6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
942
Okunma

Yıllar önce bir bayram günü. Annem:
“Oğlum ablanı ara da sesini duyayım. Özledim onu. Bak bu bayramda da gelemediler.
Ev telefonumuzdan önce şehir kodunu, daha sonra telefon numarasının rakamlarını çevirdim.
Tırrrt…Tırrtt.
Karşımda banttan bir ses.
“Aradığınız yöne doğru bütün hatlar doludur. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz”
Kapattım telefonu. Annem:
“Ne oldu oğul?”
“Anne o yöne doğru bütün hatlar doluymuş.”
“Yani...”
“Yani’si şu anne. Daha sonra görüşebileceğiz.”
“Ablam da PTT ‘e memur deseydin ya? O zaman açarlardı.”
Anneme bayram nedeniyle aramaların yoğunluğundan böyle olduğunu anlatsam da anlamayacaktı.
Dediğini yaptım. Tekrar aradım. Aynı bant kaydı. Ben konuşmaya başladım:
“Bakın hanımefendi aradığımız kişi de sizin meslektaşınız. Adı mı? Şirin İldeniz. Tanıyor musunuz?
Çok güzel. Bayrama gelemediler. Annem çok özledi. Onunla konuşmak istiyor. Açacaksınız yani? Tamam. Çok teşekkür ederim.”
Kapattım telefonu, tekrar aradım. Olacağı varmış. Ablam çalan telefonunu açtı. İşaret ettim. Annem sevinerek geldi yanıma, ahizeyi eline aldı.
“Biraz evvel ne oldu biliyor musun kınalı kuzum…” diye söze başladı. Uzun uzun telefoncuların ablamı tanıdıklarından, selam söylediklerinden bahsettikten sonra, torunlarını, yan komşusu ahretliğini, sordu. Ayaklarının ağrısından bahsetti. Telefonu kapattı. Çok mutluydu:
“ Bak benim kızım sıtırasız değil ki yumuşak huylu, güler yüzlü, hemen tanıdılar da hatları açtılar işte. Allah razı olsun. Kim bilir onlara ne iyilikleri dokunmuştur kızımın…”
O günlerde öyleydi. Şimdi herkesin elinde akıllı telefonlar var.
Dün cep telefonumdan hal hatır sormak için eniştemi aradım. Telefonu ablam açtı.
“Buyur kardeşim?”
“ Öylesine aradım ablam. Eniştem nasıl, sohbet etmek istemiştim.”
“ Çok İyi. Markete gitti. Telefonunu evde bırakmış. Arayanın sen olduğunu görünce ben açtım. Siz ne yapıyorsunuz Nasılsınız?”
Konuşmamız devam ederken, araya çalan bir telefon sesi karıştı. Ablam:
“ Bir dakika kardeşim… Tamam, tamam on dakikaya kadar oradayım sen beni bekle.”
“Abla sen biriyle konuşurken o arada bir başkası ararsa, onun telefonunu da açıp aynı anda iki kişiyle konuşabiliyor musun?
“ Evett… Senin telefonunun öyle bir özelliği yok mu? Tarifene 15 liralık bir ilave yapıyorlar, bu özelliği hemen yüklüyorlar.”
Konuşmamız bittikten sonra ben abonesi olduğum telefon operatörünü aradım. Anlattım:
“Aynı özelliklerin ben de hattıma uygulanmasını istiyorum. Tarifeme yapılacak ilave ödemeyi de kabul ediyorum.”
Konuştuğum tatlı dilli bir kız:
“Beyefendi öyle bir uygulama bizde yok. Yanılmıyorsam diğer operatörlerde de yoktur. Ama çok ilginç bir fikir. Ben bu fikrinizi ilgili yerlere ileteceğim. Eğer öyle bir uygulama yapılabilirse rakiplerimize fark atarız. Fikriniz için çok teşekkür ederiz.”
Ablamı aradım:
“Abla senin telefonundaki özellik hiçbir telefonda yokmuş.”
Ablam bastı kahkahayı.
“Öyle bir uygulama yok tabii. Ben sana şaka yaptım. Anlamadın demek ki. Sen eniştenin telefonuyla benimle konuşurken benim telefonum çaldı. Seni kapatmak istemedim. Arkadaşımla da konuştum. İlahi kardeşim ömürsün. Beni güldürdün.”
Ben de bastım kahkahayı. Dün neşeli bir gündü.
Nereden nereye…
Yaş 75’i aşınca, teknolojiyi iyi bilmemekten de kaynaklanan böyle yanlış anlamalar da oluyor işte…
Haa… Bu arada söyleyeyim. Eğer ileride arayan iki kişiyle aynı anda konuşabilirseniz, benim fikrimden yararlanılmıştır.
Haberiniz olsun…