- 624 Okunma
- 12 Yorum
- 8 Beğeni
Ailelerimizin Temeline Dinamit Koyuluyor
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Televizyonlarda yüzlerce kanal, bu yüzlerce kanalda da hemen hemen birbirinin kopyası yüzlerce dizi film. İnsana değer katan, insanı çoğaltan kültür programlarını da ya da filmleri büyüteç ile ara ki bulasın.
Bu mu Türk Toplumu? Bu tipler bizim toplumumuzun insanları olabilir mi? Hiç normal evlerde ya da gecekondularda geçen dizilere, fakirliği, yoksulları anlatan dizilere rastladınız mı? Rastlamadınız, bundan sonrada rastlayamazsınız. Olaylar mutlaka bir holdingin ya da büyük bir şirketin çevresinde, havuzlu lüks villalarda geçiyor...
Normal görünüşlü bir insana denk geldiniz mi, bu dizilerde? Gelmemişsinizdir, gelemezsiniz. Erkekler bir başka yakışıklı, kızlar bir başka güzel, adeta afeti devran, tornadan çıkmış gibi. Bunların içinde normal bir vatandaş görünümünde olup da oynayan bir tane insan var mı? Dizilerin isimlerinin bile ne kadar itici olduğunu fark etmiyor musunuz? Yasak Elma, Kızılcık Şerbeti, Taçsız Prenses, Gecenin Ucunda, O kız, Yalı Çapkını vs...
Bir çok dizide entrika, birbirine madik atma, birbirini boynuzlama, almış başını gidiyor. Kimse bunlara dur demeyecek mi? Adeta aile kavramımız ile alay ediyorlar fütursuzca... RTÜK neden devreye girmiyor? Benim kanıma dokunuyor şahsen. Sizin dokunmuyor mu? Bir müddet sonra bunları seyreden gençlerimize, çocuklarımıza bunlar, dizilerde yaşananlar, sanki normal şeylermiş gibi geliyor...
Nasıl ki Kemal Sunal filmlerinde sistemli olarak Şaban ismini değersizleştirdilerse, ’’Ki aslında mübarek bir isimdir.’’ şimdi de aile değerlerimize saldırıyorlar... Devlet kanallarında ya da özel kanallarda hiç normal bir mekan gördünüz mü? Bir dizide olsun abdest alan ya da yemeğe besmeleyle başlayan, Kur’an okunan, namaz kılınan bir bölüm gördünüz mü? Çok nadir belki bir iki istisnası vardır... Varsa bile bana denk gelmedi...
İçkiyi sigarayı buzluyor, karartıyor göstermiyorsunuz, ne güzel, ama gel gör ki mafya dizilerinde silahlarla yüzlerce insan öldürülmesini, işkence yapılmasını, çocuklarda dahil her yaştaki insanlara göstermekte beis görmüyorsunuz... Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...
Anneler babalar, çocuklarınızı, çocuklarımızı koruyalım, böyle saçma sapan televizyon program ve dizilerinden. Yoksa nesilleri kaybetme tehlikesi içerisindeyiz, sonrası ise toplumsal bunalım ve çöküntüye doğru götürecektir hem bizleri hem de çocuklarımızı...
YORUMLAR
Dün yazınızı okumuştum iş yoğunluğu bağlı yorgunlukla yorum yazamadım.
Öncelikle bir toplumun ahlak yapısı okulda başlamaz, aileden başlar okul destekleyicisi olur…
En çok dinlenen-izlenen şarkılara, filmlere TV programlarına bakınca toplumun ahlak seviyesinin nerelerde olduğunu anlayabiliyoruz
En değerli olan zamanımızı çocuklarımızla, ailelilerimizle, dostlarımızla geçirmeyip Twitter, Facebook. İnstagram vs sosyal medyalarda çarpık ilişkilere karşılık vererek dolaşıp duruyorsak aile yapısının nasıl dejenere olduğunu anlayabiliyoruz.
Televizyonu, sosyal medyaları kapatıp kitabın kapağını açtığımızda çok daha iyi yerlerde olacağımız aklımdan geçirsem de:
Yeni yeni çıkan kitapların içeriklerinin sosyal medyadan bir farkı olmadığını görmekte ayrı bir sorun.
Ahlak, kime göre neye göre
Kadına şiddet olmamalı diyoruz şiddeti yapan bir zamanlar çocuk değil miydi?
Annesinin kollarında tıpkı diğer çocuklar gibi saf değil miydi?
Çağdaş ya da modern diyebileceğimiz insanlar küçük yaştaki kızlara duyduğu zaafları nasıl tarif edeceğiz…
Lut kavmi neden yok oldu…
Lut kavimleri gibi topluluk yeniden olmayacak mı
İyiler diyorum iyiler, Lut kavminde ki gibi bilgileriyle hiç kimseyi incitmeden sessiz durmamalı. Kötülüğe ortak olmamalı
‘’İman hakiki olmayınca nefsin her kapı çalışında kapıyı açarsan ne ahlakı ne vicdanı ne arsızı ne hırsızı ne sapığı...’’
