- 486 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Still Alice - Unutma Beni
Bu günlerde filme sardım. Harika filmler seyrettim gelecek için harika anılar biriktirdim. İnsanın şüphesiz kendi ile ruhuyla baş başa olduğu vakitlerde de anı biriktirebilme yetisi var. Bunu en iyi yazarak yapıyoruz ve yüce bir mülkiyet bu aslında. Eli kalem tutanlar anlamını, değerini iyi bilir.
Filmin konusuna kısaca değinmek istiyorum.
Alice Howland, Columbia Üniversitesi’nde bir dilbilim profesörü. Uzmanlaştığı dal gereği kendini sürekli geliştiren hayatının her devresinde öğrenen beyni dinamik bir kadın. Ancak ters giden bir şeyler var: aslı öyle değil...
Şikayetleri için rutin olarak bulunduğu doktor muayenelerinden birinde yaşamı birdenbire değişiyor Alice’in. Çünkü konulan teşhis alzheimer. Sonrası o kadar hızlı bir şekilde gelişiyor ki o gelişmeleri izlerken hayatın an’lardan ibaret olduğu ve her an’ın aslında ne kadar kıymetli olduğu gerçeği bir kez daha haykırıyor sesini seyircinin yüzüne yüzüne.
Alice’in bir gün koşuya çıktığı ve Manhattan sokaklarında kaybolduğu sahne, kızıyla düzene sokmak istediği ilişkilerini konu alan sahnelerden daha çok etkiledi beni. O kadar ki o dakikalardan sonra filmi duraklatmak, düşünmek ihtiyacı hissettim. Daha fazla spoiler vermeyeceğim tabii merak edenler izlesin görsün.
Lisa Genova’nın Still Alice isimli romanından yine aynı isimle sinemaya uyarlanan filmin dünya prömiyeri 8 Eylül 2014 yılında Toronto Uluslararası Film Festivali’nde yapılmış ve Alice Howland rolüyle Julianne Moore’a En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde Akademi Ödülü, BAFTA Ödülü, Altın Küre Ödülü, Ekran Oyuncuları Derneği Ödülü, Eleştirmenlerin Seçimi Film Ödülü de dahil olmak üzere birçok ödül kazandırmış.
Film, tam anlamıyla doping etkisi yaptı bana ve izlediğim süre boyunca Andre Gide’ın o meşhur sözünü anımsattı: “Yükümüz ne kadar ağır ve zahmetli olursa ruhumuzu o oranda eğitir ve yüceltir.”
İlâveten ve altını çizerekten Alice’in kürsüde yaptığı konuşmanın giriş cümleleri olan Elizabeth Bishop’ın o muhteşem sözleri tekrar tekrar dinlemeye değerdi:
“Yitirme sanatında ustalaşmak zor değil. O kadar çok şey yitirilme niyetini içinde barındırıyor ki yitirilmeleri felaket olmuyor.”
Başka ne diyebilirim ki bu cümleler alternatif âyet misali.
İyi seyirler!
/ yüRekTen
Ödül Kaynak: Wikipedia
YORUMLAR
/ yüRekTen
"Hiç aklına gelir miydi, hiç aklıma gelmeyeceğin?"
Alois Alzheimer
The Sea inside ve bu film. Her izleyişimde hem hüzün verir hem de gülümsetir beni.
Teşekkürler♡