1 dakika 50 saniye (deprem)
6 şubatta pazarı pazartesiye bağlayan gece 4:17 uaynıktım 1 hafta önce geçirmiş olduğum protez ameliyatı yüzünden elimde telefon dikkatimi dağıtıyordum beynimin ağrıyı hissetmemesi için.
öncesinde 1 haftadır evim 3 üncü katta olduğu için ufak ufak sallantılar olmaktaydı yattığım yerden hepsini hissediyordum ...
gece ilkönce uğultusu geldi fakat öncesindeki depremler sallantım ufakbi sallantı olucağını düşündüğüm için kayda almadım fakat deprem başladığında hiç düşündüğüm gibi olmadı ilkönce güçlü bir sallantı evi titretti düşüncem uzun sürmez di oyüzden yanı başımdaki eşimi ve çocoklarıme seslenmdim ama devam etti eşim uyadı yatağın kenarına çökmesini söyledim ben durumumdan dolayı kalkkamadım yataktan biderden gözüme odadaki televizyon ve duvardaki tabla çarptı deprem bizi sallıyor binanın altında sanki çok büyük bir işmakinası topluluğu yeryüzüne çıkmak için çalışıyor gibi idi ama ne hikmetse ne televizyon hareket ediyor nede tablo inanmıyacaksınız ama tavandaki lamba bile sallanmıyordu ama titremeyi depremi damarlrımda bile hissediyordum o anda n kçmaı ne hareket etmeyi nede başka bir şeyi düşündüm çünkü rahatsızlığımdan dolayı verilen ilaçlar öncesinde bana çok ama çok canlı rüyalar göstermişliği vardı eşim paniklemiş çöktüğü yerde salavat getiriyordu ben ise o an rüyada olduğumu ve bununda uyandığımda gördüğüm ürkütücü bi rüyaolduğunu düşündüm sakince telefona bakrak bekledim ki o anda depremin 1dakika 20 inci saniyesinde çocuklar içeri girince rüyada olmadığımı farkettim çökün kenara dedim çocuklara ben o anda eşim ve çocuklarım panik olduğu için soğuk kanlı olmam gerekt,ğ,ni baba ve eş olarak dik durmam gerektiğini düşündüm sakin olmaları gerektiğini ve birazdan geçeceğini söyledim ama saat 4:19 olmuştu ve bunun artık baya bi süreceğini buyüzden ne yacağımı düşünmeye çalıştım ama o anda insan hiç bişey düşünemiyordum yataktaydım kalkamıyordum ailem korkmuştu tek düşündüğüm eğer çocukları aşşa inmelerini söylersem 3 kat aşşa inerken ben olmadığım için yanlarında panikler daha kötü sanuçlara maruz kalırdı ve deprem birden durdu saate baktığımda yaklaşık 2 dk geçmişti yani 1 dk 50 sn.
insan bu tür durumda kendini hiç ama hiç düşünmüyor eşini ve çocukalrını düşünüyor ya başlarına bişe gelirse diye ve depremde insan hiç ama hiç birşeyi mantıklı düşünemiyor tam olarak çünkü beden okadar sallanıyorki beyin bedeni dengelemekle meşgul oluyor herhadeki matıklı birşey üretemiyorsunuz depremden sonra ise aklınızda okadar çok şey olmasına rağmen hiç bir şey düşünmeden bina dışına atıyorsunuz kendinizi.
şuda bi gerçek bu felakettede insna normal zamanda kendisinin ölmeyeceğini düşünüyor ama ölümden çok insan ölüm şekkinden korkuyor deprem sonrası konuştuğum bi çok insanda bunu gördüm ya üstüme bişe dğşer uzuvum koparsa yatalak kalırsam gibi birsürü senerryo anlatan var yani insan enkaz altındada akalsa acı çekmemek istiyor neticede öleceğini hiç düşünmüyor.