Saygılarımla
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
Merhaba Ahmet Bey,
Sorunun çok basit bir çözümü var. Televizyonu o duvardan sökmek. Diyeceksiniz ki telefonlar var. Hiç değilse o aptal kutusunu sökerek bir işaret vermiş oluruz. Telefon işine gelince bu da bizlerin ebeveynlik yeteneklerine kalmış. Çocuklarımızı dış dünyadan soyut, steril bir havuzda yetiştiremeyeceğimize göre alt yapılarını ona göre hazırlanmalıyız. Eskiden koltuklar kanepeler birbirine bakacak şekilde salon dizayn edilirdi. Ki herkes birbirinin yüzüne baksın diye. Şimdi koltuklar yemek masaları televizyona göre ayarlanıyor. Biz yaptık. Biz bizi bu hale getirdik.
Selamlar.
Ahmet Zeytinci
Aynur Engindeniz
Hocam Allah razı olsun dile getirdiğiniz bu konu aslında toplumu bozan büyük bir yara../ reyting aldığı sürece (izlendiği sürece) bu tip diziler yayınlacak ne yazıkki. Hiç kimse gelece yaptığı kötülüğün farkında değil.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
evet aynen katılıyorum bu toplumsal yozlaşma dizilerden başlayıp toplumun etine kemiğine bürünüyor, sevgiler...
Ahmet Zeytinci
çözüm yazının içinde "
Televizyonlarda yüzlerce kanal, bu yüzlerce kanalda da hemen hemen birbirinin kopyası yüzlerce dizi film"
başka deyişle sorun tam da bu işte ...
her malın alıcısı var .alıcısı çok olan mala rağbet var .
tabanda da tavanda da rezalet,kepazelik,yalan,talan,dolandırıcılık,adam kaçırma,cinayet,gasp,hırsızlık,sahtecilik.namussuzluk.torpil,rüşvet,denetimsizlik, .hukukun farklı zamanlarda farklı işletimi,güvensizlik....
çözüm halk
halkın bilinçlenmesinde
kolay mı aşırı derecede zor ama imkansız değil
Ahmet Zeytinci
Evet hocam aynen katılıyorum sanatın öldüğü yerde insanlık , insanlığın öldüğü yerde aile yapısı ölür kutluyorum sizi
Ahmet Zeytinci
Senaristlere görev veren kanallar halkın istediği ve izlediği izlenme oranı yüksek konu ve türleri analiz ediyorlar.Halk neye teveccüh ediyorsa onlar da o yöne meyil ediyorlar.Bu durum her tür program için geçerli.Nerede birbirine küfreden,bağıran boğuşan adamlar ve programlar varsa onlar en yüksek izlenme oranı alıyor.
Bizim durumumuz bu " istemezük ama yan cebime koy" misali.Hem eleştiriyor hem de seyrediyoruz. Cimere ve Rtük' e bir tane bile şikayet yazmayan insanlar en çok "istemezük " diyenler.Suçu en başta kendimizde aramalıyız.Bir çok güzel program yapan kanallar var.Onlara teveccüh maalesef yok denecek kadar az.Önce gönül ve vicdan Rtük'nü kendimiz oluşturmalıyız.
Sonra başkaların da suçu aramalıyız.Benim bakış açım bu Ahmet abi.
Çok güzel bir yazıydı günü hak etmiş.
Selam ve saygılarımla.
Ahmet Zeytinci
RTK kısaca, ritükün görevi TELE BİR, HALK TV, KRT, BU ÜÇ KANALI TAKİP EDİP
CEZALAR YAĞDIRMAK DIŞINDA Bİ GÖREVİ YOK GALİBA ÇOK HAKLISINIZ,
ZATEN BU ÜÇ KANAL GERÇEKTEN DOĞRU HABER VEREN, HALKIN GERÇEK SORUNKLARINI DİLE GETİREN HALKÇI KANALLARDIR.
DİĞER KANALLARDA OLAN BİTEN NEDİR SİZLERİN BU YAZISIYLA ÖĞRENİYORUM;))
SAYGILARIMLA
Ahmet Zeytinci
HAY SEN ÇOK YAŞA EMİ...
Bu yazıya çok şey yazılır.
Ama telefondan bu kadar yazabiliyorum.
Yüreğinden kaleminden öperim
Senin....
Ahmet Zeytinci
Çok doğru.
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
Bırakın bekarları ayartmaya çalışmayı evli kişileri bile eşinin yanında ayartmaya çalışıyorlar. Türk toplumunda birisi eşine sarkıntılık yapacak da..... Gerisini düşünemiyorum.
Kadınlar çırılçıplak neredeyse. Öyle kıyafetler acaba hangi şehrin neresinde gezilip yaşanıyorsa.
Gıcır gıcır siyah arabalar. Zenginlik her yandan taşıyor. Büyük oğlum "Şu dizilerdeki zenginlik ülkeye aktarılsa hepimiz zengin oluruz" demişti. Çok doğru.
Sizin de dediğiniz gibi holdingler şirketler ne iş yapıyor da o kadar para gani.
Maalesef o hayatı yaşayacağını zannedip kötü yollara düşenler az değil.
Dediğin gibi RTÜK nerede?
Pek çok şeye yasak gelirken onlara neden sessiz kalıyor?
Güzel bir konuya değinmişsin. Yerine de çok yakıştı.
Tebrik ederim sevgili dost.
Selam ve saygılar.