- 298 Okunma
- 1 Yorum
- 4 Beğeni
Kız Kulesindeki Yorgun Kız
Henüz on iki yaşındaydı...
Istanbul’un en güzel mimarilerinden biri olan Kız Kulesi’nin önünde, elinde bir kaç taze kırmızı gülü satıp eve yiyecek almak için saatlerce dolanıp durdu.
Henüz bir sevgiliye aşk duymayı bilmiyordu ama aşkın çiçekleri sevdiğinı, çiçeklerin de aşk ile açtığını biliyordu. O bir çocuktu ve en önemlisi aşk olmayı biliyordu, çünkü aşkın ta kendisiydi.
Günlük harçlığını çıkarabilmek için kendi olduğu aşkı, elindeki güllere bulayıp dolanıp duruyordu ama onu kimse görmüyordu.
Peki, neden onu hiç kimse görmüyordu?
Çiçeklerin sihiri mi bozulmuştu, yoksa aşkın sihiri mi bilemedi. İçini bir hüzün kapladı, yüzünü astı, oracıktaki bankın üzerine ümitsizce yığılarak oturdu.
Henüz daha ufacıkken yüreği yorulmuştu.
Temiz duyguları boğazında kalmıştı ama belki boğazdan akan coşkun sular onu duyar diye sessizce seslendi: Aşk olsun herkese, aşk olsun, yer gök artık lütfen sevgiyle dolsun!
29.05.2015