- 447 Okunma
- 2 Yorum
- 4 Beğeni
SUSMAK MI, KONUŞMAK MI?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
’’Söz gümüş ise sükut altındır.’’ Elbette konuşmak, nasıl? Yerinde, zamanında, gerektiği gibi, gerektiği kadar. Yoksa sadece konuşmuş olmak için konuşmak kime ne yarar sağlar? Neyi, nerede, ne zaman, nasıl, konuşacağını bilen birisinin güzel konuşma konusunda önemli bir yol aldığını söylemek hiçte zor değil. Yukarıdaki atasözü buna işaret ediyor.
’’Konuşmak değerlidir ama, icap eden yerde susmak ondan daha da değerlidir, kıymetlidir.’’
’’Ya susun ya da susmaktan iyi şeyler söyleyin.’’ diyen Pisagor ne güzel söylemiş! ’’Güzel söz söyleme sanatı varsa, bir de güzel anlama ve dinleme sanatı da vardır.’’ diyor Epiktetos. Aynı şeye duruma işaret ediyor. Çiçero, eski Yunan’da ünlü hatiplerden biri. Hitabet sanatı üzerine ücretli ders verirmiş. Bunun için beş altın ödüyorlarmış. Çiçero, kendisine gelen birinden on altın ödemesini istemiş. Adam itiraz etmiş:
-Herkesten beş altın alıyorsunuz. Benden niçin on altın istiyorsunuz? Diye sormuş. Çiçero şöyle demiş:
-’’Sana önce susmasını öğreteceğim! Demiş. Çünkü susmasını bilmeyenler, konuşmada başarılı olamazlar.’’ ’’Söz biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar.’’ Diye boşuna dememişler. Yerli yerinde konuşmak ve etkili konuşmak işte bütün mesele bu!
’’Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola ağulu aşı,
Bal ile yağ ede bir söz.’’
İşte böyle diyor, Yunus Emre. Son yıllarda giderek artan ve yaygınlaşan, Diksiyon, Güzel ve Etkili Konuşma dersleri, kursları ve seminerlerinin bir manası olsa gerektir. Ama bir yandan da toplumumuzda gereksiz ve çok konuşma alışkanlığı da giderek artmaktadır.
Her halde insanlar dilin asıl yönünü, belirleyici olan tarafının konuşma yönü olduğunu anladılar. Sözün gücü adeta yeniden keşfedildi. Sözünü ettiğimiz talep artışı da bundan kaynaklanıyor sanırım. Unutmamak gerekir ki, güzel ve etkili konuşma öncelikle, konuşma kusurlarından, hatalarından arınmış bir konuşmadır. Evvela bunları bilip, bunlardan kurtulmak gerekir.
Sonra da, ’daha iyi nasıl konuşabilirim’ kaygısının bilinçle benimsenmesi gerekir. İşte o zaman güzel konuşma hedefine daima yaklaşan bir yola girmiş oluruz. Böylelikle dilimizin yozlaşmasına karşı üzerimize düşen sorumluluğu da
yerine getirmiş oluruz.
Güzel Türkçemizi yerinde, güzel ve doğru konuşmamız dileğiyle...
YORUMLAR
Doğru yerinde konuşmanın ve susmanın önemini örnekleriyle anlatan güzel bir yazı okudum. Kaleminize sağlık, selamlar ve sevgiler.