ben kendi mesleğim ve 1,5 yıldır çektiğim hastalığımdan ki öncesindede geçirdiğim cerrahi müdehalelerde şunu öğrendim benim gözümde narkoz almak ölmek deprem gibi düşün tekfarkı bunda narkozun uygulandığından haberin oluyor ve cerrahi müdehale boyunca yoksun ne bir beyin aktiitesini nede başka birşeyi hissediyorsun ki ameliyata giripte çıkamayan insan çok am çok fazla 4 defa cerrahi müdehale yaşayınca ve tümden narkoz uygulanınca ölmek aslında korkutucu olmadığını ama ölmeden önce acı çekmenin korkutucu luğundan insan ölmekten değil acı çekmekten korkuyor diye düşünüyorum ki benim meslek gurubumdaki (endüstriyel elektrikçilerden bahsediyorum ) iş hayatımızda yapıcağımız ufacık bir hata ya ölümümüze yada sakat bir jhayat geçirmemize yada uzvumuzun kopmasına neden olabilir bu işte tecrübe kazananlarda bu risk i bildikleri için ölümün sürekli yanımızda olduğunu zaten biliyoruz ama ölmek değil acı çekmek korkutuyor insanı ki din konusuna girersek ölümden sonraki olay biçok insanı zaten korkutuyor (not :1,5 yıldır çektiğim acılardan dolayı bu depremde acının beni korkutmadığını farkettim çünkü zaten bedenimde hiç bir arıkesicinin kesmediği kemik ağğrelarım vardı)
deprem asıl yüzünü bittikten sora insanlkarın koşuşturması ile gösteriyor bağırmalar çığlıklar korkmuş gözler bozulmuş piskolajiler herkes biyerlere kaçıyor kimse aslında kaçacak biryerin olmadığını düşünmüyor binandann 10 metrede uzağa gitsen 1000 km öteyede gitsen ölüm geldiye zaten seni alıcak kaçamassın.
herkes deprem sonrasdı panik panik panik kimse durup düşünmüyor dedimya insanı korkutan ölüm değil çekecği acı ben kendi sokağımda okadar insanın yaşadığını bilmiyordum şahsen çünkü sokak birden yüzlerce insanla doldu.
Traji komik depremi yazmaya çalışltım yine sallandım şimdi saat 17:23 01,03,20233 demekki kaçak bi yerimiz yok.
depremden tam tamına 23 güm geçmiş bugün ölenlerin ardıdna ağlayanda çok kaybetmişliği fazla olupta artık hiç birşey düşünemeyip hissedemeyende çok. insanlar depremi televizyondna izleyince daha çok korkuyor yaşamayanlar farkettiğim o ya başımıza gelirse naparız mala derdinde olanda çok can derdinde olanda.
23 günsonunda hikayeler anlatanda çok biyerlere suç bulanda piskolojisi bozulanda çok yalanın dibine vuran kendini inkar edip korkmadım dimdik durdum diyende çok ama en ufak sallantıda kaçanda çok ülkece artık facebook tiwitır değil kandilli internet sitesini takip ediyoruz öyleki güzel ülkemin yarısı inşaat mühendisi yarısıda savcı hakim oldu hele kolon uzmanlarını saymıyorum normal zamanda iki ile ikiyi toplayamayan adam sağdan soldan duyduları ile jeolak deprem bilimci oluyor ve ençok kızdılarım kıyaslama yapanlar suçlayacak birini arayanlar yok devleti yok mütehiti bence en büyük suçlu biziz kendi dününcem bu başkalarına hava atıcaz diye oo şurda oturuyormuş desinler diye kendi paramızla tabutlarımızı satın alıyoruz biçok kişinin dediği gib rant uğruna 3 kat bina dikilmesi gereken yere 11 kat dikilmesine tepki göstermeyip daha bina temeli yokken o binayı satın alıyoruz şehirleştikçe köyve varoşlardaki mahalle hayatını küçümseyip ordaki insanlardan kopuyoruz topmlumlara dizilerde ve filmlerde enpoze edilen hayatları yaşamaya çalışıyoruz sonuç deprem oluyor komşunu tanımıyorsun komşunda seni tanımıyor o kendini düşündüğü için o anda ne seni nede başkasını düşünüyor ama diğer türlü varoş ve cahil görülen köylerde mahallelerde insanlar kendileri sağlamsa ya komşusunun peşinde yada mahallenin yaşlısının ve mağdurunun peşine düşüyor evi sağlam olan yıkılanı sahipleniyor zaten birbirlerine bağlılar daha çok bağlanıyorlar güngeçtikçe yaralarını sarmak için daha çok beraberlik kurup birlik oluyorlar diğer tarafta ise insanlar 11 katlı bir binada dışarda kendi çocuğu eşi dışında umursamadan kaçacak delik arıyor kaçamassın ölüm heryerde bunu en çok bence bu dizeler anlatmış.
Ölüm her aklına geldiğinde
Ah edip vah edip inleme
Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın
Ecel kapını çaldığı zaman
Evi telaşa verme
O geldiği zaman
Sen gitmiş olacaksın
Korkma yürü...
Ahmet Kaya
sadece içdeki birşeyeri yazmaya çalıştım bunu okuyanlara tavsiyem şu acı çekmekten değil ölmekten korkun asıl acınız ozaman başlar eğer inanan biriyseniz yok inanmayan biriysenizde özgür olacaksın bide böyle düşün.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.