- 302 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HARMAN
Sabaha dogru horozlarötmeye başladı. Erkenden uyandım. Anam tandırı attı. Dayamayı önüne dayadı. Mayasız hamuru çörek tahtasında yaptı. Ocaklıkta ataşı yaktı. Tavuk pinniği cevizin dibindeydi. Önüne elentiden biraz döküverdi. Biz hepimiz bir yorganın altında yatardık. Ahmet ve Hamza çok osurukluydu. Ne zaman yapacağı belli olmazdı. Hemen yorganı depiklerdik. Bişen ısıcak çöreği sıcak sıcak yerdik. Üstüne de ağzımızı oluğa dayayıp su içerdik. Yirmi kadar davarımız vardı. Goca Harman’a Kah’a guzluk yapar içine koyardık. Bir yıl sonra başka bir yere yapardık. Eski guzluğun içine soğan, samırsak, gara küncü ekerdik. Soğanı ekmeğe sarar yerdik. Yanında gatık olursa da çok güzel olurdu. Guzluk evin arkasındaydı. Sabah anamın işleri çok olduğunda davarı ben sağardım.Alimiyon helkeyi aldım. İçini çalkaladım. Guzluğun gapısını açtım. Çıbıkla davarları galdırdım. İşediler ,siçtılar. Yakalayıp yakalayıp sağmaya başladım. Ham bir göğ hakına vardı. Arka ayağından yakaladım. Memeğinden iki cırt dedirtmeden helkeye bir depik attı. Sinirlendim böğrüne iki zunk çaktım. Hakına yere serildi. Koştum eve hemen . Babam elini kokulat kendine gelir , dedi. Ne yaptıksa kendine gelmeyince sürüdüm Goyak’a attım. Başıböğüklü, Ali Çavuşlu, Boranalar ve Hürüceler Fındık tarlasını yanaşık olarak ekerlerdi. Bazen bozbaş çavdar garışık olur. Çavdarın boyundan göğ görünmezdi. Mayıs haziran aylarında tarlayı öküzle felan ederlerdi. Bir de tomusda ikilerlerdi. Toprak güneşteiyice yanardı. Güzün yağmurlar başlayınca ilk adakta göt göte sürerlerdi. Herkesin bir çift daşşaklı öküzü vardı. Tor öküzler çok zaman samı kırardı. Saban gürgeneden, oku çam veya mezde toruğundan olurdu. Boyunduruk da çamdan olurdu. Samı gızılcık kirezinden ,demirçikten olurdu. Öküzler sabah erkenden samanlanıp yemlenirdi.Öğle sonuns doğru soludulup azzık yenirdi. Tarla dört ortak malıydı. Dede Paşalar’ın hıstasını diğer üç ortak almıştı. Her zaman harman belişilirken bir cangama çıkardı.Başıböğüklü’de gız çoğudu. Avrat uşak toplanır şeleği iki günde bitirirlerdi. Armıdın dibinde punar vardı. Sabah çitille gatığı ıslardılar. Azzığın çıkını da asılırdı. Cenderme geldi, atın yularına yapışdı. At öyle bir ürküp kişneyip ön ayaklarını havaya dikti. Cenderme uzun boyluydu. At daha cesurdu. Cenderme yuları bıraktı geri çekildi. Çavuşlu harmanı belişmeden yarıdan çoğunu alıp gitmişti. Geride kalanı da Borana Paşa almak istiyordu. Göğ Hacı dedemle Paşa gapıştı. Bir o yerde bir o yerde . Derken Gısacık’la Gıroğlan geldi. Gısacık daşa yavuzdu. Paşanın gardaşıydı. Onbaşı da dedemin yiyeniydi. Cangama çoğaldı. Baldıranlı’nın gamalak toruğunun önünden tamaşa ediyorlardı. Ali Çavuşlu ta Gızıl Kepirin Başı’ndan seğrediyorlardı. Gısacık tam daşı dedemin başına indrirken yanlışlıkla Borana Paşa’nın bekmezini akıttı. Her yere gan fişkırdı. Bayılıp düştü. Omar gafasına yongsul basıp kanamayı durdurmaya çalışıyor. Gıroğlan elindeki paltayı Gısacık’ın gafasını hizalayıp fırlattı. Gıl payı gurtulan Gısacık Otluk Depesi’ne çıktı. Harmanı daş yağmuruna duttu. Harmanda cec yığılıydı. Cenderme möhürledi. Duttuğunu yakalyıp garagola götürdü. Geride kimse kalmadı. Kendine gelen Paşa’yı Garacanın Gızı goluna girdi. Erikli’deki evine götürdü. Yolda Garamasıt Oluğu’nun önüne geldiğinde anama saldırdı. Anam çok çevikti. Bir günde dağı daşı dolaşır gezerdi. Çok cesurdu. Daldan budaktan çekinmezdi. Çocuk yaşta gelin olmuştu. Garacanın Gızı’nı dutmasıyla yere çalması bir oldu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.