- 446 Okunma
- 8 Yorum
- 6 Beğeni
ÖKSÜZ UYKULAR BIRAKTIM YATAĞIMA (Mensur şiir)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
... Oysa şu yalnızlığımızı ; “Bir şiir okumak isterdim sana, sen istediğin zaman, ellerin avucumda ufacık, gözlerin gözlerimde kocaman.” gibi dizelerin sıcaklığıyla parçalayabilirdi dudaklarımız. Ve artık gündüzün sevinci bizi boğamaz, akşamın gurubu mil çekemezdi gözlerimize. Ama olmadı ey Sebu, İşte bu yüzden dün gece;
“Öksüz uykular bıraktım yatağıma…
Ve, oysa şu yalnızlığımızı; belkisiz sevdâların bitimsiz hançerleriyle boğazlayabilirdik. On dördüncü bir gecede saçlarından süzülen morötesi ışınlar, ıslanan umutlarımızı sererdi bir gülücüğün dalına. Belki şu iki yıldız arasındaki bu amansız saklambaç oyunu da biterdi o zamanlar. Hatta –belki de- bilmem ne burnunda martıların çalacağı melodiler eşliğinde şarkılar söyler,
Şiirler ağlatırdık. Ama olmadı ey Sebû! Olmadı da, işte bu yüzden dün gece;
“Öksüz uykular bıraktım yatağıma...”
Anlayacağın, dünle yarını ayıran zor bir çizgideyiz. Bir Ufkumuzda asla ulaşamayacağımız umutlar, diğer yanımızda binlerce akrep kuyruğu hüzün! Bu tuvale ki; bir avuç kuş sesleri/Bir avuç gülücükler, Biraz da denizin ve kırların rengini serpiştirebilirdik. Ama olmadı ey Sebû! Olmadı da işte bu yüzden dün gece;
“Öksüz uykular bıraktım yatağıma...”
... Oysa şimdi yaşamak için başka-başka nedenler peşindeyiz. “Güz yağmurları penceremizdeydi oysa/Yediveren topraklar ayağımızın altında./ Biz, bir umut bile yeşertemedik..." Yeşertebilirdik de!.. Şimdi uzak-uzak yerlerden el edebilirdi bize dalgalar, eski bir sevginin içerisinde tırpanlanmazdı sevdâmız. Üstüne üstlük nevruz makamından hayallerimizi uçurabilirdik birbirimizin kucağına. Gerisi mi?
Kolaydı işte!.. Kolaydı ey Sebû!.. Ama olmadı gitti. İşte bu sebepten dün gece;
“Öksüz uykular bıraktım yatağıma...”
.Oysa / oysa Sebû, şimdi geçen her bir gün beynimizde bizsizliğin vebâli ve omuzlarımızda bir yük... Gönüllerimiz, şimdi bir masal şahmeranının kuyusunda ve bir umudun avındadır. Üstelik “Gün kısaldı / Yolcu yoruldu artık.” Belki de diyorum; başlanılmışlığı yitirmeyebilirdik dün gece. Dün gece ne bir gemi kalkardı vedâ niyetiyle bu kıyıdan, ne güle-güle bâbından el sallanırdı. El, ele bağlanırdı..! Gesi bağlarında dolanıp o yitik sarı sevdayı arasak mı ki?.. ”Bir ihtimal daha var”mış. Ona da ölmek diyorlarmış işte! İşte bu yüzden ki ey Sebû;
“Öksüz uykular bıraktım yatağıma...”
Neden kıyılarıma vurup-vurup çekilen her dalga sen oldun ki ?! Neden ıslak geceler oturttun ki bağrıma diyorum şimdi sana. Yani bu yürek; Gündönümü mevsimlerine sığmaz mıydı ki?! Sığardı elbette... Fakat “Yine kûşâde talihim/ hep bahtıma uydu. ”Uydu da; işte tam o gün bir yıldız gibi kopup gittiniz. Yine masum kaldı duygularım Meryem bekârlığında! İşte bu yüzden dün gece;
“Öksüz uykular bıraktım yatağıma...”
Birazdan sol yanı yosunlu dağlarıma güneş doğacaktır. Gitmeliyim!.. Birazdan kör köstebek tünel kazacaktır firar niyetiyle ovalarımda. Sabrın karmaşık çilesini saran yavuklu kız –“maviler tez solar”- diye belki de mor tercihinde yazmasının... Yağmur çisil değilse kime ne bu bahar! Hırçın değilse de saçlarımdaki rüzgâr... İhtimal ki şiirlerim de ceylan ürkekliğinde olacaktır bu gece. Kaçacaktır fersah-fersah ah baş ağrılarım âhh!..
Şimdi beni duyma (!) ey Sebu! Bana bu gece uyma (!) Zira; “Şairlere azgınlar uyar. Görmüyor musun; onlar her vâdide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıklarını söylerler.
Ancak...”
... / Ancak ben; ancaklı şairim. İşte bu yüzden dün gece,
“Öksüz uykular bıraktım yatağıma.”
^^
Ali Rıza Navruz