım sıtırasız değil ki yumuşak huylu, güler yüzlü, hemen tanıdılar da hatları açtılar işte. Allah razı olsun. Kim bilir onlara ne iyilikleri dokunmuştur kızımın…”
O günlerde öyleydi. Şimdi herkesin elinde akıllı telefonlar var.
Dün cep telefonumdan hal hatır sormak için eniştemi aradım. Telefonu ablam açtı.
“Buyur kardeşim?”
“ Öylesine aradım ablam. Eniştem nasıl, sohbet etmek istemiştim.”
“ Çok İyi. Markete gitti. Telefonunu evde bırakmış. Arayanın sen olduğunu görünce ben açtım. Siz ne yapıyorsunuz Nasılsınız?”
Konuşmamız devam ederken, araya çalan bir telefon sesi karıştı. Ablam:
“ Bir dakika kardeşim… Tamam, tamam on dakikaya kadar oradayım sen beni bekle.”
“Abla sen biriyle konuşurken o arada bir başkası ararsa, onun telefonunu da açıp aynı anda iki kişiyle konuşabiliyor musun?
“ Evett… Senin telefonunun öyle bir özelliği yok mu? Tarifene 15 liralık bir ilave yapıyorlar, bu özelliği hemen yüklüyorlar.”
Konuşmamız bittikten sonra ben abonesi olduğum telefon operatörünü aradım. Anlattım:
“Aynı özelliklerin ben de hattıma uygulanmasını istiyorum. Tarifeme yapılacak ilave ödemeyi de kabul ediyorum.”
Konuştuğum tatlı dilli bir kız:
“Beyefendi öyle bir uygulama bizde yok. Yanılmıyorsam diğer operatörlerde de yoktur. Ama çok ilginç bir fikir. Ben bu fikrinizi ilgili yerlere ileteceğim. Eğer öyle bir uygulama yapılabilirse rakiplerimize fark atarız. Fikriniz için çok teşekkür ederiz.”
Ablamı aradım:
“Abla senin telefonundaki özellik hiçbir telefonda yokmuş.”
Ablam bastı kahkahayı.
“Öyle bir uygulama yok tabii. Ben sana şaka yaptım. Anlamadın demek ki. Sen eniştenin telefonuyla benimle konuşurken benim telefonum çaldı. Seni kapatmak istemedim. Arkadaşımla da konuştum. İlahi kardeşim ömürsün. Beni güldürdün.”
Ben de bastım kahkahayı. Dün neşeli bir gündü.
Nereden nereye…
Yaş 75’i aşınca, teknolojiyi iyi bilmemekten de kaynaklanan böyle yanlış anlamalar da oluyor işte…
Haa… Bu arada söyleyeyim. Eğer ileride arayan iki kişiyle aynı anda konuşabilirseniz, benim fikrimden yararlanılmıştır.
Haberiniz olsun…
YORUMLAR
Bu yazı kesinlikle güne gelmeliydi.
Saat 24.00olunca ilk işim gün seçkilerine bakmak oldu. Resmen hayal kırıklığı yaşadım.
Kimseye diyemedim.
Ama olsun.
Yazmaya devam.
Bedri Tokul
Hiç önemli değil.
Yazıyı takip ettiğinin farkındaydım.
Koca yürekli canım dostum benim
Daha çok şiirler çok yazılar yazarız.
Canımız sağ olsun yeter ki..
Öperim duyarlı yüreğinden.
Derste anlatıyorum:
'On beş yıl bile olmadı (Bunu dediğim tarih de on yıl öncesi), şu sınıfta dış dünya ile iletişiminizi bir tek şu duvardaki telefonla yapabiliyordunuz; onunla da hizmetlilerin odasını arıyordunuz. Şimdi arayıp en iyisinden medyumu bulursanız, derse telefon üzerinden Jül Sezar'ı bile konuk edebiliriz'
İşin mizahi tarafı bir yana, iki sağır dilsizin görüntülü telefon sayesinde iletişim kurabildiklerini gördüğümde başka bir çağda olduğumuzu farketmiştim. Artık her şey mümkündü. Saygılarımla.
Bedri Tokul
çok teşekkür ederim Hocam.
Buralardan kucak dolusu
Selam ve saygılar...
benim fikrimi aşırmışsın,tühh:)))
gülümsedim önce; sonra hakkını verdim. Bütün bilimsel çalışmaların altında birazda böyle tatlı nüktelerin payı olduğuna inanırım.
Özlemişim yazılarını, bilirim ne eder yazacağın yazının içine çokça sevgi ekler mantıkla harmanlayıp sunarsın okuyucuya. Hayatın içinden, hepimizin sesinden cümleler serpiştirirsin paragraflara...Öfkeden uzak ve yaşamak dolu; okurken haz verir insana...
Şimdi telefon açıp ; benim fikrim bu desem gene kahkahalara boğulursun...
o zaman aramayayım iftara kadar:)))
güzel yazı ,var ol ağabey
Bedri Tokul
Şairin yorumu da böyle şiir gibi oluyor işte.
Sen deftere arada bir uğruyorsun ya bir umut yeşeriyor yüreğimde
Eski güzel günlerimiz yine geri gelecek diye seviniyorum.
Gardaşım benimm...
Eski zamanları az çok hatırlıyorum. Yazdırılırdı şehirler arası milletler arası... Normal yazdırırsan çok beklerdin, parası bol olanlar paraya kıyar acele olsun derlerdi... Özal gelince bir nebze şehirler arası ve milletler arası bayağı rahatlamıştı... Cep telefonunun icat edileceği ta o zaman seksenli yıllarda konuşuluyordu, basın yayın organlarında, fazla da uzun sürmedi ve hayatımıza girdi kablosuz iletişim... Bir kötü tarafı da insanlar arasında yüz yüze iletişimi biraz zayıflattı cep telefonları, şimdi millet bayramda bile annesini babasını bırak aramayı mesaj ile halletmeye çalışıyor ki bu da çok kötü bir durum. Ama seni de çok kötü işletmişler Abim... Kutlarım yürekten güzel bir yazıydı...
Bedri Tokul
Yaş ilerledikçe algı zayıflıyor işte...
Teknoloji geliştikçe de insanlık azalıyor.
Bu günler aranmaz inşallah..
Teşekkürler.
Selam ve saygılar...
Gülümsettin var ol sevgili ağabeyim.
Hakikaten eskiden o telefonlar neydi öyle.
Her evde telefon yoktu.
Telefon için sıraya gireceksin.
10 yılda falan torpilin varsa sıra gelir.
90'lı yıllardan sonra yaygınlaştı. Herkesin cebinde artık.
Güzel bir paylaşımdı.
Eskilere götürdün var ol.
Kel'den öptüm.
Suat Zobu tarafından 10.4.2023 07:21:49 zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Benim telefon tahsisim gelince kırmızı telefon almıştım.
Sanki ABD başkanıyla görüşeceğim.
Hanım da telefonun üstüne dantel örmüştü.
Sanki telefon üşüyecekti de üstünü örtmüştü.
Ama o günlerin iyi tarafı da kimse kimseyi telefonla dolandıramıyordu.
Şimdilerde teknolojiye dur diyemiyoruz.
Kim bilir sonraki yıllarda telefonla karşı tarafa ışınlanabiliriz.
Teşekkür ediyor DOST gözlerinden öpüyorum...