Ey kalbim,
Sana dünyanın hiçbir davası lazım değil. Herşeyin bir plan dahilinde olduğunu biliyorsun; ne diye, yine bu yalan dünyaya meyledip dünyalık kin ve öfkelere kapılıyor da kendini kirletiyorsun? Dedikodu, politika, mal mülk, kibir, öfke...Bunları terk et! İnsanın insanla çatıştığı hiçbir yerde olma. İlahi nizam zaten olması gerektiği gibi işlemekte. Olayların kendi istediğin istikamette ilerlemesi için çabalamak kibirdir. Sen bilmezsin, Allah bilir. Sana doğru ve hayırlı gelenin iki yüzünü de yalnızca Tanrı bilir. Sana sevdiğin şeyi süsleyen zihnini sustur. Ağaçlara bak. Heybetli dağlara bak. Küçücük bir kuştan, en iri hayvanata bir bak. Nehirlere, dünyayı çevreleyen deryalara bak. Hiçbirini ilahi nizama müdale ederken bulamayacaksın. Çünkü onlar sadece kendi işleriyle meşguldürler.

Aklıyla övünüp, kendine eşref-i mahlukat diyen şu insanoğluna bak. Yaratılmışların en şereflisi payesini kendisine nasıl da yakıştırmış! Ne büyük bir kibirle. Şeref nedir? Her türlü hileyi ve kötülüğü bedeninde biriktiren insanoğlu nasıl bir köpekten, pireden yahut bir hamam böceğinden daha şerefli olabilir, düşünmelisin. Yaratılmışların hepsi bir görev ile dünyada bulunuyorken, yemek, yemek ve daha çok yemek için savaşlar çıkarıp kan döken, var olan herşeyin de bu uğurda kendisi için yaratıldığına inanan şu insanoğluna bir bak!

Bir kuş gereğinden fazla yerse uçamayacağını bilir. Hiçbir bitki ihtiyacından fazla su istemez zira bunun onu çürüteceğini bilir. Aklı olmayan yaratılmışlara bu bilgeliği veren seni öylece bıraktı mı sanıyorsun?

Ey kalbim, kalbini yokla. Daha çok sessiz kal. Zaman daraldı, görüyorsun. Bu kıyam vaktinde iyi insanların yapması gereken şey susmaktan başka bir şey değildir... Zihnin buna itiraz edecek. Haksızlık karşısında susan korkaktır diyecek en başta. Ona aldanma, sus. Tanrının bir bildiği var. Bilgeler çok konuştu ve artık sustular. Çünkü sözün kıymet görmediği bir çağa eriştik. Bundan sonrası ilahi nizamın işi...Hz. Muhammed "Fitne çıktığı zaman evlerinize kapanın ve konuşmayın. Atla giden attan insin, koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran otursun." derken neyi kast etti bir düşün. "Birbirinize girin, hakkınızı ya da doğru bildiğiniz ne varsa çılgınca savunun," demedi. "Durun, sakinleşin ve susun," dedi. Düşünenler için ne dehşetli bir öğüt...

Sus, ey kalbim sus! Attan in, yürü, dur ve otur!
Seni seviyorum.

09.04.’23
Dünyada Bir Yer.