Denemeler 1
Sayısız kelime ve sembol çarpıp geçiyordu zihnimin derinliklerinden. Nereye geçiyordu bilmiyorum. Onların biriktiği bir yer var buna eminim. Sistemli çalışamıyor ve konsantre olamıyordum. Bu kadar sığ insanın içinde kalbimi ve aklımı doğru yere sığdıramıyordum. Her yer kalabalıktı. Gereksiz bir kalabalık...
Terapist sordu
- Bunu söylerken karşı tarafın sana ne demesini bekledin peki?
Soruyu emdim. Bir belgeselin içinde savruk bir yaşam süren adamın hikayesi gibi hissediyordum kendimi. İyi de ben adam değildim. Her neyse, anlayın işte kendimi ifade ederken bile onun tarafına geçiyorum. Bakın bu kolay değil...
Bir bardağa su doldurdum. Suyun akmasından ciddi bir rahatsızlık duyuyordum. Eylemleri daha çabuk yapmak için bir formül bulmalıydım. Evet bunu ben yapmalıydım ama bir şeyler ortaya koymak için yetersizdim. Şimdi geriye dönüp irdelemem gereken şeyler var dedim terapiste. Çok fazla şey dediğim için kurduğum cümleyi tekrar düzeltmem gerektiğine kanaat getirip şunları söyledim.
Üretmek istiyorum ama yapamıyorum. Geçmişe dönerek başarısız olduğun her noktayı tekrar düşüneceğim. Ama buradaki dönmek ayaklarımla gitmek gibi değil. Anlıyorsunuz beni değil mi? İşte zamandan bağımsız gitmek. Sadece incelemeyi kastediyorum. Anlayın işte!
------------------------------------------------------------------------
Yağmurun sesini duyar gibi oldum. Cama yöneldim. İçerideki sisli havanın bir an önce dağılması bana iyi gelecekti. Sis mi dedim ben! Yok... Sis ne kadar hafif bir kelimeymiş. Puslu hava diyecektim. Hayır vazgeçtim boğuk hava.
Terapistime doğru başımı uzattım. Yani ben kötü bir havadan bahsetmek istiyorum ama kelimeler bunu anlatmama yetmiyor şu an. Farkında mısınız?
Tepkimden ürkmüştü. Silah doğrultmadım ya! Sadece biraz azarladım. Ne var ki bunda... Bir çırpıda anlaması gereken birine destan okuyorum resmen. Şimdi ne soracak acaba?
Terapist ikinciyi sordu
- Hala soruma cevap vermediniz ama sanıyorum cevabı sizi kaygılandırdı. Tamam zihninizi biraz toparlayın. Yorulduysanız bir sonraki seansta...
Cümlesini tamamlamasına izin vermedim. İlaç kullanmayı reddettiğim için bilime aykırı davrandığımı her fırsatta başıma kakıyordu zaten. Konuşarak iyileşen birine bir sonraki seans mı önerilir? Bunları içimden söyledim ve dışıma şu şekilde yansıdı..
Evet bir sonraki seans. Ne harika bir fikir. Şu camların önüne bir bez koyun. Yağmur şimdi sızıverecek oradan. Bakın ince ince gözüküyor. Nasıl rahatsız edici!
Kendime iyi gelen şeyleri bulup yapmak istediğime emindim. Ama sorun şu ki bulamıyordum. Bana iyi gelen ne vardı? Bir sonraki seansta onun vermesi gereken cevaba yakın bir şeyler söyleyecektim terapiste. İyi de onun cevabına nasıl yaklaşabilirdim ki. Anlaşamadığım bir insan üzerine bu kadar ısrarcı olmam terapistimi de çileden çıkarıyordu. Usulca montumu aldım askıdan. Bir sonraki seans deyip başımla onay verdim yeniden...
İşte zor olan kısım başlayacaktı birazdan. Düşünceler beynime akmaya başlamıştı bile. Dışarıya çıktığımda yağmurun kirpiklerime değdiğini hissettim. Islanıyordum ve bu beni hem keyiflendiriyor hem rahatsız ediyordu.
Mutluydum ama zoraki bir mutluluk gibiydi. Ne biçim şeydi.
Aşka benziyordu.
Bunu daha detaylı düşünecektim. Sonra bunu daha detaylı konuşacaktık.
---------------
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.