- 263 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Karar Üstüne
Karar: “Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek ve tartışılarak verilen kesin yargı” diye tanımlar Tdk’mu.
Bu tanımdan yola çıkarsak karar: Bir iş, bir oluş, bir hareketin manivelası, tetikleyici unsuru, başlangıcıdır diyebiliriz. Kararsız, yön bulunmaz yol yürünmez, iş görülmez, olmasını istedikleriniz de olmaz. Bu anlamda karar, iyi ya da kötü bir bakıma, her insanın kılavuzudur.
Kılavuzu karga olanın, denir ya! Karar; her zaman doğru olana götürmez kişiyi. Aldığınız kararın iyi mi kötü mü olduğunu sonuçları belirler.
Sonuç yararınıza ise doğru karar aldığınızı, sonuç zararınıza ise yanlış karar aldığınızı düşünebilirsiniz.
İnsan, bazen iki seçenek arasında kararsızlık yaşayabilir. Bu durumun ağır bedelleri de olabilir.
Diyelim ki yolun karşısına geçeceksiniz. Üs geçit uzak, ışıklı uyarı da yok, sağa sola baktınız indiniz yola bir araba hızla geliyor. Geriye mi kaçsan, ileriye mi gitsen ikilemi içindesiniz. Karar veremiyorsunuz. Sizi büyük bir kazadan şoförün dikkati, arabanın fireni kurtarabilir ancak.
“Kararsızlık en kötü karardan daha kötüdür.”
Buraya kadar, “karar sözcüğünden ne anlamalıyız?” Sorusunu yanıtlarken; insan için önemine ve kararsızlığın tehlikesine de işaret ettik.
Karar alma ya da karar verme düşünsel eylemini, risk ve sorumluluk bakımından ikiye ayırabiliriz. Birincisi, kişilerin kendi özgür iradesiyle kendileri için aldığı, nereye gideceğinden, ne giyeceğinden ne yiyeceğinden, kendisi için yapacağı alıveriş gibi günlük yaşam içinde özgürce alınan kararlardır. Yararı da zararı da kişinin kendisine aittir. Yetişkin ve sağlıklı, her özgür insan, kendisinin günlük yaşamanı düzenlemek adına her gün istediği kadar karar alabilir, aldığı kararı değiştirebilir.
İkincisi, karar verme yetkisi verilenler ya da alanlardır.
İnsan toplumsal bir varlıktır. Her topluluk, topluluğu oluşturan bireylerin sayısı, niteliği ne olursa olsun hiyerarşik bir yapıya sahiptir.
En küçük topluluk olan aile de bile hiyerarşik bir yapı vardır. Ailede sırasıyla ve genellikle baba, anne, ağabey, abla, çocuklar. Aile de son kararı verme yetkisi babadadır. Babanın olmadığı durumlarda annededir, annenin de olmadığı durumlarda ağabey ya da abla karar verir Ailede kişiler karar verme yetkisini adet, gelenek ve töreden alır.
Bunların dışında, kendi sorumluluk alanında, üst- ast ilişkisi içinde hem özel kurum kuruluşlarda hem devletin işleyişinde yasalarla sınırlandırılmış karar verme yetkisi verilenler vardır. Bu karar verme yetkisi Cumhurbaşkanından en alttaki memura kadar yasalarla belirlenmiştir.
Demokrasilerde yasaları yapanlar, halkın temsilcileri Millet Vekillerinin oluşturduğu parlamentodur.
Gücünü yasalardan almayan, yani yasadışı bütün eylemlerin sorgulandığı, varsa, suçluların cezalandığı yerler de yine yasalarla kurulmuş bağımsız mahkemelerdir.
Gücünü yetkisini yasalardan alan bu kişiler Karar verirken “kılı kırk yarmak” deyimiyle ifade edilen bir çaba içinde olmalılar. Çünkü aldığı kararın, bedelini hem kendisi hem de sorumlu olduğu kitleler öderler.
Aslında bütün karar vericiler, ister kendisi için ister özel şirket, ya da dernek, sendika vs. topluluklar, isterse kamu kurumları olsun en küçük topluluktan en karmaşık topluluklara kadar, az ya da çok; verileri toplama, riskleri belirleme, seçenekler içinden seçim yapma gibi bir hazırlık süreci yaşarlar ve karar verirler. Sonrasında eyleme geçilir ve kararın gerekleri yapılır.
Her karar, doğru karar mıdır? O’da uygulamanın sonunda yaşayarak öğrenilir. İster anlık olsun ister araştırma, inceleme sonucu olsun her kararın; az ya da çok riski vardır. Riski en aza indirmek bilgi, birikim (deneyim) ve cesaret gerektirir.
“Cesaret, kaybetme korkusunu yenmektir”
Bu anlamda, “Her insan, aldığı kararın ya kurbanı ya da kahramanıdır.”
“Batan güneş için ağlamayın; yeniden doğduğunda ne yapacağınıza karar verin.” Dale Carnegie
“Hayatı insan için yaşanılır kılan veya işkenceye dönüştüren, kişinin kendi yaptığı seçimlerdir.” Jean Paul Sartre
Önemsediğim bu sözleri de buraya aldıktan sonra, konuyu bir dörtlükle sonlandıralım.
“Karar köprüsünün adı sırattır.”
“Sırat Sırat dedikleri bir aşılmaz yol değildir
Akıl ile yol alana geçip gitmek zor değildir
Cennet ile cehenneme seni taşır her kararın
Her kararın kapısıdır keskin kılıç, kıl değildir.”
-------------------------------- Tahir Eker 6.4.2023
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.