Belki

• 4 Mart 2007 Pazar 10:55:37

* Zannederim demek kolay, isabet ettirmek oldukca zordur
* Merak bilginin ilk kaynağıdır. Bilerek ilgilenmek daha güzel olsa gerek
* Herkesle, herşeyle ilgilenmeyi tartışmaya ne hacet! Fakat güzel ve faydalı olanın özel ilgi olduğunu düşünüyorum
* Bıkkınlık ve usanmayı maymuh iştahlıların özelliklerinden sayarlar. Halbuki insan sevmeye devam ettiği sürece usanmaz
* Karar ve yargı değişiklikleri pişmanlık getirebilir. Denemeden keşke demektense deneyerek pişman olmalı. Birinci şıkkın alternatifi, ikincisinin de garantisi yoktur
* Dağ deyince çoban, çoban deyince de türkü aklıma geliyor. Türküleri seviyorum hele sevda türküleri, ne muhteşem şeyler!

+ Ya ben pembe dünyasının içine hapsolmuş bir hayalperestim. Ya da sen beyaz ve siyahtan gayrısını bilmeyen bir renk körüsün
+ Ya ben önünü görmeyen bir uyur-gezerim ki; herkesin bildiği ve gittiği yolu bulamıyorum. Ya da sen bütün yollar Romaya çıkar felsefesinde bir umursamazsın
+ Ya ben tebdil-i kıyafetle haremin içinde dolaşan bir sergerdeyim. Ya da sen hareme sığmayan bir sevdasın
+ Ya ben ahmağım, boş yere değirmene su taşıyorum. Ya da sen bu değirmende yoğurt öğütmeye çalışan bir aptalsın

- Belki de ben kendi kendime konuşuyor olacağım. Senden hiç karşılık gelmeyecek. Fakat olsun, kendi kendine de olsa seni konuşmak güzel!
- Belki de ne olduğumuza karar veremiyorsun. Ben de karar vermiş değilim. Fakat nasıl olacağından ziyade olması gerektiği daha mühim
- Belki de biz yüzleri birbirine benzemeyen iki kardeşiz. Fakat bütün aykırılıklara rağmen kardeşlerin benzer ve ortak yanları vardır. En azından asgari müşterekde buluşabilmeliyiz
- Belki de benimle kanlı-bıçaklı düşman olacaksın. Fakat seviyeli ve güzel bir düşmanı vıcık vıcık samimiyetlere tercih ederim
- Belki de biz onulmaz bir sevdaya duçar olmuş masal kahramanlarıyız. Fakat hayal mahsulü olan masalların kaynağı da insanların duygu ve düşünce birikimleridir
- Belki de şu anda çok kızıyorsundur. Kızmanı kabul etmiyor, fakat anlayışla karşılıyorum. İnsan bazen kızar!
- Belki de dayanamayacak karşılık vereceksin. Fakat çok uzak olmayan, umulmadık bir zamana ertelemeni tercih ederim. Olmuş meyve dalda durmazmış
- Belki de bu iş en güzel bir biçimde neticelenecek. Ümit ve sabır fakirin yegane sermayesi imiş. Zira kaçmanın ve saklanmanın sonu yoktur. Sürpriz sizi yakalamadan siz onun karşısına dikilin
- Belki de ben abuk-sabuk konuşan bir beceriksizim. Fakat dağda yaşamak hiç de kolay değildir. Başlı başına bir kabiliyet ister. Ben Dağlı’yım!
- Belki de bu çobanın son türküsüdür. Zira dağın öteki tarafından ses gelmezmiş. Fakat çobanların türküsü hep söylenir

Hünkâr DAĞLI